30 Ağustos Zafer Bayramı nedeniyle Balıkesir milletvekilleri, siyasi parti temsilcileri, sivil toplum örgütleri ile çeşitli sendikaların yöneticileri kutlama mesajları yayınladılar.
Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını bir kez daha anacağımız bu özel gün öncesi birbirinden anlamlı mesajlarını gazetemize ulaştıranların yönetici, idareci ve başkanların mesajları şu şekilde:
CHP GENEL BAŞKAN YARDIMCISI AHMET AKIN:
“30 Ağustos Zaferimiz, Türk Milleti ve Kahraman Türk Silahlı Kuvvetlerimizin vatanını, bağımsızlık ve özgürlüğünü azimle, inançla ve kararlılıkla nasıl müdafaa edeceğini bütün Dünyaya gösteren gurur kaynağı zaferimizdir.
Başkomutanımız Mustafa Kemal Atatürk'ün Samsun'a çıkışıyla ilk adımı atılan bağımsızlık ve özgürlük mücadelemiz, Büyük Taarruz ve Başkomutanlık Meydan Savaşı ile bizlere gurur veren büyük bir zaferle sonuçlanmıştır. Vatanımızın içinde bulunduğu zor koşullarda milletimizle kenetlenen, Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğindeki Kahraman Ordumuz, bağımsızlık ve özgürlük kararlığıyla Kurtuluş Savaşı'nı kazanmış, 30 Ağustos Zaferimiz ile tüm dünyaya duyurmuştur. Türkiye Cumhuriyeti’ni müjdeleyen en büyük kazanımlarımızdan biri olan 30 ağustos Zaferimiz Bugün coşkuyla kutladığımız en büyük bayramlarımızdandır.
Bu topraklarda bağımsız, özgür ve kendi bayrağımız altında yaşamımızı sağlayan, Başta Cumhuriyetimizin Kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, silah arkadaşlarını, Kurtuluş Savaşımızın Aziz Şehitlerini, terörle mücadele ederek huzur ve güvenimizi sağlamak için canlarını feda ederek şehit düşen kahraman asker ve polislerimizi, merhum gazilerimizi bir kere daha hürmet, minnet ve şükranla anıyor, hayatta olan onurumuz gazilerimize sağlıklı bir ömür diliyorum. Yüce Türk Milletinin 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlu olsun.”
AK PARTİ BALIKESİR MİLLETVEKİLİ MUSTAFA CANBEY:
“30 Ağustos, bu toprakların ezeli ve ebedi yurdumuz olduğunu tüm dünyaya bir kez daha ispatladığımız büyük zaferdir. Bu büyük zaferin 100’üncü yılını büyük bir gururla ve coşkuyla kutlayacağız.
1919 yılında Samsun’da Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün öncülüğünde başlatılan kurtuluş mücadelesi, 30 Ağustos Başkomutanlık Meydan Muharebesi ile kesin ve kalıcı bir zafere ulaşmıştır. Milletçe 30 Ağustos Büyük Zaferi’nin 100. yıldönümüne kavuşmanın heyecanını yaşıyoruz. Bu vesileyle tüm vatandaşlarımızın 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı gönülden tebrik ediyorum. 30 Ağustos, bu toprakların ezeli ve ebedi yurdumuz olduğunu tüm dünyaya bir kez daha ispatladığımız büyük zaferdir. Bu zafer, tarihten silinmek istenen bir milletin küllerinden yeniden doğuşunun ve şahlanışının adıdır. Türkiye’nin istiklal ve istikbal mücadelesi dün olduğu gibi bugün de devam etmektedir. Milletimiz nasıl yokluk ve imkânsızlığa rağmen kurtuluş mücadelesini zaferle taçlandırmışsa, bugün de dört bir taraftan ülkemize yöneltilen tehditlere de asla taviz vermeyecek, tüm düşmanlarımıza karşı tek vücut olarak mücadele etmeye devam edecektir. Aziz milletimizin bu husustaki iradesinden ve zafere olan sarsılmaz inancından kimsenin şüphesi olmamalıdır. Bu düşüncelerle Cumhuriyetimizin banisi, Büyük Taarruz’un Başkomutanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını minnetle yâd ediyorum. Tarihten bugüne bu vatanı muhafaza etmek için canlarını feda eden tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet, gazilerimize sağlıklı, huzurlu ömürler diliyorum. 30 Ağustos Zafer Bayramımız kutlu olsun.”
