Balıkesir Ziraat Odası Başkanı Rahmi Demirbay; tarımdan ciddi bir kaçış olduğunu, tarım politikalarının yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini söyledi. Demirbay, “Çiftçi ürettiğinden kazanamıyor. Tarlaya gitmekten soğudu. Balıkesir’de son 1,5 yılda odaya kayıtlı 33 bin çiftçi sayısı 19 bine kadar geriledi” dedi.

Balıkesir Ziraat Odası Başkanı Rahmi Demirbay tarımın önemi, Türkiye ve Balıkesir’in tarımdaki yeri, zayıf ve güçlü yönleri hakkında konuştu. Türkiye’de tarımın günden güne gerilediğini ve tarım politikalarının gözden geçirilmesi gerektiğini söyleyen Demirbay, tarlada 1,80 liraya alıcı bulamayan domatesin en az 5 liranın üstünde alım olması gerektiğini savundu. Domatesin bugün 3 harfli marketlerin raflarında 40-45 lira olduğunu söyleyen Demirbay, “Domatesin fidesini 2 liraya alıp tarlasına eken çiftçi bunu 1,80’e satarsa nasıl para kazanacak. Çiftçi ürettiğinden kazanamıyor. Tarlaya gitmekten soğudu” dedi.

Ürün pahalılığı hakkında konuşarak sözlerini sürdüren Başkan Demirbay, üreticinin et fiyatlarını yüzde 20’ye kadar düşürdüğünü, ancak bu düşürmenin tezgahlara yine zam olarak yansıdığını söyledi. Başkan Demirbay: “Et fiyatları yüzde 5-10-20 düşüyor, markete veya bir kasaba gittiğinizde fiyata yüzde 20 zam gelmiş. Süte 1 lira indirim yapılarak fiyatı 13,65 lira düşürüldü, yeme 15 lira zam geldi. Çiftçimizin soluk alacak, hareket edecek hiçbir yeri kalmadı. Çiftçi olarak ürettiğimiz ne olursa olsun tezgahta düşmüyor. Bu çiftçinin malı tezgahta değil, tarlada düşüyor. Bizim çiftçimiz bu sene darbeyi yediği zaman nasıl ödeyecek borcunu. Etten, sütten alamıyor. Çiftçi tarlaya gitmekten soğudu” ifadelerine yer verdi.

ÖNEMLİ OLAN ÜRETENİN DEĞERİNİ BİLMEK

Üretimin yanı sıra üretenin değerinin bilinmesi gerektiğine vurgu yapan Başkan Demirbay, şunları söyledi: “Üretmek önemli değil. Üretenin değerini şuanda bilmezsek bunu ileride değerini çok iyi anlayacağız. Ama Türkiye bir savaşa girmiş gibi olacak. Bizim temelimiz çiftçiliktir. Bir telefon, ayakkabı almadan da durabiliriz ama akşam olduğunda sofraya oturmak zorundayız. Bu hammadde çiftçilikten geliyor. Çiftçilik de her geçen gün azalıyor.”

ÇİFTÇİ SAYISI GÜNDEN GÜNE AZALIYOR

Oda başkanı olduğunda odaya kayıtlı 33 bin çiftçinin olduğunu, şu anda uygulanan tarım politikaları ve üretilen malın satılamaması nedeniyle kayıtlı olan çiftçi sayısının 19 bine kadar düştüğünü dile getiren Başkan Demirbay, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Ben ilk oda başkanı olduğum zamanda 33 bin tane çiftçimiz vardı bizim. Şuanda 19 bine düştü. Her geçen gün de azalıyor. Bu ne kadar daha devam edecek? Geçen sene mazotun litresi 18,46 liraydı. Bu sene 43-44 lira. Kim çıkacak bunun içinden? Yüzde 50 artış var, sadece mazotta bu. Çiftçi bunun altından kalkamaz.”

ÜRETİCİ, ÖNÜNÜ GÖRMEK İSTİYOR

Üretimin artırılmasını sağlayacak en önemli etkenlerden birisinin de üreticinin önünü görmesi olduğunu söyleyen Başkan Demirbay: “Balıkesir bölgesinde domates, bamya hangi bölgeye ekilecek bilinmesi lazım. Şehri belirli bölgelere ayırıp, bu bölgelerde ekilecek ürünlerin planlamasının yapılması lazım. Çiftçi ektiğini seneye 10 liraya satacağını bilmesi gerekiyor. Önünü görmesi gerekiyor. Şuanda bir yemek yemeye gidiyoruz ve hesap ne kadar geldiyse ödüyoruz. Pazara gidiyoruz, köylü yengemiz 10 lira istiyor. Bu ürünü 5 liraya istiyorlar. Bunu lokantada da desenize. Köylünün, ürettiğimi satabilecek miyim derdi var. Bunun en büyük sebebi de bizim bir pazarımızın olmaması. Üretimi olan bir ülkede, ben bu malı satacağım derdi olmaması gerekiyor” dedi.

YENİ PAZAR YERİNE İHTİYAÇ VAR

Çiftçilerin mallarını sergileyerek satabilmesi için yeni bir pazar yeri ihtiyacı olduğunu aktaran Başkan Demirbay: “Bizim hal binamız var. Balıkesir’in Kesirven bölgesinde. Vatandaşımız alıyor malını, sabah erken saatlerde oraya götürüp satıyor. Biz bunu istemiyoruz. Balıkesir’in belli bir mahallesinde haftanın her günü hangi çiftçimiz olsun gelip malını sergileyerek vatandaşımıza satması lazım. O zaman göreceksiniz zincir marketlerin 40 lira yazdığı domates ne kadara inecek. Köylü pazara çıksın. Fiyatlar düşer. Sahada denetim yok. Bu gibi büyük firmalar davulunu istediği gibi çalıyor” diye söyledi.

