Balıkesir Akademik Odalar Birliği, 1. derece deprem bölgesi olan Balıkesir’de sağlıklı kentleşme için atılması gereken acil adımları kamuoyu ile paylaştı.
Balıkesir Akademik Odalar Birliği, Türkiye’yi yasa boğan Kahramanmaraş’ın Pazarcık merkezli 7.7 ve Elbistan merkezli 7.6 büyüklüğündeki iki deprem ve Hatay/Samandağ merkezli 6.4 büyüklüğündeki depremlerle ilgili yazılı bir açıklama yaptı.
Yaşanan depremlerin Kahramanmaraş başta olmak üzere Adana, Adıyaman, Diyarbakır, Gaziantep, Hatay, Kilis, Malatya, Osmaniye ve Şanlıurfa illerini kapsayan geniş bir alanda büyük bir yıkıma ve can kayıplarına neden olduğu, depremlerin ardından dört binden fazla artçı deprem meydana geldiği, elli binden fazla yapının hasar gördüğü ve milyonlarca vatandaşın bu afetten etkilendiği belirtildi. Açıklamada afetlerde ancak bilimsel yöntemlerle kayıpların azaltılabileceği vurgusu bir kez daha yapılırken, Balıkesir’in birinci derece deprem bölgesi olduğu belirtildi ve acil olarak yapılması gerekenler sıralandı.
Balıkesir Akademik Odalar Birliği’nin açıklamasında özetle şu ifadelere yer verildi: “Sağlıklı kentleşme, nitelikli bir yapılaşma ve yaşanılır gelecek için öncelikle tüm Balıkesir ilindeki yapı stokunun gözden geçirilerek yapı envanterinin çıkarılması ve mevcut yapıların durum tespitleri ile analizlerinin yapılması, deprem risk ve fay haritaları ile Balıkesir Büyükşehir Belediyesi İmar Yönetmeliğinin hazırlanması, imar planlarının revize edilmesi ve riske dayalı afet yönetim planlarının hazırlanması yani hasarların önceden alınan tedbirlerle en aza indirilmesi sürecinde sakınım planlamasını gerekli kılmaktadır.
İlk önce yapılması gereken İmar Affı/İmar Barışı sürecinde iskân belgesi/yapı kayıt belgesi alan yapıların öncelikle belirlenmelidir.
Balıkesir’in mevcut yapı stokuna dair veri olmaması, Deprem Yönetmeliğine göre riskli yapıların öncelikle belirlenmesi, İmar planlarına uygun olmayan yapılaşma, acil durum eylem planları ve Afet Toplanma Alanlarına ilişkin halkın yeterince bilgilendirilmemesi, Balıkesir genelinde deprem riskli alanlar için herhangi bir çalışma yapılmaması gibi etkenler Balıkesir için var olan deprem tehdidinin boyutunu arttırmaktadır.
Bu yaşadığımız süreçte kıyı alanları, sulak alanlar, tarım alanları, zeytinlik alanları parsel parsel imar planı değişikleri ile hızla yapılaşmaya açılmakta doğal sit alanlarımızın nitelikleri Cumhurbaşkanlığı Kararnameleri ile değiştirilmektedir. Bilim ve teknik dışı yönetmelik ve imar planı değişikliklerinde ve uygulamalarda ısrar edilmekten artık vazgeçilmelidir.
YAPI STOKU OLUŞTURULMALI
Balıkesir’de deprem riski göz önüne alarak; deprem yönetmeliklerine aykırı tüm yapıların ivedilikle belirlenmesi ve yapı stokunun oluşturulması, belirlenen bu yapıların riskli olanların güçlendirme veya yıkım faaliyetlerine başlanması, kentsel dönüşüm konusunda eksiklerin bir an önce tamamlanarak hayata geçirilmesi, Balıkesir’in kimliğini oluşturan kültürel ve tarihi yapılarının, hastane, sağlık kuruluşları, okul, kamu binaları olası bir depreme karşı dayanıklı hale getirilmesi, sakınım planlaması yapılması ve riske dayalı afet yönetim planının oluşturulması, 6306 sayılı afet riski altındaki alanların dönüştürülmesi hakkında kanun kapsamında çalışmaların ivedilikle tamamlanması, Deprem toplanma alanlarının, yeşil alanların imara açılmaması, Taslak aşamasında olan Balıkesir Büyükşehir Belediyesi İmar yönetmeliğinde Zemin etütlerinin nasıl ve hangi yöntemler ile yapılması gerektiği konulmalıdır.
RANT ODAKLI, BİLİM VE AKILDIŞI KARAR VE UYGULAMALARA BİR AN ÖNCE SON VERİLMESİ
Bugüne kadar Planlı Alanlar İmar yönetmeliği mevzuatına göre yapılmıştı. Yeni imar yönetmenliğinde Jeofizik Mühendislerinin yaptığı sismik çalışmalar sonucunda belirlediği zemin sıvılaşması olan zeminlerde zemin iyileştirmesi çalışmalarının zorunlu hale getirilmesi, depremlerin odak mekanizma çözümlerini yapan Jeofizik Mühendisliği bilim dalı olan Sismolojiden (Deprem biliminden) yararlanılarak, bölgemiz ve civarındaki aktif faylara sismometre ve ivme ölçerler yerleştirilerek bölgedeki depremler izlenmelidir. Günümüz teknolojisi ile büyük magnetütlü depremlerden önce küçük magnetütlü depremler izlenerek erken uyarılar yapılabilmektedir.
Hastanelerin şehir merkezinde, sağlık kuruluşlarının, kolaylıkla ulaşılabilecek yerde ve mutlaka deprem yönetmeliğine uygun yapılması, mevcut olanların gözden geçirilmesi, Telekomimikasyon altyapısının, alternatif şehir şebeke suyu ve elektrik hatlarının önceden planlanması, rant odaklı, bilim ve akıldışı karar ve uygulamalara bir an önce son verilmesi gerekmektedir. Balıkesir Akademik Odalar Birliği olarak tüm kamu kurum ve sivil toplum kuruluşları ile birlikte her türlü katkı, destek ve işbirliğine hazır olduğumuzu, kamuoyunun bilgisine sunarız.”
KAYNAK: İHA
Yorum yapın