CHP BALIKESİR MİLLETVEKİLİ ENSAR AYTEKİN:
“Yüzyıllık zaferin, tek Baş Komutan Mustafa Kemal Atatürk öncülüğündeki tüm komutanlar başta olmak üzere, şanlı geçmişimizi saygıyla anıyorum.
16 Mayıs 1919 günü Samsun’a doğru yola çıkan Bandırma Vapuru’nda bu cennet vatanı düşman işgalinden kurtarmayı kafasına koymuş eşsiz bir deha vardı. Mustafa Kemal Atatürk parolasını “Ya istiklal ya Ölüm!” diyerek belirlediği vatanın kurtuluş kararında, Lozan Antlaşmasına kadar kopmaz bir irade sergilemiş ve ülkenin kurtuluşunu emperyalizmin boyunduruğu altında değil, tam bağımsızlıkta görmüştü.
Bugün 100. Yılını gururla kutladığımız 30 Ağustos Zaferi, Başkomutanlık Meydan Savaşı’nın son günüdür. 26 Ağustos sabahı Afyon’da başlayan taktik savaş, düşman birliklerinin lojistik unsur açısından çok daha kalabalık olmasına rağmen, çelik bir iradeyle Başkomutanın emrindeki birliklerle başarıya ulaşmıştır.
30 Ağustos Zaferi, bugün üzerinde rahatça nefes aldığımız cennet vatanımızın kazanılmasında kritik önem taşıyan dünya kara savaşları tarihinde de kendine özel bir yeri olan zaferdir. Mustafa Kemal Paşa’nın, bizzat cephedeki karargahından yönettiği savaş; “Ordular İlk Hedefiniz Akdeniz’dir İleri!” emri ile püskürtme savaşına dönüşmüş ve düşman birlikleri İzmir’e kadar temizlenmiştir. Milli Mücadele ile başlayan Türk Milletinin direnişi, 30 Ağustos 1922’de Başkomutanlık Meydan Savaşındaki zaferle bağımsız bir ulus olma hakkını elde etmiştir.
Bugün, ülkemizde huzur içinde yaşamamıza sebep olan ve her şeyimizi borçlu olduğumuz Mustafa Kemal Atatürk’ün başkomutanlığı ile kazanılmış bu zafer, Anadolu insanının kendi yurdunu korumak için canhıraş bir şekilde verdiği amansız mücadelenin zaferidir. Halkına önderlik, askerine komutanlık yapan Mustafa Kemal Atatürk’e ve silah arkadaşlarına ne kadar teşekkür etsek de azdır.
100 yıl önce tanklarıyla, silahlarıyla, işgal kuvvetleriyle gelenler, bugün emperyalizmin türlü yeni silahlarıyla tekrar sahada kendini göstermek istemekte, ülkemizi siyasal anlamda kendine bağımlı hale getirmeye çalışmaktadır. Bizler, bu zaferin çocuklarıyız. Ve bu zafere sonsuza kadar bağlıyız.
Bu duygu ve düşüncelerle, 100 yıllık zaferin tek Başkomutanı Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere; tüm silah arkadaşlarını saygı ve minnetle anıyor, bu toprakların yurt yapılmasında emeği geçen, yurt savunmasında şehit düşen tüm güvenlik güçlerimize rahmet diliyor, yurttaşlarımızın 30 Ağustos Zafer Bayramını yürekten kutluyorum.”
BALIKESİR BAROSU BAŞKANI AV. EROL KAYABAY:
“Bağımsız, demokratik ve çağdaş bir ulus devlet olma şiarıyla 26 Ağustos'ta başlayıp 30 Ağustos 1922’de Dumlupınar'da zaferle sonuçlanan Büyük Taarruz ve Başkomutanlık Meydan Muharebesi’nin 100. yıldönümünü onur ve gururla kutluyoruz.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün stratejisini belirleyip, kaderini tayin ettiği bu zafer; bir ulusun emperyalist dünya düzenine karşı koyarak bağımsızlık aşkını haykırdığı şanlı bir dönüm noktasıdır.
Bununla birlikte Türk Milleti; ülkesine, cumhuriyete, ulusal birlik ve beraberliğine yönelik iç ve dış tehditleri her zaman ortadan kaldırmayı başarmıştır.
Bu özelliğiyle tüm ezilmiş, mazlum milletlere güven telkin ederken; yeryüzü coğrafyasında savaş çanları çalan, acı ve gözyaşından beslenen mihraklara da korku salmıştır.
