MÜSİAD Bandırma Şube Başkanı Tolga Tetik, yeni vergi düzenlemesiyle birlikte yaşanacak haksız vergilendirmelere dikkat çekerek MÜSİAD Genel Merkezi’nin önerisini paylaştı.

Önemli vergi düzenlemeleri içeren torba kanun teklifi TBMM'ye sunuldu. Yeni düzenlenin mevcut hâli ile uygulanmasının Türkiye ekonomisi üzerinde yaratabileceği olumsuz etkileri olduğunu belirten MÜSİAD Bandırma Şube Başkanı Tolga Tetik, MÜSİAD Genel Merkezi tarafından hazırlanan öneri ile ilgili açıklamada bulundu.  

Enflasyon düzeltmesi farklarının vergilendirilmesi, ekonomik büyüme ve istikrar üzerinde olumsuz etkileri olacağına işaret eden MÜSİAD Bandırma Şube Başkanı Tolga Tetik, “Bilindiği gibi son dönemde enflasyon düzeltmesi farklarının vergilendirilmesi konusu yeniden gündeme gelmiştir. MÜSİAD olarak; ilgili kanun ve çıkarılacak tebliğin mevcut hâli ile uygulanmasının Türkiye ekonomisi üzerinde yaratabileceği olumsuz etkileri en başından beri açıkça dile getirmiş ve görüşlerimizi ilgili taraflara aktarmıştık. Bu çerçevede; bugün gelinen noktada uygulamanın Türkiye ekonomisi üzerinde yaratabileceği muhtemel etkiler, daha yüksek sesle konuşulmalıdır. Enflasyon düzeltmesi, yüksek enflasyon dönemlerinde şirketlerin mali tablolarını gerçeğe daha uygun hale getirmek amacıyla yapılan bir muhasebe uygulamasıdır. Bu düzeltmeler, şirketlerin mali durumunu daha doğru bir şekilde yansıtmayı hedeflemekte ve genellikle öz kaynaklar altında izlenmektedir. Fakat bu farkların vergilendirilmesi, işletmelerin finansal sürdürülebilirliğini tehdit edebilmektedir. Enflasyon düzeltmesi farklarının vergilendirilmesi, ekonomik büyüme ve istikrar üzerinde olumsuz etkilere yol açma noktasında, yüksek bir risk taşımaktadır. Yatırımcı güveninin zedelenmesi, sermaye maliyetlerinin artması, şirketlerin finansal sağlığının zayıflaması ve uluslararası rekabet gücünün azalması, bu tür bir vergi politikasının doğurabileceği başlıca sonuçlar arasındadır” diye konuştu.

Başkan Tetik, “Enflasyon düzeltmesi farklarının vergilendirilmesi ile öz kaynağı güçlü fakat parasal olmayan aktif varlıkları, yani stokları, iştirakleri, maddi duran varlıkları, maddi olmayan duran varlıkları düşük olan firmalar açısından gider yönlü, yani zarar artırıcı olup, ödemesi gereken vergiden daha az vergi ödemektedir. Bununla birlikte öz kaynağı güçsüz olan fakat parasal olmayan aktif varlıkları yani stokları, iştirakleri, maddi duran varlıkları, maddi olmayan duran varlıkları yüksek olan, finansmanını borçlanma ile yapan, borçlu olan işletmeler açısından ise gelir yönlü, yani kâr artırıcı olup, ödemesi gereken vergiden çok daha fazla bir vergi ödemek zorunda kalmaktadır. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2022 yılı Küçük ve Orta Büyüklükteki Girişim İstatistikleri ‘ne göre, istihdamın yüzde 70,6'sını, personel maliyetinin yüzde 47,5'ini, cironun yüzde 42,5'ini, üretim değerinin yüzde 36,3'ünü ve faktör maliyetiyle katma değerin yüzde 36,4'ünü oluşturan KOBİ'ler için; enflasyon düzeltmesi bu hâli ile uygulanırsa özkaynak ve finansman sıkıntısına sebebiyet verecektir. Uygulanmakta olan Orta Vadeli Programın sabırla ve birçok fedakârlıkla adım adım ilerlediği böylesi zor bir dönemde; KOBİ'lerimiz başta olmak üzere sanayicimizin finansal kısıtlar ve zorluklarla, yükselen maliyetlerle, giderek daha da zorlaşan rekabet koşullarıyla ve istihdam ortamının zorlayıcı faktörleriyle büyük bir mücadele vermektedir. KOBİ’lerimiz bu ay uygulanması istenen enflasyon muhasebesinin oluşturacağı bu haksız vergiyi yüklenecek durumu ve imkânı bulunmamaktadır. Bu tür vergilendirme politikalarının yeniden gözden geçirilmesi ve ekonomik sürdürülebilirlik açısından daha uygun çözümler bulunması elzemdir. Bu çerçevede MÜSİAD olarak yeniden; ekonomi yönetimini bu konuda daha dengeli bir yaklaşım benimsemeye ve ekonomik büyümeyi destekleyecek adımlar atmaya davet ediyoruz” ifadelerini kullandı.

