Balıkesir İş Kadınları Derneği (BAİKAD) Başkanı Oya Hansu Çolak, güçlü yarınların ancak güçlü kadınlar ile var olabileceğini söyledi. Başkan Çolak, bu bağlamda taşın altına ellerini koymaya hazır olduklarını ifade etti.

Balıkesir İş Kadınları Derneği (BAİKAD) Başkanı Oya Hansu Çolak başkanlığındaki ilk üye toplantısı dün Balıkesir Ticaret Odası (BTO) toplantı odasında gerçekleştirildi. Programın açılış konuşmasını yapan Başkan Çolak bir kadın sivil toplum örgütü olarak başta şiddet gören kadınlar olmak üzere benzeri konularda kadınlara destek olmak ve sahip çıkabilmek adına özellikle yargı alanında ihtiyaç duyulabilecek mekanizmaları iyi bilmeleri gerektiğini söyledi. Açılış konuşmasını yapan BAİKAD Başkanı Oya Hansu Çolak: “Biz STK’lar olarak kadınlara destek verirken, sadece bir sosyal dayanışmayı değil, hukuk sistemini, haklarımızı ve işleyiş mekanizmalarını bilmeyi, burada engeller varsa ortadan kaldırmayı hedef almalıyız” diyen Başkan Çolak sözlerini şu şekilde sürdürdü; “Sürdürülebilir ekonomik büyümenin sağlanması ve refah seviyemizin artması ancak ekonomide kadınların eşit yer alması ile mümkündür. BAİKAD olarak sorumluluğumuz bölgemizdeki kadın gücünü desteklemektir. Sayımızı çoğaltarak, topluma faydalı işler yapacağız. Teşekkür ederim. Güçlü kadınlar, güçlü yarınlar” dedi.

Daha sonra slayt eşliğinde bir sunum yapan Avukat Hande Karakaş, “Kadın Haklarını Geliştirme ve Hukuki Koruma için Öneriler” başlıklı sunumuyla BAİKAD üyelerine Türkiye’de kadın olmanı ve kadınların hukuki koruma imkanlarını anlattı.

Av. Karakaş, ilk olarak; toplumsal cinsiyet rollerinden, eğitimde fırsat eşitsizliğinden, iş hayatında kadınlardan ve kadına yönelik şiddetten bahsetti.

Sunumunda anayasa ve yasalara da değinen Avukat Hande Karakaş; “Kadın hakları, sadece kadınların değil, tüm toplumun daha adil ve eşit bir yapıya kavuşabilmesi için büyük önem taşır. Anayasamızın eşitlik ilkesi gereği, kadın-erkek eşitliği sağlanmalı ve hukuki düzenlemeler bu eşitliği garanti altına almalıdır. Anayasamızın 10. maddesi, kadın ve erkek arasında eşitlik sağlanması gerektiğini açıkça belirtmektedir. Bu ilkenin en önemli yansıması, Türk Ceza Kanunu’ndaki kadına yönelik suçlar ve cezalarla, Türk Medeni Kanunu’nda ise kadının evlilik, boşanma ve miras haklarıyla somutlaşmaktadır.

Kadınların çalışma hayatında da eşit haklara sahip olması gerektiği gerçeğinden hareketle, İş Kanunu’nda kadın çalışanların doğum izni gibi hakları düzenlenmiştir. Ancak, bu hakların etkin bir şekilde uygulanması, toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlama adına oldukça önemlidir.

Kadına yönelik şiddetle mücadelede 6284 Sayılı Kanun, şiddet mağduru kadınları korumak için önemli bir adımdır. Ayrıca, Şiddet Önleme ve İzleme Merkezleri (ŞÖNİM) ile kadınlara psikolojik ve hukuki destek sağlanmakta, kadın sığınma evleri ise geçici güvenli yaşam alanları sunmaktadır. Alo 183 Sosyal Destek Hattı da bu süreçte kadınların başvurabileceği önemli bir destek mekanizmasıdır.

Kadına yönelik şiddetle mücadele ve kadın haklarının daha etkin korunabilmesi için eğitim ve farkındalık kampanyalarının arttırılması gerektiği ortadadır. Ayrıca, hukuki düzenlemelerin daha etkin bir şekilde uygulanması ve toplumsal cinsiyet eşitliği için devlet, sivil toplum kuruluşları ve bireyler arasında iş birliğinin sağlanması gerekmektedir.

Kadın haklarının korunması, toplumun ilerlemesine katkı sağlayan önemli bir faktördür. Toplumun her alanında kadınların eşit haklara sahip olması, sadece kadınların değil, tüm toplumun refahı için kritik bir adımdır" diyerek sözlerini sonlandırdı.

 

HABER: BUSE ASLAN