Cumhuriyet tarihinin her döneminde “Yurtta Sulh, Cihanda Sulh” ilkesini baş tacı edinen bir milletin çocukları olarak, aynı ilke doğrultusunda ve kaderde birlik esasıyla yaşamak temel arzumuzdur.
Türkiye Cumhuriyeti, son yıllarda çetin zamanların kıyısından geçmektedir. Ortadoğu’da bitmek bilmeyen iç karışıklık sürecine, kuzeyde Ukrayna-Rusya savaşı eklemlenmiş; ülkemiz, ana kıtanın büyük bölgesini tehdit eden bu karmaşa ortamını jeopolitik olarak tam orta noktada karşılamıştır. Bu zorlu süreçte sınırlarımızın ve vatanımızın her karış toprağının korunması elbette cumhuriyetin temel değerlerine, hukuka ve bilime sımsıkı sarılarak mümkün olacaktır.
Nitekim büyük Türk Milleti olarak gayemiz; Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kutsal mirasına sahip çıkabilmek adına bilimi ve adaleti egemen kılmak suretiyle muasır medeniyetler seviyesine erişme gayretini başarıya ulaştırmaktır.
Balıkesir Barosu; cumhuriyete, Atatürk ilke ve devrimlerine sahip çıkma, demokratik ve laik sosyal hukuk devleti ilkesinin varlığı uğrundaki tarihi mücadelesine her daim olduğu gibi aynı kararlılıkla devam edecektir.
Bu duygu ve düşüncelerle, 30 Ağustos Zafer Bayramı’mızı kutlar, ay yıldızlı bayrağımız altında özgürce yaşamamızı kanları ve canları pahasına sağlayan başta cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere kahraman gazi ve şehitlerimize minnet ve şükranlarımızı sunarız.”
AK PARTİ BALIKESİR İL BAŞKANI EKREM BAŞARAN:
“Bugün, Anadolu'nun vatanımız olarak yeniden tescili olan Büyük Zafer’in 100. yıl dönümünü, milletimizle beraber büyük bir gurur ve heyecanla kutluyoruz.
Ülkemizi kutlu yürüyüşünden alıkoymak isteyen terör örgütlerinin hain saldırılarına aldırmadan, ihanet çetelerini bozguna uğratarak, birlik, beraberlik ve dayanışma içinde mücadelemiz sürecektir. Türkiye'de ve dünyanın farklı ülkelerinde yaşayan milyonlarca vatandaşımızın 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı gönülden tebrik ediyorum. 1919'da zor şartlar ve yokluklar içerisinde yakılan istiklal meşalesinin, Gazi Mustafa Kemal'in ve silah arkadaşlarının öncülüğünde 30 Ağustos Başkomutanlık Meydan Muharebesiyle zaferle taçlanması, bugün verdiğimiz mücadeleyi daha da önemli kılmaktadır.30 Ağustos, "Ya İstiklal Ya İzmihlal" tercihiyle baş başa bırakılan bir milletin, neleri başarabileceğinin, bağımsızlık ve onuru için neleri göze alabileceğinin en açık ispatıdır. 30 Ağustos zaferiyle bu toprakların ezeli ve ebedi vatanımız olduğu tüm dünyaya bir kez daha ilan edilmiştir. Bu zafer, tarihe gömülmek istenen bir milletin küllerinden doğuşunun, şahlanışının, tarih sahnesine yeniden çıkışının net bir göstergesidir. 30 Ağustos 1922'de Türk milleti bir kez daha, boyunduruk kabul etmeyeceğini, bağımsızlığını hiçbir şekilde terk etmeyeceğini tüm dünyaya kazandığı bu büyük zaferle göstermiştir.
Bundan 100 yıl önce Dumlupınar'da aziz şehitlerimizin destansı mücadeleleri ve mübarek kanlarıyla tescil edilen iradeye bugün de sahibiz. Cumhuriyetimizi ilelebet payidar kılmak, ekonomik, siyasi ve sosyal olarak ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin üzerine taşımak için var gücümüzle çalışıyoruz. Ülkemize kazandırdığımız projeler, mücadele azmimizin en somut tezahürüdür. Ülkemizi kutlu yürüyüşünden alıkoymak isteyen terör örgütlerinin hain saldırılarına aldırmadan, ihanet çetelerini bozguna uğratarak, birlik, beraberlik ve dayanışma içinde mücadelemiz sürecektir. 30 Ağustos Zaferi, özellikle bugün ülkemizin birliğine, dirliğine, bu topraklardaki varlığına kasteden terör örgütleri ve şer odakları için ders olmalıdır.
