EĞİTİMSEN Balıkesir Şubesi, okullarda uygulanan “Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum” projesinin iptaline yönelik eylemlerini sürdürüyor. Bir süre önce Kurtdereli Anıtı önünde ÇEDES’in iptal edilmesi için imza toplayan Eğitim-Sen bu kez Alihikmetpaşa Meydanı’nda gerçekleştirdiği basın açıklaması ile bir kez daha bu projenin sakıncalarına dikkat çekti.
Geçen eğitim öğretim döneminde İzmir ve Eskişehir de uygulanan ÇEDES projesinin 2023/2024 Eğitim Öğretim döneminde tüm illere yayıldığını söyleyen EĞİTİM-SEN Balıkesir Şube Başkanı Gürbüz Şahin, “Balıkesir’ de okullardan gelen haberler, sosyal medyaya yansıyan görüntüler henüz somut işlem döneminde olan ilkokul çağındaki çocukların soyut birtakım kavramlarla, dini ritüellere katıldığı görülüyor. Pedagojik hiçbir kaygının, bilimsel hiçbir ilkenin göz önünde bulundurulmadığı süreçlere zorlanıyor çocuklarımız. Siyasi iktidar, din ve inanç alanı gibi son derece hassas bir konuda ‘tek din, tek mezhep’ yaklaşımıyla hareket ederek okullarda öğrencilere dini ve manevi değerleri aktarmayı kendisine görev ediniyor.” dedi.
ÇEDES Projesinin iktidarın eğitim sistemini siyasal-ideolojik çizgisi ve dini-kültürel ihtiyaçları doğrultusunda biçimlendirme hedefinin son örneği olduğunu vurgulayan Şahin, ” Hiçbir toplum birbirinin aynı ve tamamen aynı düşünen, aynı inancı paylaşan, aynı ‘manevi değerleri’ benimsemiş insanlardan oluşmamaktadır. Laiklik anlayışı gereği farklı, inanç, düşünce ve değerler karşısında tarafsız olması gereken bir devletin, sadece bir dinin ve mezhebin öğretilerini, sadece belli bir inancın benimsediği manevi değerleri tüm okullarda ‘tek doğru’ olarak öğretmeye çalışması doğru bir uygulama olmadığı gibi, farklı inançtan öğrencilere yönelik açık bir dayatma ve ayrımcılıktır. Siyasi iktidarın Talibanvari gerici zihniyetinin bir yansımasıdır.” diye konuştu.
“KUTUPLAŞTIRMAYI DERİNLEŞTİRİR”
ÇEDES projesinin hem laikliğe hem de laik eğitim anlayışına temelden aykırılıklar içeren bir düzenleme olduğunu öne süren Şahin açıklamasında şu görüşlere yer verdi: “Türkiye’de eğitim politikalarının merkezinde yer alan ‘tek din, tek mezhep’ anlayışının, farklı kimlik ve inançlara karşı önyargıları diri tutan ve milliyetçilik temelinde yükselen resmî ideolojiyi besleyen ‘manevi değerler eğitimi’ uygulamasının okullardan başlayarak ülkede yaratılan kutuplaştırmayı derinleştirmesi kaçınılmazdır. Böylesi bir uygulama hem çocukların sağlıklı gelişiminin hem de eğitim sisteminde eşit, özgür ve bilimsel düşüncenin ilerlemesinin önünde önemli bir engeldir.
Milli Eğitim Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Gençlik ve Spor Bakanlığı, bizzat iktidar eliyle hayata geçirilen ve birbirinden ayrı olması gereken eğitim alanı ile inanç alanlarının birbirine karıştırılmasına yönelik ÇEDES ve benzeri uygulamalardan derhal vazgeçmelidir. Çocuklarımız, ÇEDES ve benzeri projelerle siyasi iktidarın siyasal-ideolojik hedeflerinin parçası haline getirilemez! Bu konuda eğitim emekçileri başta olmak üzere, öğrencilerimizi, velilerimizi ve demokratik kamuoyunu birlikte tavır almaya ve ortak mücadeleye davet ediyoruz. ”
Haber: Doğancan Balık
Yorum yapın