Vatandaşların da severek kullandığı, gencinden yaşlısına hemen hemen her hanede bulunan ve dağ keçisi olarak anılan Toros araçlar, Balıkesir’in Sındırgı ilçesinde sıkça tercih ediliyor.

Vatandaşların da severek kullandığı, gencinden yaşlısına hemen hemen her hanede bulunan ve dağ keçisi olarak anılan Toros araçlar, Balıkesir’in Sındırgı ilçesinde sıkça tercih ediliyor. ilçede Toros kullanımı o kadar yaygın ki, vatandaşlar ilçede her 3 araçtan 1’nin Toros olduğunu iddia ediyor.
Özellikle kırsal mahallelerde, dağ yollarında ve tarla yollarında önden çekiş olması ve altının yüksek olması nedeniyle tercih edilen otomobilin fazlalığı, Sındırgı’yı Toros’un başkenti haline getiriyor. Aynı zamanda kış aylarının da en çok tercihi oluyor. Kimi 4x4 araçların çıkamadığı yerlere bu araçlar rahatlıkla çıkabiliyor.
İlçede Torosların fazla olması Sındırgı sanayisinde de etkili. Çevre ilçelerden de araçlar tamir ve parça almak için Sındırgı’ya getiriliyor.
4x4 bir aracın işlevini hemen hemen gördüğünü belirten İsmail Erdoğan, 'Toros’u Renault’u biz yıllardan beri kullanıyoruz, çok da memnunuz. Tarla işlerimizde, diğer işlerimizde her işimizi görüyor. Traktör gibi yani, yapan mühendisin ellerine sağlık. Önden çekişli bir araç, yüksek de, bizim arazimizde engebeli zaten, bize gayet uygun; çoğu ciplere göre uygun. Bir Duster’ın yaptığını her işi yapıyor, biz her işimizi bununla yapıyoruz tarlada düğünde, bayramda, konvoyda. Sındırgı’mızda bayağı iyi güzel Renaultlar, fabrika çıkışı gibi Renault’lar var. Biz memnunuz gidiyoruz, hiçbir problem yok. Bir kliması eksik, onu da camı açıp serinleye serinleye gidiyoruz. Kapasite sınırı yok Renault’da, ne kadar alıyorsa o kadar atıyoruz arabaya. Biz yeri geldiğinde 10 kişi de bindik, tek kişi de bindik. Aldığı kapasite kadar biniyoruz, sıkıntı yok, götürmeyeceğim demiyor' dedi.
Akhisar’dan aracını tamir için Sındırgı’ya gelen Ramazan Bey, 'Devamlı Murat ustamızı tercih ediyoruz. Burada Renault Toros daha yaygın olduğu için. Toros’u her türlü mesela zeytin, bahçe, dağ, bayır her işimize geliyor. Uzak yakın hiç sıkıntı yok, geçenlerde Bursa’ya gittik, hiçbir sıkıntımız yok. Sadece normal arabalardan yarım saat fark eder' şeklinde konuştu.

Türkiye’nin Mercedes’i Toros
Dayanıklı bir araba olması nedeniyle Torosları Türkiye’nin Mercedes’i olarak nitelendiren sanayi ustası Muhsin Gürlek, 'Toroslar çok Sındırgı’da. Rahat araba, kemikli araba yani Türkiye’nin Mercedes’i Toroslar şimdi öyledir. Kemikli araba cip gibidir, istediğin yere tırman. Bizim buralarda Toros çok, bu araçlar bize daha 20 yıl Allah bize ömür verdikten sonra daha 20 yıl bakar. Bende 2 tane Toros var, bir tane 79 Renault var bende. Ben 24 senedir biniyorum yani. Tarlada zaten köylü çocuğuyuz, çocukluğumuz hep tarlalarda geçti. Tarla işi yapmadım ama Renault’un giremeyeceği yer yok. Mesela sürülmüş traktörün giremeyeceği yere Renault’la girersin, Toros’la girersin. Ben mesela tarlanın orta yerinde araba arıza yapmış, adamlar yeri sürmüşler. Vallahi arabanın oraya kadar hendekte hoplaya hoplaya aracın yanına kadar gittim. Toros çok sağlamdır, güvendir yani her zaman Toros güvendir. Gariban arabası, uzun yola git gider, köye git gider, tarlaya git gider çok güzel bir araba kemikli ve güvenli' dedi.
Taleplere yetişemediklerini belirten galerici Mehmet Küçük, '2 yıldan beri Renault Toros işi yapıyorum. Sındırgı’da çok talip gören bir araç, millet bağa, bahçeye her şeyde kullanıyor. Bunları avcılar geliyor özellikle dışardan gelen müşterilerimiz var biz kendimizde dışarı gidip alıyoruz, Sındırgı’ya yetiştiremiyoruz şu an. Bu arabaların tercih edilme sebebi altı yüksek, sağlamlık olarak da kaporta olarak da sağlam araç. Millet burada salatalık ekiyor, tütün ekiyor, hayvanlarının yanlarına gitmek için, damlarına gitmek için, damlara gitmek için bunları kullanıyor. Bu araçlar biraz daha bozuk yollara dayanıklı. Yağını suyunu koyduktan sonra uzak yola da gider sadece kliması olmadığı için biraz sıkıntı. Diyorlar ya 10 veya 12 kişi biniyoruz 4+1 araçlarımız ama köye gider köyde 10 kişide binersin' diye konuştu.

Çiftçinin yoldaşı Toros
Çiftçi İbrahim Çiftçi, 'Toros köylerde daha çok, dayanıklı masrafı az ve her eşyamızı taşıyor temel ihtiyacımızı o olmasa biz köyde eşyalarımızı taşıyamayız. Genelde pazarcıyım her eşyamı götürüyorum bahçeden de taze ot toplayıp direkt canlı olarak pazar yerine getiriyorum. Burada herkes beğeniyor takdirini kazanıyorum ve ben de para kazanıyorum. Toros’um olmasa arabam olmasa ben bu işi yapamam, otuz yıldır aynı arabayı kullanıyorum memnunum, çünkü o benim hayatım o olmasa hiç bir şey olmaz. Öbürlerinin masrafı fazla ben tarlama da bahçeme de arabamı götürüyorum. Orada eşyamı taze çileklerimi sarıyorum ve Sındırgı pazarına getirip canlı canlı müşterime takdim ediyorum. Benim için bu ideal, köye dayanıklı kara yollarına dayanıklı öbürlerinin altları alçak, alçak olduğu için masrafları daha çok fazla oluyor bu da bizim imkânlarımızı zorluyor. Bunun için Toros her zaman köyde köylünün arabası. Burada en dayanıklı Toros arabası, vasıtası bunun için köyün ne derseniz deyin köylünün tüm ihtiyaçlarını karşılayacak araba' şeklinde konuştu.

Kamp tutkunlarının da tercihi
Renault’lar her ne kadar tarla işleri ile uğraşanlar tarafından tercih edilse de kamp tutkunları için de bir offroad aracı olarak değerlendiriliyor. Üzerine kurulan çadır sistemleri ile dağda, bayırda her yerde rahatlıkla kullanılabiliyor.
Muhammed Yasir ve Merve Akkuş çifti de kamp yapmayı sevenlerden biri. Onlar da altı yüksek olduğu için her yere rahatlıkla çıkabildikleri için aldıkları Renault’nun üzerine kurdukları kamp sistemi ile doğa ile buluşuyor.




KAYNAK: İHA