Balıkesirli tiyatro oyuncusu, eğitmeni, şair, yazar ve seslendirme sanatçısı İsmail Efeyurtlu, tiyatral şiir dinletisi “Yarın Umutları Bekletme” ile tanındı
Yaşam yolculuğunu kendi şiirleriyle anlattığı bu performansın yanı sıra, “Hikâyeleriyle Türkülerimiz”, “Hiciv Üstatları”, “Hikâyeleriyle Şiirler” gibi pek çok başarılı çalışması bulunuyor. Kendine has üslubu ve etkileyici ses tonuyla sanatın farklı dallarında köprüler kuran sanatçıyla yaptığım bu söyleşiyi sizlerle paylaşıyorum.
SORU 1: OYUNCULUK VE ŞİİR…
İKİSİ DE SAHNEDE, KALEMDE VE
RUHTA BULUŞAN SANAT DALLARI.
KENDİNİZİ ÖNCE BİR OYUNCU MU,
YOKSA ŞAİR-YAZAR MI OLARAK
TANIMLIYORSUNUZ?
İSMAİL EFEYURTLU: Benim için oyunculukla şiir ya da roman yazmak aynı damardan besleniyor. Birinde kelimelerle, diğerinde bedenimle ve sesimle konuşuyorum. Hangisinin önce geldiğini ayırt edemem. Bazen bir şiir sahnede oyunculuğa dönüşüyor, bazen sahnedeki bir bakış dizelere… İkisi de aynı kalbin ritminden çıkıyor.
SORU 2: OYUNCULUK
YOLCULUĞUNA ÇIKIŞINIZDA
SİZİ EN ÇOK ETKİLEYEN
AN NEYDİ?
İSMAİL EFEYURTLU: Çocukluğumdan beri sahneye gizli gizli âşık bir yanım vardı. Ama ilk kez bir oyunda alkışı duyduğumda içimdeki boşluğun dolduğunu hissettim. İnsanların gözlerindeki o temas, bana “Sen buradasın” dedi. O gün karar verdim: Sahne benim nefesim olacak.
SORU 3: ŞİİRLERİNİZDE SIK SIK
İÇSEL KIRILMALAR, YALNIZLIK VE
ARAYIŞ TEMALARI
HİSSEDİLİYOR. BU İLHAMI
NEREDEN ALIYORSUNUZ?
İSMAİL EFEYURTLU: Her şiirimde biraz kendi yaralarımdan, biraz da başkalarınınkinden parçalar var. Bazen bir sokak lambasının altında bekleyen adamdan, bazen annesini kaybetmiş bir çocuğun bakışından… Benim işim gözlemlemek ve duymak. İnsanların söyleyemediğini, dile getiremediğini içimde saklayıp kâğıda bırakmak.
SORU 4: OYUNCULUKLA
ŞİİR ARASINDA NASIL BİR
KÖPRÜ KURUYORSUNUZ?
İSMAİL EFEYURTLU: Şiir, oyunculuğun içsel monoloğu; oyunculuk ise şiirin ete kemiğe bürünmüş hali. Bir karakteri oynarken onun ruhunu buluyorum ve bu bana şiir yazdırıyor. Şiir yazarken de o duygu beni sahnede bir role taşıyor. İkisi birbirine ayna tutuyor.
SORU 5: GELECEKTE SİZİ
NASIL HAYAL ETMELİYİZ?
SAHNEDE Mİ,
KİTAP RAFLARINDA MI?
İSMAİL EFEYURTLU: Beni hep ikisiyle de hayal edin. Bir gün sahnede bir karakterin kalbini taşıyacağım, ertesi gün kendi dizelerimle okuyucunun kalbine dokunacağım.
SORU 6: ÇOCUKLUĞUNUZDAN
BUGÜNE SİZİ EN ÇOK
ETKİLEYEN DUYGU NEDİR?
İSMAİL EFEYURTLU: Özlem. Hep bir şeye, birine ya da bir yerlere özlem duydum. Bazen annemin sesine, bazen doğduğum bu şehre… Bu özlem büyüdükçe beni şiire ve sahneye itti.
SORU 7: HAYATTA EN ÇOK
NEYE İNANIYORSUNUZ?
İSMAİL EFEYURTLU: Samimiyete. Bir insanın gözlerindeki dürüstlük her şeyden daha kıymetli. Çünkü kelimelerle çok şey saklanabilir ama gözlerde hiçbir şey gizlenemez.
SORU 8: SAHNEYE ÇIKMADAN
ÖNCE YA DA ÖNEMLİ BİR KARAR
ANINDA ZAMANLAMAYI NASIL
DEĞERLENDİRİRSİNİZ?
İSMAİL EFEYURTLU: William Shakespeare’in “Hamlet” oyunundan bir cümleyle cevap vereyim: “Şimdi olacak bir şey yarına kalmaz, yarına kalacaksa, bugün olmaz.” Bütün mesele hazır olmakta.
SORU 9: BİR GÜN TÜM IŞIKLAR
SÖNECEK, TÜM SAYFALAR
KAPANACAK… GERİYE NE
KALMASINI İSTERSİNİZ?
İSMAİL EFEYURTLU: İsmimle özdeş-leşmiş yapıtlarım kalsın. Şiirlerim, romanla-rım, oyunlarım… İnsanlar beni hatırlarken “Bana dokundu, bana kendimi hissettirdi” desin. Gerisi önemsiz.
SORU 10: SON SORUM,
YAKIN GELECEKTEKİ
PROJELERİNİZ NELERDİR?
İSMAİL EFEYURTLU: Çok yakında ikinci şiir kitabım “Söz Ekildi Kâğıda” ve ilk romanım “Hep Bir Umut Vardır” okuyucularla buluşacak. Muhtemelen yoğun bir imza günleri beni bekliyor. Gerisini yaşayıp göreceğiz.