Türkiye, terör örgütleri karşısında ayrım yapmadan, vatandaşlarının can güvenliğini sağlayacak adımları hem ülke toprakları içinde, hem de terör örgütlerinin yuvalandığı komşu ülkelerde atmaya kararlıdır. Bu vesileyle bir kez daha Cumhuriyetimizin banisi, Büyük Taarruz’un Başkomutanı Gazi Mustafa Kemal'i ve dava arkadaşlarını minnetle yad ediyor, tüm şehitlerimize ve gazilerimize Allah’tan rahmet diliyorum. 30 Ağustos Zafer Bayramımız kutlu olsun.”
CHP BALIKESİR İL BAŞKANI SERKAN SARI:
“Bugün, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşu yolunda, emperyalist güçlere karşı verdiğimiz bağımsızlık mücadelesinin zafere yürüdüğü en önemli günlerinden birisidir. Bu zafer Türk Milleti'ni yok etmeye çalışan işgal güçlerinin haksızlıklarına ve zulümlerine; yoksulluk ve tüm olumsuzluklara karşı aziz milletimizin Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde tüm dünyaya, Türk Milleti varlığından, birliğinden ve bağımsızlığından asla taviz vermeyeceğini, şanlı ayyıldızlı Bayrağımız, bağımsızlığımızın timsali olarak milletimiz var oldukça gökyüzünde dalgalanacaktır diye haykırdığı, aziz milletimizin şanlı zaferidir. Bugün, bağımsızlığımıza ve özgürlüğümüze kast edenlere karşı bir halkın geleceğine topyekun sahip çıktığı mücadelenin taçlandığı gündür.
Büyük Zafer'in 100. yıl dönümünü kutluyor, ebedi Başkomutanımız, Büyük Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını saygıyla anıyoruz."
İYİ PARTİ İL BAŞKANI ÖZLEM URAL:
Şehide, ‘kelle’, ‘asker ölmek için para alıyor, ‘demokrasi, bizim için hiçbir zaman amaç olamaz. Olsa olsa araçtır.’ diyen ve anketlerde yüzde 1-2 fazla oy alabilmek için insanlığa bir toplu iğne başı kadar faydası olmayan oluşumlara şirin gözükmek için çırpınan, ne istedilerse veren siyasetçiler, ‘asker eşleri maarif takvimine soyunsun’ diyen, ‘cahil kesimin ferasetine güveniyorum, okuma oranı arttıkça bana afakanlar basıyor’ diyen bilim adamları, cübbelerine ilik tutturmaya çalışan hukukçular, makam ve mevki hırsı peşinde, acılı insanlara yerde tekme atabilecek kadar gözü dönmüş bürokratlar, bir iki lokmada biz yiyelim, bir iki ihale de biz kapalım derdine düşüp tarafsızlığını kaybeden iş insanları… Milyarlarca dolar vergi borcunu affeden ama ikiyüzelli - üçyüz liralık alacağı için öğrencisine haciz gönderen kurumlar… Şöyle bir yüzyıl kadar geriye bakabilecek yüzünüz kaldı mı?
‘Vatan, Bayrak, Şehitlik gibi binlerce yıldır bu millet için kutsal olan değerlerin içi boşaltılmış ve ‘Bayrakları Bayrak yapan üstündeki kandır. Toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır.’ sözlerini, arsa ve arazi ile açıklamaya çalışanlar tarafından bilinçli bir şekilde uyuşturulan toplumumuzun tüm kesimlerine seslenmek istiyorum.
30 Ağustos 1922… Kimileri için sıradan bir gün, kimileri için tatil, kimileri için ise hasta olma vakti olabilir.
Ancak, bu gün;
Ergenekon’dur. Alp Er Tunga’dı, Oğuz Kağan’dır. Attilla’dır. Bozkurt’tur.
Bu gün;
Manas’tır, Cengiz Han’dır, Timur’dur.
Bu gün;
Kanuni’dir. Fatih’tir. Mustafa Kemal Atatürk’tür.
Bu gün herhangi bir gün değil, bu gün tarihin ta kendisi, Türklerin yazdığı son destandır.
Bu gün;
Hun’dur. Göktürk’tür. Avar’dır. Uygur’dur.
Bu gün;
Türklerin kurmuş olduğu son Devlet olan Türkiye Cumhuriyeti’dir.
