DİSK Genel İş Sendikası Balıkesir Şube Başkanı Hüseyin Ovalı, Büyük İşçi Direnişi’nin 55’inci yıldönümü nedeniyle yaptığı basın açıklamasında; işçi sınıfının yaşadığı sorunlara dikkat çekti. Başkan Ovalı, işçilerin susturulmaya çalıştığını söylerken, ‘Biz susmayız, boyun eğmeyiz. Tıpkı 55 yıl önceki gibi’ diyerek geçmişte yaşanan olayları hatırlattı.

15 – 16 Haziran Büyük İşçi Direnişi’nin 55. yıldönümü nedeniyle DİSK Genel İş Sendikası Balıkesir Şube Başkanlığı tarafından, bugün Ali Hikmet Paşa Meydanı’nda basın açıklaması düzenlendi. Yapılan basın açıklamasında konuşan DİSK Genel İş Sendikası Balıkesir Şube Başkanı Hüseyin Ovalı, işçi sınıfının yaşadığı sorunlara dikkat çekerken, Büyük İşçi Direnişi’nin de önemine değindi.

Başkan Ovalı, yaptığı basın açıklamasında şu cümlelerle sözlerine başladı: “Bugün tarihimizin en büyük direnişlerinden biri olan 15 – 16 Haziran 1970 Büyük İşçi Direnişi’nin 55. yılındayız. Ama bu yıldönümünü sadece bir anma olarak görmüyoruz. Bugün, burada toplanmamızın sebebi geçmişi hatırlamak değil, aynı zamanda bugünü anlamak, geleceği örgütlemektir. Çünkü koşullar çok tanıdık. Çünkü tehdit çok tanıdık. Çünkü çözüm de çok tanıdık. Bugün de haklarımız elimizden alınıyor. Bugün de grev hakkımıza, sendikal haklarımıza, hatta seçme ve seçilme hakkımıza göz dikiliyor. Bugün de emeğimizin karşılığı çalınıyor, ücretlerimiz pula dönüyor, hayat pahalılığı karşısında alın terimiz hiçe sayılıyor. Bizden her gün biraz daha sessizlik, itaat, kayıtsızlık isteniyor. Ama biz DİSK’liyiz. Biz susmayız, boyun eğmeyiz. Tıpkı 55 yıl önceki gibi.”

DİSK, bütün yaptırımlara karşı ayakta kaldı

Öte yandan DİSK’in dönemin mevcut iktidarı tarafından türlü yaptırımlara maruz kaldığını, ancak Anayasa Mahkemesi’nin DİSK’in arkasında durduğunu ve çıkarılan hukuksuz yasaları iptal ettiğini dile getiren Başkan Ovalı: “Hatırlayın, 1970’te dönemin iktidarı DİSK’i yok etmek için Anayasa’ya aykırı bir yasa getirmek istedi. Ama unuttukları bir şey vardı: DİSK demek işçinin iradesi demekti. DİSK’e uzanan el, işçinin susturulması demekti. İşçiler öyle bir ayağa kalktı ki; İstanbul’dan İzmit’e, Gebze’den Ankara yoluna kadar yüz binler yürüdü. Barikatlar kuruldu, yollar kesildi. Fabrikalar durdu, makineler sustu, işçilerin sesi yükseldi. Üç işçi kardeşimiz Yaşar Yıldırım, Mustafa Bayram ve Mehmet Gıdak canlarını verdi o direnişte. Ama DİSK ayakta kaldı. Anayasa Mahkemesi o yasayı iptal etti. O mücadele, bu ülkenin işçi sınıfı tarihine altın harflerle yazıldı” dedi.

Biz susmayacağız

Geçmiş yıllarda olduğu gibi yine bu yıl da mevcut iktidar tarafından susturulmaya çalışıldıklarını söyleyen Başkan Ovalı, susmayacaklarını şu cümlelerle duyurdu: “Bugün geldiğimiz noktada tarih bir kez daha bizden yanıt bekliyor. Yüksek enflasyonla maaşlarımız erirken, asgari ücretli vergiyle boğulurken, grevler yasaklanırken, sendikal haklar barajlarla engellenirken, sendikacılar, öğrenciler, belediye başkanları hukuksuzca tutuklanırken, seçme hakkımız gasp edilirken bu düzen yine bizden susmamızı bekliyor. Ama biz susmayacağız. Çünkü biliyoruz ki 15 – 16 Haziran sadece geçmişte kalmış bir tarih değildir, bir ruhtur.”

HABER: YASEMİN CİVELEK