Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, 'Ülkemizin her evinde, mahallesinde, sokağında, şehrinde deprem bölgesine yardım edebilmek için büyük bir gayret var.
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, 'Ülkemizin her evinde, mahallesinde, sokağında, şehrinde deprem bölgesine yardım edebilmek için büyük bir gayret var. Tarihin en büyük imtihanlarından birini yaşayan milletimiz, tarihin en büyük fedakarlıklarından birini gösteriyor' dedi.
Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, İstanbul’da Müstakil Sanayici ve İş Adamları Derneği (MÜSİAD) tarafından düzenlenen 'Ramazan ve İnfak' başlıklı programa katıldı. Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başlayan programda konuşan Başkan Erbaş, mübarek Ramazan ayına yaklaşılan şu günlerde depremin yaralarını sarmaya çalıştıklarını ifade ederek, 'Bizim medeniyetimiz sevgi, yardımlaşma, dayanışma medeniyetidir. Bizim medeniyetimize göre insan insanın yurdudur' ifadelerini kullandı.
Başkan Erbaş, insanın imtihanının sadece zorluklarla olmadığını nimetlerle de sınandığını dile getirerek, 'Müminler için hayatın iki temel çizgisi vardır. Birincisi zorluklar karşısında sabırla mücadele etmek, sıkıntıların üstesinden gelmeye çalışmak, ikincisi ise bolluklar karşısında şükürle mukabele etmek yani imkanlarını muhtaçlarla paylaşmaktır' diye konuştu.
İslam’ın beş temel üzerine kurulduğunu ve zekatın da bu temellerden birisi olduğunu belirten Erbaş, 'Zekatın verilip verilmemesi hususu kişinin iradesine bırakılmamış, mutlaka yerine getirilmesi emredilmiş. Dolayısıyla zekat, Kur’an’da namazla birlikte emredilen imani bir sorumluluktur. Zekat ibadeti ve tasadduk bilinci, bireysel açıdan imanın kemalinin göstergesidir. Sosyal açıdan İslam toplumunun temel taşıdır. Zekatın gerek bireysel gerekse toplumsal açıdan birçok hikmet ve hedefi var. Bunların bilinmesi, bu ibadetin daha bilinçli ve daha içten yapılmasını sağlar' ifadelerini kullandı.
'Zekat, toplumda yoksul ve muhtaçların ihtiyaçlarını gideren en önemli müessese'
Erbaş, zekatın insanda şefkat ve merhamet duygusunu geliştirdiğine işaret ederek şunları kaydetti:
'Zekatla insan, hırs ve tamahkarlık duygusunu kontrol altına alır. Elindeki maddi varlığın bir kısmını muhtaç olana verebilmenin güzelliğini zekatla keşfeden insan, gönlünü huzursuz eden olumsuz duyguların, hırsın, tamahkarlığın esiri olmaktan korunmuş olur. Zekat, zengin ile yoksul arasında gönül köprüsü kurar. Onun için Peygamberimizin (s.a.s.) şu sözü aklımıza geliyor; ‘Zekat, İslam’ın köprüsüdür.’ işte buna işaret ediyor. Zekat, toplumda yoksul ve muhtaçların ihtiyaçlarını gideren en önemli müessese. Zekat, iktisadi anlamda farklı sosyal katmanlarda bulunanları birbirlerine yaklaştırması hasebiyle toplumsal huzurun temelini oluşturuyor. Zekat muhtacın, zenginin malındaki hakkıdır. Dolayısıyla zekatı vermemek kul hakkını ihlal etmektir.'
Ramazan ayının aynı zamanda bir manevi okul olduğuna dikkati çeken Başkan Erbaş, 'Bizlere insani değerleri, ahlaki erdemleri öğretir, unuttuğumuz güzellikleri yeniden hatırlatır. Ramazan ayı, içerisinde oruç, iftar, sahur, mukabele, teravih gibi ibadetlerin yanı sıra ihtiyaç sahiplerinin sofrasına katkı sağlama mutluluğu, fitre ve sadakalarla gönülleri ihya etme fırsatlarını da içinde barındıran rahmet ayıdır. Ramazan merhamet ve yardımlaşma ayıdır' açıklamalarında bulundu.
'Milletimiz zorlukların üstesinden gelmek için adeta tek vücut oldu'
Başkan Erbaş, büyük deprem felaketi karşısında milletimizin olağanüstü bir mücadele verdiğine işaret ederek, 'İlk günler o bölgedeydik. Milletimizin nasıl yardıma koştuğunu gözlerimizle gördük. İnanç ve azimle tarihten beri nice zorlukların üstesinden geldi aziz milletimiz. yaralarını sarmak ve zorlukların üstesinden gelmek için adeta tek vücut oldu. Ülkemizin her evinde, mahallesinde, sokağında, şehrinde deprem bölgesine yardım edebilmek için büyük bir gayret var. Bu gayret artarak devam ediyor. Devletimiz, milletimiz, sivil toplum kuruluşlarımız seferber olmuş durumda. Adeta her yerden yardımlar akıyor. Tarihin en büyük imtihanlarından birini yaşayan milletimiz, tarihin en büyük fedakarlıklarından birini gösteriyor. Aynı zamanda dünyanın her yerinden gelen yardımlar, bazen gözümüzü yaşartan sürekli desteklediğimiz, sürekli yardım gönderdiğimiz bazı ülkelerden heyetler bizlere geliyorlar, sembolik de olsa deprem bölgesine ulaştırmak için getirdikleri yardımları bize emanet ediyorlar. Bu milletimizin cömertliğinin bir karşılığıdır' dedi.
'Türkiye yaralarını saracak ve umutla geleceğe yürüyecektir'
Milletin sabır, azim ve kararlılığının bütün zorlukların üstesinden gelecek kadar güçlü olduğunu belirten Başkan Erbaş, 'Yaşanan afet ve felaket çok büyüktür ama milletimizin şefkat ve merhamet yüklü yürekleri, kardeşlik ve yardımlaşma duyguları, zorlukların üstesinden gelme inancı ve kararlılığı şüphesiz çok daha büyüktür. Elbette Türkiye acılarını teskin edecek, yaralarını saracak ve umutla geleceğe yürümeye devam edecektir' şeklinde konuştu.
Programa, Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Müdürü Dr. Şaban Kondi, Türkiye Diyanet Vakfı Genel Müdürü İzani Turan, İstanbul İl Müftüsü Prof. Dr. Safi Arpaguş, MÜSİAD Başkanı Mahmut Asmalı ile çok sayıda iş insanı katıldı.
KAYNAK: İHA
Yorum yapın