MÜSİAD Bandırma Şube Başkanı Tolga Tetik, yeni vergi düzenlemesi ile ilgili yaşanabilecek haksız vergilendirmelere dikkat çekerek MÜSİAD Genel Merkezi’nin önerisini paylaştı.

Son günlerde Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunulan torba kanun teklifi, önemli vergi düzenlemeleri içeriyor. MÜSİAD Bandırma Şube Başkanı Tolga Tetik, yeni düzenlemenin mevcut haliyle uygulanmasının Türkiye ekonomisi üzerinde olumsuz etkiler yaratabileceğini belirtti.

MÜSİAD Bandırma Şube Başkanı Tolga Tetik, enflasyon düzeltmesi farklarının vergilendirilmesinin ekonomik büyüme ve istikrar üzerinde olumsuz etkiler yaratabileceğine dikkat çekti: "Enflasyon düzeltmesi, yüksek enflasyon dönemlerinde şirketlerin mali tablolarını gerçeğe daha uygun hale getirmek amacıyla yapılan bir muhasebe uygulamasıdır. Bu düzeltmeler, şirketlerin mali durumunu daha doğru bir şekilde yansıtmayı hedefler ve genellikle öz kaynaklar altında izlenir. Ancak bu farkların vergilendirilmesi, işletmelerin finansal sürdürülebilirliğini tehdit edebilir."

Başkan Tetik, bu vergi düzenlemesinin potansiyel risklerini şöyle sıraladı: “Yatırımcı güveninin zedelenmesi, Sermaye maliyetlerinin artması, Şirketlerin finansal sağlığının zayıflaması, Uluslararası rekabet gücünün azalması.”

MÜSİAD Bandırma Şube Başkanı Tolga Tetik, ayrıca enflasyon düzeltmesi farklarının vergilendirilmesinin, öz kaynağı güçlü fakat parasal olmayan aktif varlıkları düşük olan firmalar açısından zarar artırıcı, öz kaynağı zayıf fakat parasal olmayan aktif varlıkları yüksek olan firmalar açısından ise kâr artırıcı olduğunu belirtti.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, KOBİ’ler istihdamın %70,6’sını, personel maliyetinin %47,5’ini, cironun %42,5’ini ve üretim değerinin %36,3’ünü oluşturuyor. Tetik, "Enflasyon düzeltmesi bu haliyle uygulanırsa, KOBİ'lerin özkaynak ve finansman sıkıntısına yol açacaktır. Bu zor dönemde, KOBİ'lerimiz artan maliyetler, zorluklar ve rekabet koşullarıyla büyük bir mücadele vermektedir. Bu tür vergilendirme politikalarının yeniden gözden geçirilmesi ve ekonomik sürdürülebilirlik açısından daha uygun çözümler bulunması elzemdir" dedi. MÜSİAD olarak ekonomi yönetimini daha dengeli bir yaklaşım benimsemeye ve ekonomik büyümeyi destekleyecek adımlar atmaya davet ettiklerini ifade eden Başkan Tetik, bu konuda daha yapıcı çözümler geliştirilmesini önerdi.

HABER: HABER MERKEZİ