"Palamut Dağı’nın Biyolojik Çeşitlilik Temelli Sürdürülebilir Yönetim Planı Bileşenlerinin Araştırılması" projesinin yürütücüsü Dr. Abbas Şahin, “Palamut Meşesi’nin Dünya’da en kapalı ve uygun halinin bulunduğu Palamut Dağı ivedilikle koruma statüsü kazandırılmalı.”
Orman Genel Müdürlüğü, Marmara Ormancılık Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü tarafından, Balıkesir’in Dursunbey ilçesinde 2021-2024 yılları arasında yürütülen "Palamut Dağı’nın (Dursunbey, Balıkesir) Biyolojik Çeşitlilik Temelli Sürdürülebilir Yönetim Planı Bileşenlerinin Araştırılması" adlı projenin sonuçları kamuoyuyla paylaşıldı.
Balıkesir Orman Bölge Müdürlüğü Yangın Yönetim Merkezi binasındaki toplantı salonundaki sunama projede yer alan yerli ve yabancı akademisyenler, bilim insanları Balıkesir Orman Bölge Müdürü Musa Şen ve Proje Yürütücüsü Dr. Abbas Şahin katıldı.
Toplantıda proje hakkında bir sunum yapan Şahin; “Bu projenin amacı, Palamut Dağı bölgesindeki geleneksel meşe palamudu toplayıcılığının yöre biyolojik çeşitliliğinin sürekliliğini sağlayacak bütünleşik bir yönetim planı oluşturmak için gerekli sosyal, ekonomik ve ekolojik bilgileri derlemekti. Bu kapsamlı çalışma, Orman Genel Müdürlüğü'nün ilgili daire başkanlıkları ve Balıkesir Orman Bölge Müdürlüğü'nün desteğiyle, Düzce, İstanbul Cerrahpaşa, Bartın Üniversiteleri ve İsveç Linköping Üniversitesi'nden uzmanların da katılımıyla gerçekleştirildi.
16.000 hektarlık geniş bir alanda, 400 metreden 1320 metreye kadar değişen rakımlarda çalıştık. Alanı grid ağı sistemine bölerek, özellikle palamut meşcerelerinde yoğun veri topladık ve 60 örnek alanda detaylı incelemeler yaptık.
İşte projemizin başlıca bulguları:
• Flora (Bitki Varlığı):
◦ Palamut Dağı'nda tam 401 adet bitki taksonu tespit ettik. Bu, 16.000 hektarlık bir alan için oldukça zengin bir sayı; örneğin, İngiltere'nin yüz ölçümünde maksimum 2500 civarı tür bulunur.
◦ Bulduğumuz türler arasında şaşırtıcı endemik bitkiler, örneğin Manisa Lalesi yer alıyor.
◦ Daha da önemlisi, B2 karelaj ağımızda 20 adet yeni tür keşfettik.
◦ Tespit edilen 401 taksonun 20'si endemik olup, endemizm oranı yaklaşık %5'tir.
• Vejetasyon (Bitki Toplulukları):
◦ 8 farklı bitki topluluğu belirledik. Bunların 6'sı orman vejetasyonu, biri maki vejetasyonu ve bir diğeri kaya vejetasyonudur.
◦ Palamut Dağı, tipik Akdeniz bitki örtüsü elemanlarını (maki) barındıran nadir mikroiklim özellikli alanlara sahip.
• Fauna (Hayvan Varlığı):
◦ Memeliler: İki yılı aşkın süredir devam eden fotokapan çalışmalarıyla 18 memeli türü belirledik. Ayı ve kurt gibi konuşulan türlerin yanı sıra, oklu kirpi, çakal, yaban kedisi ve özellikle dağda suyun azlığına rağmen su samuru tespit ettik. Bozayı için ideal geçiş alanları mevcut.
◦ Kuşlar: Kurak bir alan olmasına rağmen 110 adet kuş türü tespit ettik. Bu, Türkiye'deki toplam kuş türü sayısının yaklaşık dörtte biridir. Kovuk ve yaşlı ağaçlar ile böcek ve palamut gibi besin kaynakları, bu zenginliğin temel nedenidir.
◦ Böcekler: Alan, böcek türü zenginliği açısından oldukça önemli. Şu ana kadar 53 tür tespit ettik ve bu sayının 100'ü aşacağını öngörüyoruz. Özellikle yaşlı ve kovuk ağaçlarda bulunan "limon kızıl" (Violexus) gibi türler, bu ağaçların ekosistem için kritik önemini gösteriyor.
◦ Sürüngen ve Amfibiler: Bu alandaki çalışmalarımız daha kısıtlı olsa da, 9 farklı tür tespit ettik. Bunlar arasında savunmasız kategorisinde yer alan tosbağa da bulunuyor. Çakal ve tosbağa arasındaki ilginç etkileşimleri de gözlemledik.
Orman yapısına baktığımızda, Palamut Dağı'nda dünyadaki en sağlıklı ve fizyolojik olarak en uygun Anadolu Palamut Meşesi (Quercus ithaburensis subsp. macrolepis) meşcerelerini barındırdığını gördük. Taşlık ve sığ toprak yapısına rağmen bu meşcerelerin varlığı oldukça dikkat çekici. Bu meşcereler içerisinde yaşları 400-500 yılı aşan doğal yaşlı orman alanları da tespit ettik.
Projemizin toplumsal ve ekonomik faydaları da göz ardı edilemez:
• Palamut Dağı ve çevresinde yaşayan yaklaşık 9878 kişiden 384'ü ile anket yaparak, toplumun ormana ve palamut toplama işine bakışını analiz ettik.
• Meşe palamudunun kupula kısmı (kadehi), hayvanlar tarafından yenmediği ve doğal olarak toprağa karıştığı için orman köylüsü için önemli bir gelir kaynağı olabilir. Bu kupula, aynı zamanda deri sanayisi ve bazı hastalıkların tedavisi için önemli bir doğal tanen hammaddesidir.
• 2023 verilerine göre Palamut Dağı'nda 1581 ton kupula üretim potansiyeli belirledik. Geçtiğimiz yıl Dursunbey ve çevresinde 54 ton kupula toplanmışken, bizim hedefimiz bunun en az 10 katı daha fazlasını toplatmak ve köylüye ekonomik gelir sağlamaktır.”
PALAMUT DAĞI'NA İVEDİLİKLE KORUMA STATÜSÜ KAZANDIRILMALI
Öte yandan sunumun son bölümünde projedeki bulgular ışığında, Palamut Dağı'nın koruma altına alınması gerektiğini söyleyen Şahin; “Bu, ulusal veya uluslararası kriterlere göre gen koruma ormanı, muhafaza ormanı veya yabanıl doğa alanı şeklinde olabilir. Anadolu Palamut Meşesi'nin bu denli sağlıklı ve geniş yayılıma sahip olduğu başka bir alan bulmak çok zor. Bu alanın sürdürülebilir yönetimi için Orman Genel Müdürlüğü'nün ilgili daire başkanlıkları, Balıkesir Orman Bölge Müdürlüğü ve Doğa Koruma Milli Parklar Genel Müdürlüğü uzmanlarıyla sahada yapılan tartışmalar sonucunda belirlenen koruma hedefleri ve planlamaları hayata geçirilmelidir.
Bu çalışma, Palamut Dağı'nın eşsiz biyolojik çeşitliliğini ortaya koymuş ve sürdürülebilir yönetimi için bir yol haritası sunmuştur.” Şeklinde konuşarak sözlerine son verdi.
HABER: İLKAN TOPRAK
Yorum yapın