Balıkesir Tarım ve Hayvancılık Fuarı’nın 4’ncü gününde düzenlenen programda konuşan Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Boz; “Eskiden olduğu gibi komşu ne ekerse onu ekmemeliyiz. Günümüzde akıllı, kolektif tarım yapmak zorundayız. Artık bir kuyumcu hassasiyetiyle tarlalarımıza, hayvanlarımıza hassasiyet göstermemiz lazım” dedi.

Sürdürülebilir hayvancılık ve tarım politikaları ile tarım ve hayvancılığın geliştirilmesi amacıyla düzenlenen, kırsalda özellikle genç ve kadın çiftçileri üretime daha fazla katılmayı teşvik eden ve Balıkesir’de ilk defa üreticileri, akademisyenleri ve sektör temsilcilerini bir araya getiren ve 5 gün sürecek olan “Balıkesir Tarım ve Hayvancılık Fuarı” devam ediyor.

Fuarın 4’ncü gününde düzenlenen seminerler öncesi kısa bir konuşma yapan Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Boz, öz ve örneklendirdiği renkli konuşması ile fuara destek verdi.

Rektör Boz, dünyada çıkan savaşların nedenlerinin gıda ve teknolojiden kaynaklı olduğunu hatırlatarak bu bağlamda tarımın önemine dikkat çekti. Konuşmasını 7 ana başlık altında toplayan Boz, özellikle akıllı tarım ve hassas tarıma dikkat çekti.

Rektör İsmail Boz, konuşmasında özetle şu ifadelere yer verdi: “Yeşil cennet gibi bir vatanımız var. Ama 30 veya 50 yıl sonra topraktaki kuraklaşma veya birçok çevresel etkenlerden dolayı kurak bir toprak yapısına gitme durumumuz var. Biz aile olarak çiftçilik yapıyoruz ve 3 nesildir iklim değişikliğini her türlüsünü görmekteyiz. Çoğunun da çözümlerini biliyoruz aslındı.

 

Sorunlar üstümüze üstümüze gelmeye başladı. İki dönümlük bir yerim var Silivri’de her sene kuyu suyu ile yapıyorum toprağa suladığım yerlerde beyaz beyaz kabuk oluşmaya başladı. Onun adı tuzlanma hepiniz biliyorsunuz. Bir sene bir böcek türü tarıyor, bir başka sene başka bir böcek türü tarıyor. Yaptığım ilaca karşı duyarsızlaşmış bir böcek türü gelmeye başlıyor. Bunları hepsi bildiğimiz şeyler ama bunlara bilinçli bir şekilde el atmadığımız sürece bu problemler ülke güvenliği açısından, gıda ve enerji güvenliği açısından tehlikeye sokacak önemli bir gündem maddemiz olacak.

Dünyada savaşların olduğu yerlere bakarsanız iki şey den savaş çıkıyor. Birisi gıda birisi enerji. Nerede savaş varsa ya altında gıda ile ilgili bir sorun vardır ya da arkasında enerji ile ilgili bir sorun vardır.

Dolayısıyla bizim kafamızı kaldırıp problemlerimize global çözüm bulmalıyız. Bunu ilk defa da biz yaşamıyoruz, tüm Dünya yaşıyor diğerleri nasıl çözüm buldu buna bakıp bunu uygulamak zorundayız. Akıllı tarım yapmak zorundayız. Hepsinin kapsamın akıllı kolektif tarım yapmak zorundayız.

Ayrıca hassas bir tarım yapmalıyız. Artık bir kuyumcu hassasiyetiyle tarlalarımıza, hayvanlarımıza hassasiyet göstermemiz lazım. Ne demek bu. Eskiden yan tarafta komşumuz ne yapıyorsa ve iyi ürün kaldırdıysa bizde onu yapıyorduk. O şu ilacı attıysa bizde onu yapıyorduk. Hayır öyle değil. Hasta olduğunuzda komşunuz bu antibiyotiği aldı deyip bizde onu alıyor muyuz? Demiyoruz. Bunu bir bilene sorup yapmamız lazım.

Ürün çeşitlendirme yapmamız lazım. Sürdürülebilirlik açısından her sene aynı yere aynı şeyi ekersek tarlamızı da kendimizi de yorarız.

Bir başka konu su yönetimi. Buna da dikkat etmeliyiz. Bu geleceğimizin en önemli problemlerinden biri buna dikkat etmeliyiz.”

HABER: HABER MERKEZİ