BAÜN akademisyenlerinden Doç. Dr. Barış Güner ve ekibi, koyunlarda antibiyotik yerine Lactobacillus plantarum uygulayarak üreme performansını artıran ve direnç sorununa çözüm sunan stratejiler geliştirdi.
Balıkesir Üniversitesi (BAÜN) Veteriner Fakültesi Doğum ve Jinekoloji Anabilim Dalı akademisyenlerinden Doç. Dr. Barış Güner’in de içerisinde yer aldığı akademisyenlerin imzasını taşıyan çalışma, koyunlarda üreme performansını artırırken antibiyotik direncine karşı önemli bir stratejik bulgular ortaya koydu.
BAÜN akademisyenlerinden Doç. Dr. Barış Güner ve Doktora Mezunu Dr. Tevhide Elif Güner tarafından yürütülen, “Lactobacillus plantarum and Supernatant: Vaginal Health and Reproductive Parameters of Ewes Synchronized with Fluorogestone or Medroxyprogesterone Acetate” başlıklı çalışma, uluslararası dergi sıralamalarında en üst dilimlerinden olan Q2 ölçeğindeki “Tropical Animal Health and Production” dergisinde yayımlandı.
“KOYUN YETİŞTİRİCİLİĞİNDE ÜREME PERFORMANSINI
ANTİBİYOTİK KALINTISIZ STRATEJİLER İLE ARTIRMAK ÇOK ÖNEMLİ”
Yayınlanan çalışmada, farklı progesteron içerikli vajinal süngerlerle senkronize edilen koyunlarda antibiyotik yerine Lactobacillus plantarum veya hücre serbest süpernatantı uygulanarak vajinal sağlık ve gebelik oranları değerlendirildi. Doç. Dr. Barış Güner, ülkemizdeki koyun varlığının dünya sıralamasında ilk 10’da olduğunu vurguladı. Ülkemiz koyun yetiştiriciliğinde koyunların üreme performansının büyük önem taşıdığını ve senkronizasyon protokollerinin sıklıkla kullanıldığına bildirdi. Laktik asit bakterileri, insanlarda vajinal mikrobiyotanın dengelenmesi ve enfeksiyonların önlenmesinde uzun süredir araştırılan ve umut vadeden probiyotikler arasında yer almaktadır. Özellikle Lactobacillus plantarum gibi türler, pH düşürücü etkileri ve patojenlere karşı oluşturdukları biyolojik bariyer sayesinde kadınların üreme sağlığında koruyucu bir rol oynamaktadır. Koyunlarda gerçekleştirilen bu çalışma, benzer mekanizmaların hayvanlarda da etkili olabileceğini ortaya koyarak, insanlarda vajinal sağlık üzerine yürütülecek probiyotik temelli araştırmalara değerli bir model olma potansiyelini göstermektedir.
Çalışma hakkında bilgi veren Doç. Dr. Barış Güner; günümüzde antibiyotik direnci, yalnızca insan sağlığını değil, gıda üretim zincirinin tamamını tehdit eden küresel bir sorun olarak kabul edilmektedir. Dünya Sağlık Örgütü, gıda hayvanlarında yaygın antibiyotik kullanımının, dirençli bakteri türlerinin gelişmesine ve bu direnç genlerinin insanlara bulaşmasına neden olabileceğini vurgulamaktadır. Bu durum, özellikle et ve süt ürünlerinde antibiyotik kalıntıları ile birleştiğinde halk sağlığı açısından ciddi riskler taşımaktadır. Koyun yetiştiriciliğinde antibiyotik kullanımının azaltılması, hem tüketicilerin güvenli gıdaya erişimini sağlamak hem de dirençli patojenlerin yayılımını önlemek açısından kritik önemdedir. Bu nedenle, “hem et kalitesini koruyan hem de antibiyotik ihtiyacını en aza indiren uygulamaların pratik uyarlanabilirliğine dikkat çekerek sürdürülebilir hayvansal üretimin artırılması ve halk sağlığının korunması stratejik bir gerekliliktir” dedi.
HABER: GÜL ÇETİNBAĞ KANBER
Yorum yapın