Ayvalık ilçesinde; Eğitim-İş ve Eğitim-Sen Temsilcilikleri Eğitim-İş, Millî Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) proje okulları atamalarını protesto etti. Proje okullarındaki öğretmen atamalarında objektif kriterlere uyulmadığını savunan her iki sendikanın temsilcileri, keyfi ve kayırmacı atamaların derhal iptal edilmesi gerektiğini vurguladıkları ortak basın açıklamasıyla bakanlığın bu uygulamasından geri adım atmasını istedi.
Eğitim-İş ve Eğitim Sen’li öğretmenlere CHP Ayvalık İlçe Başkanlığı ile Emek Partisi Balıkesir İl Başkanlığı’nın yanı sıra çeşitli siyasi partiler ve Ayvalık Demokrasi Platformu destek verdi.
Ayvalık’ta; İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü binası önünde toplanan Eğitim-iş ve Eğitim-Sen bünyesindeki öğretmenler Millî Eğitim Bakanlığı'nın proje okulları atamaların tepki gösterdi.
Eğitim-İş Ayvalık Temsilciliği adına İlçe Temsilcisi Özgür Demir, Eğitim-Sen Ayvalık Temsilciliği adına da Dilaver Şener tarafından seslendirilen ortak basın açıklamasında, Millî Eğitim Bakanlığı’na (MEB) Bağlı Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumlarına Öğretmen Atama ve Yönetici Görevlendirme sonuçlarının açıklandığı hatırlatıldı.
2025 yılı atamalarının tıpkı geçmiş yıllarda olduğu gibi yine şeffaflıktan uzak ve liyakat ilkesini hiçe sayan bir anlayışla gerçekleştirildiğinin savunulduğu açıklamada, “Proje okullarına yapılan atamalarda süreç; somut, ölçülebilir ve nesnel hiçbir kritere dayanmamakta; tamamen siyasi ve idari takdirle şekillenmektedir. Bu uygulama, yıllardır eğitimde adalet ve hakkaniyet duygusunu ciddi anlamda zedelemekte; emek, birikim ve mesleki yetkinlik yok sayılmaktadır” denildi.
“SİYASİ SADAKAT, MESLEKİ LİYAKATİN YERİNİ ALMIŞTIR”
Açıklamada, “Proje okullarında öğretmen ve yönetici atamaları uzun süredir siyasi sadakatin belirleyici olduğu bilinmektedir. Mülakat gibi denetime kapalı uygulamalar, yandaş sendikaya mensup olanlara sağlanan ayrıcalıklar ve hakkaniyetsizlik, öğretmen atamalarını ve eğitim yöneticiliği görevlendirmelerini proje okullarına yönelik açık bir siyasi kadrolaşma aracına dönüştürmüştür. 2025 yılı atamaları da bu tabloyu değiştirmemiştir. Yüzlerce nitelikli ve deneyimli öğretmen ve eğitim yöneticisi hak ettikleri halde “Bakanlık takdiri” sonucunda proje okullarına atanmamıştır. Bu durum, sadece kişisel mağduriyetler yaratmakla kalmamakta; aynı zamanda eğitimin niteliğini doğrudan etkilemektedir.
Sendikaların, proje okulları uygulamasına ilk günden itibaren neden karşı çıktığı yapılan son atamalar sonucunda bugün çok daha iyi anlaşılmaktadır. Sendikalarımızın bu çarpık duruma yönelik hiçbir itirazı dikkate alınmamış; taleplerimiz ise yanıtsız bırakılmıştır” ifadeleri kullanıldı.
“EĞİTİM KURUMLARI İKTİDARIN ARKA BAHÇESİ DEĞİLDİR”
Öğretmen atamalarının ve yönetici görevlendirme süreçlerinin şeffaf, denetlenebilir ve liyakat esaslı hale getirilmesi, kamusal eğitimin geleceği açısından hayati önem içerdiğinin vurgulandığı basın açıklamasında, “Eğitim kurumlarını, siyasal iktidarın arka bahçesine dönüştürmeyi hedefleyen atama politikalarından derhal vazgeçilmelidir. Eğitimde eşitlik, adalet ve bilimsellik esas alınmalıdır. Proje okullarına yapılacak atamalarda tüm yetkinin Bakan’a bırakılmasının, eğitim sisteminde eşitsizliği ve adaletsizliği derinleştirdiği açıktır. Milli Eğitim Bakanı’na tanınan ve keyfiyete neden olan bu yetkiler sınırlandırılmalıdır. Proje okullarına atanan öğretmenlerin yer değiştirme hakları sadece proje okulları ile sınırlandırılmamalı, genel tayin sistemi içinde değerlendirilmelidir. Eğitim kurumlarının, iktidarın siyaseten müdahale ettiği birer arka bahçe haline getirilmesine seyirci kalmamız mümkün değildir. Eğitim sendikaları olarak bu adaletsizliğe karşı hukuki süreci sonuna kadar sürdüreceğimiz bilinmelidir. Tüm eğitim emekçilerini bu haksız ve hukuksuz uygulamaya karşı birlikte mücadeleye davet ediyoruz” denildi.
Sık sık sloganların atıldığı basın açıklamasının ardından yaklaşık 150 öğretmen olaysız bir şekilde dağıldı.
HABER: MAYHA
Yorum yapın