Marmara’da 7’nin üzerinde maksimum 7.6 şiddetinde beklenen Marmara depremi yanı sıra Balıkesir ilçelerinde bulunan fay hatlarının 7.2 büyüklüğünde bir deprem üretebilecek güce sahip olduğuna dikkat çeken Jeoloji Mühendisleri Odası Balıkesir İl Temsilcisi Aysun Aykan, acil olarak önlem alınması gerektiğini söyledi.
Cumhuriyet tarihinin en büyük felaketi olan ve "asrın felaketi" olarak nitelendirilen Kahramanmaraş depremi tüm Türkiye'yi yasa boğdu. 6 Şubat’ta da 7.7 ve 7.6 büyüklüğünde, 10 ilde hissedilen ve yaklaşık 13 milyon insanın etkilendiği deprem sonrası 42 bin üzerinde can kaybı oldu.
TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Balıkesir İl Temsilcisi Aysun Aykan, Kahramanmaraş ve Hatay’da meydana gelen depremlerin ardından açıklamalarda bulundu. Balıkesir’de bulunan fayların ciddi tehlike oluşturduğunu ifade eden Aykan, daha fazla geç kalınmadan fay yasasının çıkarılmasını istedi.
SON DEPREM BAZI FAYLARI TETİKLEDİ
Kahramanmaraş ilinde meydana gelen iki yıkıcı depremden 14 gün sonra Hatay’da 6.4 büyüklüğünde yeni bir deprem meydana geldi. Kahramanmaraş’ta yaşanan bu depremlerin bölgedeki diğer fayları tetiklediğini belirten Jeoloji Mühendisi Aysun Aykan, Doğu Anadolu Fayı üzerindeki Bingöl – Palu segmentine dikkat edilmesi gerektiğine dikkat çekti. Aykan, sözlerine şöyle başladı: “6 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş Elbistan ve Pazarcık ilçelerinde meydana gelen 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki iki büyük deprem Türkiye'nin 10 kentinde büyük yıkıma neden olmuştu. 20 Şubat 2023 tarihinde de Hatay'da 6.4 büyüklüğünde bir deprem daha meydana geldi. Bu deprem artçı bir deprem değil tetiklenen bir depremdir. Her fayın bir deprem tekrarlama periyodu var. Tabii faylar kırılınca doğal olarak o stres kuzeye, güneye fay boyunca bir şekilde yakınındaki faylara aktarılıyor. Kahramanmaraş depreminde hem kuzeye Elazığ - Bingöl tarafına hem güneye Hatay’dan Kıbrıs'ın Kuzeyine doğru birikim oluyor. 6 Şubat’taki depremden sonra kırılan fayın güney ve kuzey ucunda gerilim birikimi olmuştu ve bu deprem Antakya Fayını tetikledi. Kırılan fayın güney ucunda Antakya Fayında stres sonucunda deprem oldu. 6 Şubat’ta olan depremin kuzeyi Doğu Anadolu Fayının üzerindeki Bingöl-Palu segmenti de stres biriken ve tetiklenme sonucu deprem olabilecek yer arasındadır. Bu bölgelere dikkat edilmesi gerekiyor. Halkımızın hasarlı binalara girmemesi, son derece önemlidir.”
“YEREL YÖNETİM GÖREVİNİ YAPMADI”
Kahramanmaraş’ta depremin uzun bir süredir beklendiğini ancak gelen faciaya karşı yerel yönetimlerin üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmediğini söyleyen Aykan: “Kahramanmaraş depremi; herkesin bildiği ve beklediği bir depremdir. Deprem olmadan önce birçok kez Kahramanmaraş’ta yakın bir gelecekte deprem olabileceğini ve buralara dikkat edilmesi gerektiğini birçok kez uyardık ve birçok bilim insanı da ifade etti. Fakat buna ilişkin yeterli tedbirlerin alınmadığı yerel idarelerimizin üzerine düşen sorumlulukları yapmadığını, görüyoruz. Yıkımın nedeni tedbirsizlik. Kahramanmaraş Elbistan ve Pazarcık merkezli deprem 10 kentimizi etkiledi. Kentlerde binalar yerle bir oldu, hastaneler yıkıldı, karayolu, demiryolu altyapısında ciddi hasarlar oluştu. Fay üzerinde yer alan karayolları, köprüler, tüneller depremden ağır hasar gördü. Karayollarının bir bölümü depremin ilk günlerinde ulaşıma kapandı. Karayollarının özellikle fay zonu üzerinde yer alan bölümleri depremin yarattığı sıvılaşma, yanal yayılım nedeniyle kullanılamaz hale geldi. Tünellerde yıkım ve deformasyon oluştu, köprü ve viyadüklerde depremin etkisinin yanısıra, oturma, çatlama ve yıkılmalar meydana geldi. Kahramanmaraş Elbistan ve Pazarcık merkezli deprem baraj ve HES’lere de zarar verdi. Bu yüzden bu alanların detaylı bir şekilde incelenerek gerekli önlemlerin alınması gerekiyor. Yerel yönetimlerin özellikle doğa kaynaklı afetler karşısında yeterli olmadığını maalesef üzülerek görüyoruz. Bu sistemi bizim mutlaka düzeltmemiz gerekiyor. Yasal mevzuatımızın uygulamalarında eksikler olduğunu özellikle denetimin olmadığını gördük. Yerel yönetimlerin altyapısını mutlaka güçlendirmemiz gerekiyor” dedi.
