Matematik öğretmeni olarak Milli Eğitimden emekli olduktan sonra Balıkesir’deki iki katlı evini satarak birikimleri ile birlikte iki ayrı okul yaptırmasının yanı sıra emekli maaşı ile hastane odası ve cami gibi birçok hayır yaparak gönüllere dokunan 101 yaşındaki hayırsever Kadriye Gürel, hayatında önemli bir yer tutan bu bağış süreçlerini BİRLİK Gazetesi’ne anlattı.
Cumhuriyetin kurulduğu 1923’te doğan 101 yaşındaki Balıkesirlilerin yakından tanıdığı hayırsever, eğitimci Kadriye Gürel; bir asrı aşan yaşamı boyunca eğitimden sağlığa bir çok konu ve alanda gerçekleştirdiği hayırlarla hem gönüller dokundu hem şehre değer kattı.
Emekli bir matematik öğretmeni olan Kadriye Gürel ile “24 Kasım Öğretmenler Günü” dolayısıyla BİRLİK Gazetesi ve www.balikesirbirlikgazetesi.com’a özel konuştu. Hayırsever Gürel, hayırlarla dolu hayat hikayesini anlattı.
Çocukluk yıllarında Türkiye Cumhuriyeti kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatük’ü görme fırsatı bulan asırlık çınar Kadriye Gürel; muhabirimizle yaptığı sohbette ilk olarak eğitim hayatına başlama sürecini anlattı.
Gürel; özetle şunları dile getirdi: “Eğitim öğretim hayatıma Balıkesir Mithatpaşa İlköğretim Okulu’nda başladım. 3’üncü sınıfa kadar burada eğitimimi sürdürdüm. Ardından babamın Bandırma’ya tayini çıkması nedeniyle 4’üncü sınıfı Bandırma’da okudum. 5’inci sınıfı ise yine tayin sebebiyle gittiğimiz Balya’da okudum. Sonrasında Balıkesir Ortaokulu’nda eğitim öğretim hayatımı sürdürdüm. Bizim zamanımızda Balıkesir Ortaokulu’nda kız ve erkek öğrenciler ayrıydı. Kız Öğretmen Ortaokulu’na gittim. Lise eğitimime ise Balıkesir Lisesi’nde devam ettim. Burada eskiden Balıkesir’de Erkek Öğretmen Okulu vardı, kız öğrenci almıyorlardı. Ben lise 3’üncü sınıftayken okul, kız öğrencileri de almaya başladı. Ben de kaydımı Balıkesir Lisesi’nden aldırdım ve Balıkesir Öğretmen Okulu’na geçtim. Orada 1941 yılında mezun oldum” dedi.
MESLEK HAYATINI ANLATTI
Sözlerinin devamında öğretmenlik kariyerindeki süreçten bahseden Gürel: “1941 yılından sonra Balıkesir’e tayin oldum. Ancak burada kadro olmadığı için bir sene beklemek zorunda kaldım. Bir sene sonra Bigadiç İlköğretim Okulu’na tayinim çıktı. Orada 21 ay ilkokul öğretmenliği yaptım. 21 ay sonra Balıkesir’de Necati Eğitim Enstitüsü açıldı. Orada da iki bölüm vardı: matematik ile fizik, kimya. Ben de ilkokul öğretmenliğinden ayrıldım ve Necati Eğitim Enstitüsü’nde matematik eğitimi almaya başladım. 1946 yılında buradan da mezun oldum. Mezun olduktan sonra Milas Ortaokulu’na tayin oldum ve 2 sene orada çalıştım. 1948 yılında Balıkesir’e tekrar geldim ve Balıkesir Lisesi’nde çalışmaya başladım. Bizim zamanımızda ders sayılarını doldurmamız şarttı. Öyle tek okulda çalışılmazdı. Hangi okulda boşluk varsa biz öğretmenler o okullara giderek ders saatlerimizi doldururduk. Balıkesir Erkek Sanat Okulu’nda da eksik vardı. Ben orada da ders vermeye başladım. Sonrasında Balıkesir Erkek Sanat Okulu müdürü bana kadro vermeyi teklif etti. Ben de kabul ettim. İki okula gitmek yerine tek okula gitmek daha mantıklıydı. Orada da 25 yıl çalıştım ve 1974 yılında emekli oldum. O zamandan bu zamana emekli hayatı yaşıyorum” diye söyledi.
