TMMOB Çevre Mühendisleri Odası, İstanbul Silivri açıklarında meydana gelen depremin ardından, ülkenin deprem ve afetlere karşı hazırlıksız olduğunu vurgulayarak, afet risk yönetimi ve bilimsel verilere dayalı planlamanın önemini bir kez daha dile getirdi.
TMMOB Çevre Mühendisleri Odası, 23 Nisan 2025 tarihinde İstanbul Silivri açıklarında meydana gelen deprem üzerine yaptığı basın açıklamasında, ülkenin deprem ve doğal afetlere karşı hazırlıksız olduğunu vurguladı. İstanbul ve çevresinde yaşanan bu deprem, Türkiye’nin deprem kuşağında yer aldığı gerçeğini bir kez daha gözler önüne sererken, Çevre Mühendisleri Odası yaptıkları açıklamada, afet hazırlıklarının yetersizliğini ve bu konuda daha etkin bir yaklaşım gerekliliğini dile getirdi.
TMMOB Çevre Mühendisleri Odası, depremden etkilenen tüm vatandaşlara geçmiş olsun dileklerini iletti ve can kaybı yaşanmamış olmasının teselli kaynağı olduğunu belirtti. Çevre Mühendisleri Odası, açıklamasının devamında yıllardır yapılan bilimsel uyarıların göz ardı edildiği ve bu uyarıların dikkate alınmadığı vurguladı. Oda yaptığı açıklamada, Marmara Bölgesi’nin yüksek deprem riski taşıdığı, bilimsel çevreler tarafından defalarca belirtilmiş olmasına rağmen, merkezi ve yerel yönetimlerin deprem riskine karşı gerekli önlemleri almadığı ifade edildi.
PLANSIZ KENTLEŞME VE YAPI STOKU SORUNU
Çevre Mühendisleri Odası, plansız kentleşme, kaçak yapılaşma ve mevcut yapı stokunun güçlendirilmesine yönelik yetersiz çalışmaların, olası bir büyük afetin etkilerini artıracağını belirterek; zemin etütlerine gereken önemin verilmemesi ve yapı denetim mekanizmalarının etkin şekilde işlemesinin önemine dikkat çekti.
KANAL İSTANBUL VE MEGA PROJELERE ELEŞTİRİ
Açıklamanın önemli bir kısmında, Kanal İstanbul gibi bilimsel dayanağı olmayan ve çevresel dengeyi bozacağı öngörülen mega projelere karşı çıkan Çevre Mühendisleri Odası, bu tür projelerin deprem riskini daha da artırabileceğini belirtti. Odadan yapılan açıklamada, Kanal İstanbul gibi projelerin yerine, mevcut yapıların güçlendirilmesi, sağlıklı ve planlı kentleşme ile afet risklerini azaltacak altyapı yatırımlarının öncelik olması gerektiği ifade edildi.
TMMOB Çevre Mühendisleri Odası, deprem ve diğer doğal afetlere karşı alınması gereken önlemleri içeren bir dizi talepte bulundu: “Merkezi ve yerel yönetimlerin afetlere karşı hazırlık çalışmalarını en üst düzeyde tutarak, şeffaf ve denetlenebilir adımlar atması gerektiği belirtildi.
Afet risk yönetimi ve kentsel planlama süreçlerinde bilimsel veriler ve uzman görüşlerinin esas alınması gerektiği ifade edildi.
Mevcut yapı stokunun depreme dayanıklı hale getirilmesi için hızlı bir kentsel dönüşüm programı uygulanması talep edildi.
Yeni yapılaşmalarda zemin etütlerinin titizlikle yapılması ve etkin yapı denetim mekanizmalarının sağlanması gerektiği vurgulandı.
Ulaşım, enerji, iletişim ve su altyapılarının afetlere karşı dayanıklı hale getirilmesi gerektiği ifade edildi.
Toplumun tüm kesimlerinde afet bilincinin artırılmasına yönelik sürekli eğitimlerin yapılması gerektiği belirtildi.
Deprem riski taşıyan bölgelerde ekolojik dengeyi bozacak ve jeolojik yapıyı olumsuz etkileyecek projelerden vazgeçilmesi talep edildi.
Afet risk yönetimi ve kentsel planlama süreçlerine Çevre Mühendisleri Odası ve diğer meslek örgütlerinin etkin katılımının sağlanması gerektiği ifade edildi.”
Sonuç olarak, TMMOB Çevre Mühendisleri Odası, doğal afetlerin engellenemeyeceğini ancak doğru önlemlerle etkilerinin minimize edilebileceğini belirterek; afetlere karşı toplumsal güvenliği sağlamak adına tüm paydaşlarla iş birliği yapmaya hazır oldukları ifade etti.
HABER: BUSE ASLAN
Yorum yapın