MARMARA’YA DEPREM GELİYOR!
Marmara Denizi’nden geçen fayın yaklaşık 250 yıldır deprem üretmediğine ve bu fayın artık kırılma noktasına geldiğine dikkat çeken Aykan, Marmara Depremi’ne karşı bir an önce önlem alınması gerektiğini söyledi. 7.6 büyüklüğünde bir depremin oluşma ihtimalinin olduğunu anlatan Aysun Aykan, “Depreme hazırlıksız yakalanırsak, ülkemiz bu kaosu kaldıramayabilir” dedi ve şöyle devam etti: “Türkiye'nin birçok yerinde deprem üretme zamanını doldurmuş ve yeterli gerilimi biriktirmiş faylar var. Yapılan çalışmalara göre, sismik boşluk olarak değerlendirilen faylar, yakın bir gelecekte tekrar deprem olacağını gösteriyor; fakat depremin tam zamanını bilemiyoruz. Marmara Denizi içinden geçen kuzey koldaki deprem dağılımları ise en son 1509 ve 1766 yılında gerçekleştiğini, 200–250 yıllık dönüş periyotları olduğu düşünüldüğünde bu alanın bir sismik boşluk olduğu yani kırılma zamanı geldiğini göstermektedir; burada mutlaka 7’nin üzerinde maksimum 7.6 büyüklüğe çıkabilecek bir deprem olacak, Burada olacak büyük bir depremde, Marmara Denizi'ne kıyısı olan tüm iller; İstanbul, Balıkesir, Bursa, Yalova, Çanakkale, Kocaeli, Tekirdağ ağır bir şekilde etkilenecektir ve depreme hazırlıksız yakalanılması durumunda da büyük bir kaos yaşanabilir. Ülkemiz Kahramanmaraş Depremi ile çok büyük yıkım yaşadı, Marmara Denizinde olacak bir depreme hazırlıksız yakalandığımız bir durumda ülkemiz bu durumu kaldıramaz kaos yaşanabilir; O yüzden gerekli tedbirlerimizi almamız ve eksiklerimizi tamamlamamız gerekiyor.”
7.2 BÜYÜKLÜĞÜNDE DEPREM ÜRETEBİLİR
Sözlerinin devamında Balıkesir özelinde deprem değerlendirmesi yapan Jeoloji Mühendisi Aysun Aykan, Balıkesir ilçelerindeki fay hatlarının 7.2 büyüklüğünde bir deprem üretebilecek güce sahip olduğunu söyleyerek önlem alınması gerektiğine dikkat çekti. Aysun Aykan: “Ülkemizde yakın bir gelecekte deprem beklediğimiz, sismik boşluk olarak değerlendirdiğimiz diğer bir yer Balıkesir’dir. Balıkesir ve ilçelerini etkileyecek 20 fay var ve bu fayların büyük bir kısmı Mw=7 ve Mw=7.2 büyüklükte deprem üretme potansiyeline sahiptir. Fayların tehlikesi yüksek! Bu yüzden buralara çok dikkat edilmesi ve gerekli tedbirlerin biran önce alınması gereklidir. Balıkesir İl ve İlçeleri Dünyanın sismik yönden en aktif faylarından biri olan Kuzey Anadolu Fayının güney koluna ait fay segmentleri üzerinde konumlanmıştır. Bu nedenle Tarihsel/aletsel dönemlerde kentin birçok depremde yıkıldığı can ve mal kayıplarının yaşandığı bilinmektedir. MTA’nın 2012 yılında yayınladığı diri fay haritasında; Balıkesir İl ve ilçelerindeki yerleşim birimlerinden geçen birçok diri fay vardır. Kuzey Anadolu Fayı’nın güney koluna ait fay segmentleri; Yenice-Gönen Fayı, Edremit Fay Zonu, Balıkesir il merkezinden geçen Havran-Balıkesir Fay zonu, Bandırmanın yerleşim merkezinden geçen faylar ve güneydeki Simav fayı önemli sismojenik zonlardır. Bekten, Pazarköy, Evciler, Manyas Fayı bu Bölgede deprem üretecek diri faylardır. Edremit fay zonunda tarihsel dönemlerde meydana gelmiş depremlerin yıkıcı etkisi bakımından 3 tanesinin ön plana çıktığı görülmektedir. 1672-1845 ve 1867 depremleridir. Aletsel dönem içerisinde Edremit Fay Zonu ile ilişkilendirilen en büyük deprem 1944 depremidir. 