EVİNİ SATTI OKUL YAPTIRDI
Öğretmenlik kariyerini emekli olarak noktaladıktan sonra eğitimden uzaklaşmamak için oturduğu evi satarak okul yaptıran Gürel, o zamanları şu sözlerle anlattı: “Emekli olduktan sonra öğretmen olduğum için eşimle beraber aklımızda devamlı bir okul yaptırma isteği vardı. Önceden 52 Evler Mahallesi’nde iki katlı bir evimiz vardı. Bunu müteahhitte verdik. Müteahhitte bize dikeceği binanın yarısını verdi. Biz sadece kendi oturacağımız daireyi elimizde tuttuk ve geri kalanları sattık. Sattığımız paralarla da bir okul yaptırmaya karar verdik. Okul yaptırma kararı verince burada o zamanın Valisi Alaattin Yüksel ile bir araya geldik ve durumu anlattık. Bize çok yardımcı oldu. Bize bir arazi verdiler. Biz de ilkokul yaptırdık. Hatta Ankara’dan milletvekili gelmişti okulumun temel atımına. Bu okulu bitirdikten sonra Valimiz Alaattin Bey, okulun adını Güzel Sanatlar olarak yaptırmamızı istedi, biz de öyle yaptırdık. 1999 yılında orada eğitime başlandı. Okulumuzun açılışına da o dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel geldi.”
ALTINOLUK’TA DA LİSE YAPTIRDI
Balıkesir’de yaptırdığı okulun ardından elinde kalan parayla da Altınoluk’a lise yaptırdığını anlatan Gürel: “Biz bu okulu yaptıktan sonra elimizde bir miktar para kalmıştı. Biz bu para ile yurt yaptırmayı düşünüyorduk ama çok fazla para istedikleri için bütçemiz yetmiyordu. Bizim elimizde de para olduğunu Altınoluk Belediye Başkanı duymuş ve yanımıza geldi. Biz lise yaptırmak istiyoruz, bize yardım eder misiniz dediler. Biz de elimizdeki parayı onlara verdik. Temeli atılmış ancak maddi imkanların el vermemesi nedeniyle üstü devam etmemiş bir yer vardı. Oraya lise yaptırdılar. O okul da çok güzel bir okul oldu. Her sene okulu ziyarete gidiyorduk” ifadelerine yer verdi.
EMEKLİ MAAŞI İLE CAMİ VE HASTANEYE ODA YAPTIRDI
Yaptırdığı okullardan sonra biriken emekli maaşıyla da kendisinin ve eşinin adına hastane odası, babasının adına cami, annesinin adına da yoksullar evinde bir oda yaptırdığını aktaran Gürel, şunları söyledi: “Benim babam İlahiyat Fakültesi’nden mezundu. İlerleyen süreçte maaşımızdan biriken parayla bir cami yaptırarak babamın adını yaşatmak istedim. Kendisi Atatürk ve İsmet İnönü hayranıydı. Devamlı onları okurdu. Ben de gittim Hafız Mehmet Arabacıoğlu Cami’sini yaptırdım. Balıkesir Üniversitesi Hastanesi açıldığı zaman odalar boştu. Biz de hastaneye 2 tane oda yaptırdık. Belediyenin yoksullar evi diye bir yeri vardı. Oraya da annemin adına bir oda yaptırdım. Bunları da emekli maaşıyla yaptırdım.”
HABER: HABER MERKEZİ
Yorum yapın