2025 Toplu İş Sözleşmesi sürecinde kamu işçilerinin taleplerini duyurmak için meydanlara çıkan TÜRK İŞ, insanca yaşam ve adil sözleşme çağrısını yükseltti. Balıkesir’deki eylemde konuşan Tes-İş Sendikası Balıkesir Şube Başkanı İsmail Ulutaş, "Sadaka değil hakkımızı, sefalet değil onurlu yaşam istiyoruz" dedi.

Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ), 2025 yılı Toplu İş Sözleşmesi sürecine ilişkin eylemlerini sürdürüyor. Son olarak Cumhuriyet Meydanında toplanan kamu işçileri talep ve beklentileri için bir kez daha hükümete selendiler.

Burada basın açıklamasını okuyan Balıkesir – Tes-İş Sendikası Balıkesir Şube Başkanı İsmail Ulutaş kamu işçilerinin insanca yaşam taleplerinin görmezden gelinmesine karşı eylem sürecinin kararlılıkla sürdüğünü söyledi.

Ulutaş, geçtiğimiz hafta işyerleri önünde bildirilerle kamuoyunu bilgilendirdiklerini hatırlatarak, bu hafta ise ülke genelinde meydanlarda eş zamanlı kitlesel basın açıklamaları gerçekleştirdiklerini belirtti.

“Bugün kimimiz AK Parti il binalarının önünde, kimimiz meydanlardayız. Çünkü artık sabrımız kalmadı! Yoksulluğa, adaletsizliğe, duyarsızlığa tahammülümüz yok!” diyen Ulutaş, emekçilerin sesini yükseltmekten başka çarelerinin kalmadığını ifade etti.

 

“YAŞAM MÜCADELESİ VERİYORUZ!”

Kamu çalışanlarının geçim derdinin her geçen gün daha da büyüdüğünü söyleyen Ulutaş, TÜİK verileriyle halkın gerçeklerinin gizlendiğini belirtti. Ulutaş, kamu işçilerine sunulan zam tekliflerinin hayat pahalılığı karşısında adeta bir alay konusu haline geldiğini ifade etti.

“Sadaka değil hakkımızı, ikram değil emeğimizin karşılığını istiyoruz” diyen Ulutaş, işçilerin taleplerini 6 başlık altında sıraladı: insanca yaşam için gerçek ücret, gerçekçi ve adil toplu sözleşme, vergide adalet, geçim sıkıntısına acil çözüm, güvenceli çalışma hakkı, emeğe saygı, işçiye değer.

 

"YAŞARKEN ÖLÜYE DÖNMEYELİM!"

Basın açıklamasında bir kamu işçisinin kaleme aldığı mektubu da okuyan Ulutaş, bu mektubun tüm emekçilerin ortak sesi olduğunu dile getirdi. Mektupta, her sabah çocuğunun yüzüne bakarak "Bugün ne götürebileceğim?" diye düşünen bir emekçinin yaşadığı geçim sıkıntısı ve geleceğe dair umutsuzluğu anlatılıyor.

 

HABER: CEMİL BALE