Balıkesir İl Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği (BDSYB) Başkanı Hasan Çetin, 2025’in hem süt hem et üreticisi için ağır geçtiğini, şap hastalığının sektörde pandemi etkisi yarattığını söyledi.
Artan girdi maliyetleri, süt fazlasından şap salgınına üreticilerin çifte darbe yediğini ve yıl boyunca zarar ettiğini söyleyen Çetin; “2026’da doğru planlama yapılmazsa kriz derinleşir” dedi.
Balıkesir’de süt ve et üreticilerinin yaşadığı sıkıntıları değerlendiren Balıkesir İl Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği (BDSYB) Başkanı Hasan Çetin, 2025 yılının hem süt hem de et üreticileri için son derece zorlu geçtiğini belirterek, 2026 yılı için beklentilerini paylaştı.
“SÜT FAZLASI FİYATLARI AŞAĞI ÇEKTİ”
BİRLİK GAZETESİ Yazı İşleri Müdürü İlkan Toprak’a özel açıklamalarda bulunan Başkan Çetin, yılın ilk yarısında yaşanan süt fazlasının fiyatları olumsuz etkilediğini söyledi. Bakanlık tarafından Et ve Süt Kurumu aracılığıyla fazla sütün süt tozuna çevrilerek piyasadan çekildiğini hatırlatan Çetin, şöyle konuştu: “Ocak–Temmuz arasında ciddi bir süt fazlalığı vardı. Bu süt tozuna çevrilerek regülasyon yapıldı. Bu yapılmasaydı fiyatlar daha da düşecekti. Bakanlığın müdahalesi sayesinde en azından üreticiye ödemeler yapılabildi.”
Ancak girdi maliyetlerindeki artışın üreticiyi ciddi biçimde zorladığını belirten Çetin, yem ve diğer giderlerdeki zamların süt fiyatlarının çok üzerinde gerçekleştiğini ifade etti.
“ÜRETİCİNİN ELİ HÂLÂ ZARARDA”
Mevcut süt fiyatlarının üreticiyi karşılamadığını söyleyen Çetin, litre fiyatının 19,60 TL olduğunu ancak kesinti ve giderler nedeniyle üreticinin eline 18–18,5 TL geçtiğini söyledi.
2026 yılına yönelik beklentilerini de dile getiren Çetin: “En az yüzde 15–20 zam yapılması gerekiyor. Taban fiyat 22,5–23,5 TL bandına çıkmalı. Gönül ister 25 TL olsun ama tüketici tarafını da düşünmek zorundayız” dedi.
ŞAP HASTALIĞI ÜRETİMİ VURDU!
“PANDEMİ GİBİ YAYILDI”
2025’te en büyük darbelerden birinin de yeni tip şap hastalığı olduğunu vurgulayan Hasan Çetin, hastalığın etkisini şu sözlerle anlattı: “Bu yıl karşılaştığımız şap farklı bir versiyon. Pandemi gibi yayıldı. Bazı işletmelerde buzağıları, bazılarında sağmal inekleri, kimilerinde de ayak ve ağızda hasar bırakarak ciddi kayıplara yol açtı.”
Çetin, hastalık nedeniyle birçok üreticinin hayvanlarını kestirdiğini, yerine yeni hayvan koyamadığını, pazarların kapalı olması ve hayvan hareketlerinin kısıtlanmasının üretimi düşürdüğünü ifade etti. “Bu açığın etkisini 2026’nın ilk çeyreğinde net şekilde göreceğiz.” dedi.
ET FİYATLARI 540–560 TL BANDINDA
Et tarafında da üretimin düştüğünü söyleyen Çetin, kesim fiyatlarının şu anda 540–560 TL arasında olduğunu belirterek: “Talep bir anda artarsa fiyatlar yukarı yönlü hareket eder. Çünkü artık besicilik yapan azaldı. İnsanlar yaşadığı olumsuzluklar nedeniyle bu işe girmiyor.” diye konuştu.
Ayrıca ithal hayvan kotasının çok düşük olduğuna dikkat çeken Çetin, işletmelere verilen kapasitenin sadece yüzde 10–11’i oranında olduğunu ifade etti.
Çetin sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Bizim ihtiyacımızın yüzde 20–30’u ithal besilikle karşılanıyor, gerisi karkas etle. Ancak kapasite düşük tutulduğu için üretim sınırlı kalıyor. Sakatat azlığından dolayı fiyatlar artıyor, bu da çorba, kokoreç gibi pek çok ürünün tüketiciye daha pahalı yansımasına neden oluyor” dedi.
“2026 İÇİN DOĞRU PLANLAMA ŞART”
Son olarak Başkan Çetin, hem et hem de süt piyasasında yaşanan dalgalanmaların bir daha tekrarlanmaması için kapsamlı bir planlama yapılması gerektiğini belirterek sözlerini şöyle tamamladı: “Ette de sütte de üretimin korunması şart. 2026 yılında doğru adımlar atılmazsa çok ciddi iniş-çıkışlar görebiliriz.”
