Otomotiv boya sektöründe 40 yıla yakın bir süredir faaliyet gösteren Birol Öztürk, sektördeki deneyimlerini ve gözlemlerini paylaştı. Öztürk, sektörde iş imkanının fazla olmasına karşın çalışanın ise az olduğunu söyledi.

Özel Haber: Buse ASLAN

Otomotiv boya sektörü, teknolojinin hızla ilerlediği ve müşteri beklentilerinin sürekli değiştiği bir alan olarak öne çıkıyor. Bu sektörde 40 yıla yakın bir süredir faaliyet gösteren Birol Öztürk, edindiği deneyimleri ve sektörün geleceğine dair öngörülerini www.balikesirbirlikgazetesi.com’a paylaştı. Öztürk, sektördeki uzun yıllara dayanan tecrübesiyle hem müşteri memnuniyetini sağlama hem de iş kalitesini en üst düzeyde tutma konusundaki kararlılığını vurgularken, ekonomik koşulların ve teknolojik yeniliklerin sektördeki etkilerini de değerlendirdi.

HERKES BEYAZ YAKALI OLMA DERDİNDE

Sektörde çırak yetiştirme konusunun büyük bir sorun olduğuna dikkat çeken Öztürk, okullar tatil olduğunda ailelerin çocuklarını sanayiye gönderdiklerini, ancak sanayiye gelen çocukların çok yalnızca yüzde 10’unun bu sektörde kariyer yapmaya devam ettiğini belirtti. Yeni neslin beyaz yakalı olma eğiliminde olduğunu ve sanayiye ilgi göstermediğini belirten Öztürk, “Herkes beyaz yakalı olma derdinde. Bu sebeple de aslında yeni nesil pek fazla sanayiye gelmek istemiyor. Ama sanayi; çoğu beyaz yakadan daha iyi yaşam standartları sunar. Önceden çocuk okumayacaksa sanayiye veriyorlardı. Sanayiye gelecek çocuk akıllı olur. Yeni arabaların hepsi yazılımlı. Önceden biz boyacılıkta 7 tane boya ile tüm renkleri çıkartıyorduk. Şimdi makinalar ile yapılıyor bu işlemler. Yani iş komple teknolojiye dayandı” dedi.

 

MUHAKKAK GÜVENİLİR İŞLETMELERİ TERCİH EDİN

Müşterilere, araç tamiri ve boyama işlemlerinde güvenilir firmaları tercih etmeleri gerektiğini öneren Öztürk, işçilik kalitesi ve kullanılan malzemelerin önemine değindi. Öztürk konuyla ilgili açıklamalarında, “Bir kişi aracını tamir ettirecekse, boyatacaksa sanayide mutlaka güvenilir firmaları tercih etmesi lazım. Bunu da yaptığı işlerden, kullandığı malzemelerden, işçiliğinden ayırt edebilirler. Çünkü şu anda iyi doğru düzgün yapmayan esnaflar da var aramızda. Bu gibi durumlarda müşterilerimiz rastgele bir dükkana girip araçlarını yaptırıyor, aradan bir süre sonra yine aynı sıkıntılardan dükkanın kapısını çalıyor. Ama geri döndüklerinde kimse yüzlerine bakmıyor ya da başta verdiği para kadar yeniden veriyor ve aynı işi yeniden yaptırıyor. Bu sebeple sağa sola soruşturun ve muhakkak güvenilir yerlere gidin. Mutlaka faturalarını alsınlar. Çünkü bu yapılan işin en büyük delili fatura. Şimdi ben kaportada herhangi bir işlem yaptıysam; bunun görünmeyen kısmına parafin dediğimiz bir sıvı var, korozyondan koruyan bunu sıkmak zorundayım. Ama bunu herkes uygulamıyor. Bu sefer doğal olarak ne oluyor? Yapılan iş 1 – 2 sene sonra içeriden oksitleniyor ve macun patlamaya başlıyor. Bunu müşteri de fark edemez. Bu tamamen işi yapan ustanın vicdanına kalmış bir durum” dedi.

HABER: BUSE ASLAN