SÜT ÜRETİMİ CİDDİ DERECEDE AZALDI

Öte yandan geçtiğimiz yıllarda bir köyde 8 ton süt üretilirken şuanda bu miktarın 2 tona kadar düştüğünü ifade eden Başkan Demirbay, şöyle söyledi: “2018 yılında bir köyde 8 ton süt vardı. 2024’te bu 2 tona indi. Türkiye’de günlük süt üretimi önceden 150 bin tonsa, şu anda 60 bin ton. Sütümüzün, etimizin azalmasına rağmen fiyatların yükselmesi gerekiyordu. Ama tam tersi fiyatlar üretici nezdine geri gidiyor. Bu tarım politikası da çok yanlış.”

“KEŞKE YAPMASAYDIK”

Oda olarak yaptığı görüşmeler neticesinde ovalara göletlerden su saldıran Başkan Demirbay; çiftçinin ürettiği malları satamadığını söyledi ve ‘keşke yapmasaydık’ dedi. Başkan Demirbay: “Bu sene biz Devlet Su İşleri’nin (DSİ) göletlerinden ovaya su saldırdık. Bu konuda çok büyük bir çabamız oldu. Bütün ovaya su saldırdık. Keşke yapmasaydık. Çiftçimize iyilik yapmak istedik ama kötülük yaptığımızı düşünüyorum şu anda. Çiftçi; mazot, işçilik, gübre harcadı. Güzel bir üretim yaptı ama şimdi satamıyor. Su salınmasaydı çiftçi ürün ekmezdi ve zarara girmezdi” diye kaydetti.

Ben şunu söylüyorum. Çiftçimizi ektiği tarlasından kovarsak, oraya bir daha çiftçimiz gitmez.

MAHSULLER TEK BİR YERDE TOPLANACAK

Konuşmasında yaptığı hizmetlerden de bahseden Başkan Demirbay, köylere getirdiği toplaşma sayesinde hem üreticinin malının değerlendiğini hem de ürünlerin tek bir noktadan satılacağını söyledi. Başkan Demirbay: “Ova köylerde 23 tane köye toplaşma getirdik. Bu çok güzel bir şey. Şuanda bana kızıyorlar. Hiç kızmasınlar, ürünler değer kazandı. Yani toplaşma demek köylünün gelirinin artması demek. Üretilen ürünler tek bir yerde toplanacak. Verimin daha güzel olacağını düşünüyoruz. Ayrıca çiftçi, İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’ne ekeceği ürünün bilgisini verecek. Çiftçimizin de böylelikle satma gibi bir düşüncesi olmayacak. Bu geleceğimiz için çok önemli” dedi.

ZİRAAT ODASININ BORCU KALMADI

Balıkesir Ziraat Odası’nın borcunun tamamen kapatıldığını da sözlerine ekleyen Başkan Demirbay, şöyle devam etti: “Odamızı çok büyük bir borçla devraldık. Şu anda da odamızın borçlarının tamamını ödemiş bulunuyoruz. Odamızın kapısını kimse borç diye çalamaz. Bir yılda bu tarz adımlar attık. Önümüzdeki sene de çok daha güzel projeler gerçekleştirmeyi planlıyoruz.”

DIŞA SATMAMIZ GEREKİRKEN
DIŞTAN ALIYORUZ

Başkan Demirbay, Türkiye’de üretilen tarım ürünlerinin dışa satılması gerekirken, dışarıdan alındığını söyledi ve şu ifadelere yer verdi: “Resmi Gazete’de yayımlanacak kararın ardından tahmin ediyorum ki domates 4 liraya kadar çiftçimizden alım olacak ve çiftçimiz rahata erecek. Domates olmayan bölgelerde de kavun, karpuz, biber var. Bu sadece domatesle sınırlı değil. Geçen sene bunları alan çoktu. Bu sene ekim az, yine satılmıyor. Çünkü dışarıdan geliyor. Türkiye olarak bunu bizim ihracat etmemiz gerekirken biz dışarıdan alıyoruz.”

TARIMDAN BÜYÜK KAÇIŞ VAR

Açıklamalarının sonunda tarımda yaşanan büyük kaçış hakkında konuşan Başkan Demirbay, sözlerini şöyle tamamladı: “Çiftçilik biterse Türkiye, savaştan çıkmış gibi bir hal alacak. Bu çok önemli. Her geçen gün uçuruma değil, daha derinine düşüyoruz. 3 sene önce kaç tane hayvan vardı şimdi kaç tane hayvan var, en az yüzde 50 düştü. Çok büyük kaçış var. Bir türlü kendimizi kandırabiliyoruz ama bundan ileride kaçamayacağız. Çiftçinin tarladan soğumaması lazım. Dışarıya bağımlı hale geleceğiz. Oradan bize ne verirlerse biz, onu yemek zorunda kalacağız. Bu da Türkiye için çok büyük tehlike oluşturuyor. Bu durumları görmemek için elimizden gelenin en iyisini yapmak zorundayız. Biz, çiftçimizin her zaman yanındayız.”

HABER: BUSE ASLAN