Sonbahar mevsiminin gelmesiyle beraber Iğdır’a has coğrafi işaret belgeli patlıcan reçeli yapımı için kazanlar kaynamaya başladı.

Sonbahar mevsiminin gelmesiyle beraber Iğdır’a has coğrafi işaret belgeli patlıcan reçeli yapımı için kazanlar kaynamaya başladı.
İklimi ve coğrafi özelliklerinden dolayı 'Doğu’nun Çukurova’sı' olarak bilinen Iğdır, yöresel lezzetleri ile de öne çıkıyor. Yöreye ait bir lezzet olan ve 20 Aralık 2021 tarihinde coğrafi işaret ve tescil belgesi alınan patlıcan reçeli için mesai başladı. Her yıl genelde Eylül ayında yapımına başlanan patlıcan reçeli kış aylarında kahvaltıların vazgeçilmez lezzetlerinden biri olduğu kadar kadınların da ekonomik kazanç kapısı oluyor.
Iğdır’ın Kasımcan köyünde kadınların oluşturduğu Ayyıldız Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifi kadınları bu günlerde bütün zamanlarını patlıcan reçeli için ayırmış durumdalar. Sonbahar mevsimiyle büyümesi duran ve reçelin önemli püf noktalarından biri olan küçük boy patlıcanlar ile patlıcan reçeli serüveninin başladığını belirten Ayyıldız Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifi Başkanı Elif Turan, 'Eylül ayında patlıcanları topluyoruz. Patlıcan reçeli küçük patlıcanlardan yapılıyor. Eylül ayında artık büyüme durduğu için patlıcanlar büyümüyor küçük ve sert patlıcanlardan reçel yapıyoruz. Reçel için patlıcanları akşamdan topluyoruz. Suda bekletiyoruz içine çok az tuz atıyoruz. Patlıcan acı suyunu ve siyah suyunu versin diye tuz atıyoruz. Sabah erkenden gelip o suyu boşaltıp yeniden su kaynatıyoruz. Patlıcanları suyun içine atıp haşlıyoruz. Daha sonra onu sıcak sudan çıkarıp soğuk suyun içine bırakıyoruz. O soğuk sudan daha sonra patlıcanları suyunu versin su kalmasın diye tek tek sıkıyoruz. Ondan sonra patlıcanları kaynattığımız şekerli suyun içine atıyoruz. Aynı zamanda limon da koyuyoruz. Aromasını ve lezzetini bulduğu zaman piştiği zaman şişelere sıcak sıcak doldurup bir gün beklettiriyoruz. Ondan sonra reçellerimizi alıyoruz' dedi.
’Patlıcandan reçel olur mu’ diye soranlara da yanıt veren Turan, çok da güzel olduğunu söyleyerek, 'Iğdır’ın ikliminden mi çok güzel ondan mıdır artık bilmiyorum, lezzeti, araması çok güzel oluyor. Biz fuarlarda da tattırıyoruz. Herkesten olumlu yanıtlar alıyoruz. Yani tadını ve lezzetini beğeniyorlar. Herkes yerken aslında patlıcan tadı almayı bekliyorlar. Onlara lezzeti çok farklı geliyor. Onlara aslında bir kestane şekeri tadında geliyor. Bu patlıcan reçelinin belli püf noktaları var biz de büyüklerimizden öğrendik geleneksel usullerle de yapıyoruz' diye konuştu.

'Meyveleri sertleştirmek için kireç kullanılıyor, patlıcanın buna ihtiyacı yok'
Reçel yapımında meyveyi sertleştirsin diye kireç kullanıldığını belirten Turan, 'Kireci birçok meyvede kullanıyorlar. Aslında sadece patlıcan da değil meyveleri sertleştirmek için dağılmasın diye bütün meyvelerde kullanılıyor. Patlıcanın buna ihtiyacı yok ve biz kireçsiz denedik çok da güzel oluyor. Coğrafi işaretli olduğu için de kireç kullanmıyoruz. Çoğu zaman karbonat da atılabiliyor. Mesela tuzda da bekletebilirsiniz' dedi.
Turan, kooperatif olarak yaptıkları bütün ürünleri internet üzerinde sattıklarını belirterek, bu sayede hem Iğdır’ın yöresel ürünlerini tanıttıklarını hem de kadınlar olarak ekonomik kazanç elde ettiklerini dile getirdi.


KAYNAK: İHA