Balıkesir’deki emekli sendikaları, ülkemizde yaşanan son olaylar ile ülkenin genel sorunları üzerine basın açıklaması gerçekleştirdi.
DİSK Emekli – Sen, Birleşik Emekliler Sendikası, 2017 Tüm Emeklilerin Sendikası, 2021 Tüm Emekli – Sen Şubeleri tarafından ortak basın açıklaması yapıldı. Yapılan basın açıklamasında emekli temsilcileri; AK Parti iktidarını eleştirirken ülkenin gündemine olan birçok soruna da dikkat çekti.
Emekli temsilcileri, yayımladıkları ortak basın açıklamasına şu cümlelerle başladı: “Derin, karanlık dönemlerin geride kaldığını, iktidarı döneminde demokrasiyi daha da ileri taşıyacağını, ‘vesayetçi’ olarak adlandırdığı anayasayı sivilleştireceğini ve bu sayede, Türkiye’yi dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri yapacağını iddia eden AK Parti’nin 23 yılda ülkeyi getirdiği nokta, 19 Mart sivil darbesidir.”
AK PARTİ, İSTEDİĞİ TEK ADAM REJİMİNE DAHA DA YAKLAŞTI
AK Parti’nin arzuladığı tek adam rejimine FETÖ darbesiyle bir adım daha yaklaştığına dikkat çekilerek yayımlanan basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi: “AK Parti, FETÖ darbesiyle arzuladığı tek adam rejimine, parlamenter sistemi kaldırarak bir adım daha yaklaştı. HSYK’nın yapısı değiştirildi. Kumpas davalarıyla orduya siyaset girdi. Eğitim ve sağlık kurumları, üniversiteler, diyanet, tarikat ve cemaatlerin insafına teslim edildi. İktidar medyasını kurdu, parti propagandası için alan açıldı. Sermaye sahipleri ve iş dünyası üzerindeki etkisini artırdı. Demokratik sivil toplum kuruluşlarını etkisiz kılmak için kendi paralel yapılarını oluşturdu.”
“TÜRKİYE GERİ GİDİYOR”
Öte yandan açıklamaların devamında uygulanan ve yapılan bu hamlelerle ülkenin ileri gitmesi gerekirken tam tersine geri götürdüğü mesajı verildi. Açıklamalar şöyle devam etti: “Sessizlik ve tepkisizlikle izlenen bu süreçte, ülke olarak bir asrı aşan tüm siyasal ve ekonomik kazanımlarımızı, daha demokratik, laik ve özgür bir ülkede yaşama hakkımızı kaybettik. Demokrasi, özgürlük ve insan hakları sıralamasında üçüncü dünya ülkeleriyle aynı kategoriye düştük. Kendi kendine yeten ülke vasfımızı yitirdik, eti, samanı ithal eden bir ülkeye dönüştük. Tam bağımsız Türkiye hedefimize yaklaşamadık bile. Dünyanın en büyük 10 ekonomisi masalı suya düştü. Geriye orta direği çökertilmiş, hazinesi tam takır, parası pula dönmüş, tüm yer üstü ve yer altı kaynakları ile varlıkları yabancılara peşkeş çekilmiş, sıcak para gelmezse 70 sente muhtaç bir ülke kaldı.”
“AK PARTİ KÖŞEYE SIKIŞTI”
AK Parti’nin köşeye sıkıştığını ve artık herhangi bir vaadi kalmadığına da dikkat çeken emekli temsilcileri: “Evet, Türkiye olağanüstü günlerden geçmektedir. İktidarın tahayyül ettiği rejimin son köşe taşları döşenirken, Türkiye’de hukuk bugün 1945 Nazi Almanyası’nın çok altında bir seviyeye gerilemiştir. Türkiye’ye herhangi bir vaadi kalmayan ve ekonomik olarak köşeye sıkışan AK Parti iktidarı, yargı sopası ile gözaltılarla itibar suikastları, o da yetmez ise tutuklamalarla, tek adam rejiminin hukuk dışı uygulamalarına itiraz edenleri, iktidarına engel olarak gördüğü siyasileri ve demokratik kitle örgütlerini ve hatta ses yükselten sade vatandaşları bile cezalandırmaktan çekinmemektedir. Yani YASAKLAR dönemi yeniden hortlamıştır. Bugün 85 milyonun tek gerçeği, demokrasinin, hukuk ve adaletin alaşağı edildiğidir” dedi.
“KAYYUM REJİMİ DİKTE EDİLİYOR”
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasına da değinen emekli temsilcileri, iktidarın kayyum rejimi yaptığını şu sözlerle anlattı: “Parti başkanlarının ardından muhalif parti belediyelerine yapılan şafak baskınları ile başkan ve kadrolarının tutuklanması, belediyelere kayyum atanarak sandıkta kaybedilenin yargı yoluyla ele geçirilmesine yönelik operasyonlar, İBB Başkanı ve CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’na, ana muhalefet partisi kurultayını iptal etme ve partiye kayyum atamaya kadar uzanmıştır. Tüm bu gelişmelerden anladığımız, bu sürecin daha da yaygınlaşacağı ve ‘kayyum rejiminin dikte edileceği yönündedir ve öyle de olmaktadır. İstanbul Barosu yönetimine el konulması, sendika ve oda başkanları ile sivil toplum kuruluşlarına yönelik gözaltı ve tutuklamalar, muhalif basına, gazeteci ve yazarlara uygulanan yayın kısıtlamaları, para ve ev hapsi cezaları gibi antidemokratik uygulamalarla aktif siyasetin tüm bileşenleri topyekûn susturulmaya çalışılmaktadır.”