6.8 büyüklüğündeki Edremit Körfezi kuzeyinde meydana gelen bu deprem, Küçükkuyu’dan Arıklı iskelesine doğru uzayan yüzey kırığı meydana getirmiştir. Bu depremde, 5500 den fazla hasarlı binanın olduğu can ve mal kayıplarının yaşandığı depremdir. Edremit ile Balıkesir arasında Havran– Balıkesir Fay Zonu var. Tarihsel döneme ait deprem kayıtlarında Balıkesir ve yakın çevresini etkileyerek yıkıma sebebiyet vermiş 3 önemli deprem göze çarpar. 1577, 1897 ve 1898 depremleridir. Yenice-Gönen Fayında,1953 yılında 7.2 büyüklüğünde deprem olmuştur. 10.000 den fazla bina hasar görmüş, 265 kişi hayatını kaybetmiş; can ve mal kayıplarının yaşandığı depremdir. 1964 yılında Manyas fayında 7 büyüklüğündeki depremde 6000 hasarlı bina tespit edilmiş olup, can ve mal kaybı yaşanmıştır.1935 yılında Edincik Fayında 6.4 büyüklüğündeki depremde 600 den fazla hasarlı bina tespit edilmiş olup, can ve mal kaybı yaşanmıştır. Balıkesir’in, Bandırma, Gönen, Edremit, Karesi İlçelerinin yerleşim yerlerinden deprem üretecek diri faylar geçmektedir ve bu fayların çoğu 7 ve 7.2 büyüklükte deprem üretme potansiyeline sahiptir; Bu yüzden buralara dikkat edilmesi gerekiyor” ifadelerine yer verdi.
DEPREME KARŞI DAYANIKLI BİNALAR ÜRETMEK MÜMKÜN
Oluşabilecek her türlü büyüklükteki depremlere karşılık sağlam bina yapmanın günümüz teknolojilerinde mümkün olduğunu anlatan Aysun Aykan, Türkiye’deki yapıların çoğunun ilgili mevzuata uygun zemin etüdü yapılmadan ve denetlenmeden inşa edildiğini belirterek bunun son derece yanlış olduğunu söyledi.
Aykan, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Güvenli yapılaşmanın ilk adımı olan zemin ve temel etütlerini doğru yaptığımız taktirde, doğru zemin parametreleri ile zemin yapısına uygun projelendirme ve yapı denetimi ile depreme karşı güvenli bina yapabilirsiniz. Öncelikle yapı ruhsatı veren belediyelerin mevcut mevzuatı uygulamaları ve yapı denetimi yapmaları son derece önemli! Güvenli yapılaşmanın ilk adımı olan zemin ve temel etütlerini denetleyen bir yapı denetim sistemini henüz kuramadık! Mevcut mevzuatın uygulanmasını Belediyeler istemiyor! Bazı belediyelerde zemin ve temel etüdü istense de uygulamada başka sorunlar var, denetim aşamasında zorunluluk olduğu halde zemin etüdünün denetimi yapılmıyor. Belediyelerde denetim yapacak yeterli teknik eleman bulunmuyor; İmar Kanunu’nun 28’inci maddesi ve diğer mevzuat hükümleri açık olmasına rağmen, zemin etüt raporları uygulama aşamasında yerinde denetlenmiyor. Çoğu Belediyede de bu konuda hiç denetim yok. Denetim yapılan belediyelerde ise arazi denetimler yapılmadan sadece masa başında bir denetim var! Türkiye’deki yapıların çoğu ilgili mevzuata uygun zemin etüdü yapılmadan ve denetlenmeden inşa ediliyor” dedi.
FAY YASASI ÇIKMALI!
Son olarak fay yasasının çıkması gerektiğine de değinen Aykan: “Ülkemizde meydana gelen depremlerde fay zonu üzerindeki binaların yıkıldığını gördük. Fay yasası birçok ülkede uygulanıyor; Bizim ülkemizde de uygulanmalı! Fay yasası Çıkmalı! Fayın her iki tarafına sakınım bandı oluşturarak bina ve bina türü yapılaşmaya sınırlama getirilmelidir” diye konuşarak sözlerini noktaladı.
KAYNAK: İHA
Yorum yapın