Bu gün;
Tıpkı günümüzde olduğu gibi liyakatsizlik, ihanet, fırsatçılık ve adaletsizlikle yoğrulmuş yöneticilerin beceriksizlik ya da daha kötüsü ihanetleri nedeniyle hasta edilmiş bir milletin, makus talihini yendiği gündür. Bu gün Dumlupınar’da, işgal edilmiş bir ülkenin savunmadan çıkarak kazanmaya başladığı gündür. Bu gün işgalcilere yüzme öğrettiğimiz günü bize yaşatan, Büyük Taarruzu kazandığımız gündür.
Bu gün;
Çanakkale ‘de ölen 15’lilerin yüzünün güldüğü, Osman Gazi’nin türbesinden yunan postalının kaldırıldığı gündür. Bu gün, tarihin ta kendisidir ve tarihi kazananlar yazar. Keşke yunan galip gelseydi diyenler için hasta olma günüdür.
İşte tam da bu yüzden, umudumuzu kaybetmeyeceğiz, bu gün ülkemizi içinde bulunduğumuz karanlığa sürükleyen ihanet şebekesini ve hainleri yeneceğimiz tarihin habercisidir. Umutsuz durum yoktur. Umutsuz insan vardır. İnsanlar ve toplumlar üzerinde olağanüstü etkileri olan tarihler vardır. İşte o gün bu gündür. Üzerimizdeki ölü toprağını silkelemek ve bu kötü gidişe dur demek için en uygun gündür.
Harap edilmiş insanımız ve ülkemizin üzerinde kurulan korku ikliminde, ülkemizi aydınlığa kavuşturana kadar yılmadan yorulmadan çalışan güzel, iyi ve cesur yürekli insanlara minnettarız.
Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, ebediyete irtihal eden tüm gazi ve şehitlerimizi, saygı ve rahmetle anıyoruz.
Allah bu millet bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın.
30 Ağustos Zafer Bayramı’mızın 100. Yılı kutlu olsun.”
TMMOB MİMARLAR ODASI BALIKESİR ŞUBE BAŞKANI BETÜL DİKİCİ:
“Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde; 26 Ağustos’ta başlayan ve 30 Ağustos zaferiyle taçlandırılan egemenliğin kayıtsız şartsız ulusun olduğu anlayışı ile sürdürülen bağımsızlık ve özgürlük mücadelesinde kazanılan Büyük Zaferin 100. Yıldönümünde; bağımsız, eşitlikçi ve özgürlükçü Cumhuriyet mücadelesinin yükseltilmesinin tarihsel sorumluluğumuz olduğu bilinciyle; meslektaşlarımızın ve bütün yurttaşlarımızın “30 Ağustos Zafer Bayramı”nı kutluyoruz. Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve tüm silah arkadaşlarının önünde saygıyla eğiliyoruz.
“Dağlarda tek tek ateşler yanıyordu. Ve yıldızlar öyle ışıltılı, öyle ferahtılar ki şayak kalpaklı adam nasıl ve ne zaman geleceğini bilmeden güzel, rahat günlere inanıyordu ve gülen bıyıklarıyla duruyordu ki mavzerinin yanında, birdenbire beş adım sağında onu gördü. Paşalar onun arkasındaydılar. O, saati sordu. Paşalar : “Üç” dediler. Sarışın bir kurda benziyordu. Ve mavi gözleri çakmak çakmaktı. Yürüdü uçurumun başına kadar, eğildi, durdu. Bıraksalar ince, uzun bacakları üstünde yaylanarak ve karanlıkta akan bir yıldız gibi kayarak Kocatepe’den Afyon Ovası’na atlayacaktı.”
Diye yazmıştı Dünya Şairi Nazım Hikmet, Kuvayı Milliye Destanı’nda “26 Ağustos Gecesi Saatler”ini..hatırlayarak;;
Büyük Zaferimizin 100. Yıldönümünde, yapılı, doğal ve tarihi çevrede yaşanan tahribat; meslek örgütlerinin, sivil toplum kuruluşlarının ve üniversitelerin özerk ve demokratik yapılarına müdahaleleri; insan hak ve özgürlüklerine getirilen kısıtlamaları, baskı ve şiddeti kınıyor.
100 . yılına ulaşan Cumhuriyet devriminin ve genç Türkiye’nin modernleşme sürecinin simgesi ve yansıması olan özgün mimarlık mirası; doğal, tarihi ve kültürel mirasımızın; taşıdıkları doğal ve kültürel değerlerimizi korumanın tarihsel sorumluluğu ve bilinciyle; 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı kutluyoruz.”
KAYNAK: İHA
Yorum yapın