“YOKSULLUĞU KALICI HALE GETİRDİLER”
AK Parti iktidarının gelinen süreçte toplumun her kesiminde yoksulluğu kalıcı hale getirdiğini şu sözlerle anlattı: “Bilim ve akıl dışı iktisadi kararlar ve siyasi tercihler sonucu yükselen enflasyonla, ekonomi toparlanması yıllar alacak derin bir durgunluk dönemine girmiştir. Büyük kriz adım adım yaklaşmaktadır. Ne acıdır ki, AK Parti iktidarı, emekliyi fitre ve zekâta muhtaç, yediden yetmişe her yaş grubunda yoksulluğu kalıcı hale getirmiştir. Hedefsiz ve umutsuz gençlerin ülkesi haline gelen Türkiye’de, bugün maalesef 1960-70’lerin emek göçüne benzer tablolar yaşanmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti ve vatandaşları, dünyada hak etmedikleri bir itibar kaybı ile karşı karşıyadır. Sade vatandaşından, iş insanına, sanatçılara, gazeteci ve yazarlara, akademisyenlere, bilim insanlarına ve hatta öğrencilere kadar uzanan vize kısıtlamaları nedeniyle dünya ile bağı kopmuştur.”
“ZAMLAR EMEKLİLERİN NEFESİNİ KESİYOR”
Dolaylı vergilere yapılan zamların emeklilerin ve emekçinin nefesini kestiğine de vurgu yapan emekli temsilcileri: “Tarım ve sanayi üretimindeki kötüleşme, ithalata olan bağımlılığının artması dolaylı olarak işsizliğin kronikleşmesi yakın ve orta vadede hepimiz için endişe vericidir. Göç ve yabancı işçi politikaları yanında liyakatsizliğin yarattığı sorunlar, çalışma barışını bozmaya devam ediyor. Dolaylı vergilere yapılan acımasız zamlar, emekçi ve emeklinin nefesini kesiyor. Tek kişinin aldığı kararlarla yönetilen Türkiye’nin, artan ülke borcu ve bu borcun yarattığı maliyeti ne yazık ki, her birimizi daha da yoksullaştıracak” dedi.
“KORKU İMPARATORLUĞU”
Emekli temsilcileri, şu andaki gerçekleştirilen uygulamalar ile iktidara korku imparatorluğu diyerek şunları söyledi: “Anayasanın ve hukukun rafa kalkması ile kişilerin can ve mal güvenliği tehlike altındadır. Sorgusuz, sualsiz ve uydurma gerekçelerle alıkoymalar, yurt dışı çıkış yasakları, pasaportların iptal edilmesi, mal varlıklarına el konması, fikir, ifade, haber alma, seyahat ve haberleşme özgürlüğü, seçme ve seçilme hakkı açıkça gasp edilmesi, korku imparatorluğunun daha da yaygınlaştırılacağının işaretleridir.”
“GÜN BİRLİK GÜNÜ”
Yaşanan bu olaylar karşısında günün birlik ve beraberlik günü olduğuna dikkat çeken emekli temsilcileri, iktidarın tek adam rejimine karşı daha güçlü muhalefet edilmesi gerektiğini şu sözlerle anlattı: “Gün, dayanışma ve birlikte mücadele etme günüdür. İktidarı eleştirenleri, bırakın eleştirmeyi imada bulunanları bile etkisizleştirmeyi kendisinde hak gören tek adam rejimine daha güçlü muhalefet etmenin vakti gelmiştir. Bugün karşı karşıya kaldığımız durum, emekleriyle uzun yıllar ülkemizin ekonomik ve sosyal gelişmişliğine katkıda bulunan biz emeklileri doğrudan ilgilendirmektedir. Emekli olmamıza rağmen ailelerimize ve yakın çevremize olan sorumluluklarımız devam etmektedir. Kaybettiğimiz tüm ekonomik ve sosyal haklarımızı geri alacak dayanışma ve mücadele ruhunu yeniden hayata geçirme mecburiyetimiz ortadadır.”
“DUR DİYECEĞİZ”
AK Parti iktidarının mevcut uygulamalarına ‘dur’ diyeceklerini de ifade eden emekli temsilcileri, açıklamalarını şöyle tamamladı: “Bu haklı bir direniştir. Ayrıştırmadan, ötekileştirmeden hep birlikte insanca yaşam hakkı için verilecek mücadelenin ilk adımını atıyoruz. Ülkemizde barış, huzur ve refah içinde yaşamak, bizlerin dayanışmasındaki kararlılığa bağlıdır. Biz, otoriter rejimin paryaları, kulu, kölesi olmak yerine laik, demokratik ve refah seviyesi yüksek bir ülkenin özgür bireyleri olmak için mücadele edeceğiz. Açlık, yokluk, yoksulluk, sefalet, yolsuzluk, soygun, haksızlık ve hukuksuzluk düzenine hep birlikte ‘dur’ diyeceğiz.”
HABER: SERMİN ASLAN
Yorum yapın