Bıçaklı saldırıya uğrayarak öldürülen Ata Emre’nin katilinin kimliğinin değil vatandaşların korunması gerektiğini söyleyen Av. Merve Polat, “Korunması gereken sanıklar ve kimlikleri değil, vatandaşların ta kendisidir. Bu konuda yetkilileri hassas olmaya davet ediyorum” dedi.

İstanbul’da yaşayan ve 1 yıl önce Balıkesir Üniversitesi (BAÜN) Turizm Fakültesi Turizm Rehberliği Bölümü’nü kazanan 20 yaşındaki Ata Emre Akman, 11 Mayıs 2024 Cumartesi günü E.Ö. isimli 17 yaşındaki şahıs tarafından Karesi’de bıçaklanarak öldürülmüştü. Olay ile ilgili yorum yapan Bandırmalı Avukat Merve Polat, “Ata Emre’nin katledilmesi hepimizde derin bir yara açtı. Bunun manevi ve toplumsal boyutu da var. Yaşanan bu olay çok yönlü bir problem. E.Ö. isimli kişi yolda yürürken daha yeni işe başlamış, harçlığına katkı olsun diye motoruna binmeye çalışan Ata’yı omzundan tutarak canavarca hisle öldürmek için bıçaklıyor. Ceza kanununda da tanımı olan ‘sırf öldürmek için öldürmüş olmak, ölenin acı çekmesinden zevk duymak için öldürmek’ gibi bir duygu ve düşüncenin eyleme egemen olması bakımından ‘canavarca öldürmek’ Türk Ceza Kanunu’nda düzenlenen kasten öldürmenin nitelikli hallerinden biridir. Defalarca geniş bir bıçakla katlediyor ve oradan kaçıyor. Yakalandıktan sonra kimliğinin açıklanmaması herkesin aklında soru işareti bıraktı. Devlet şeffaf olması gerekiyor. Her konuda vatandaşın vicdanını rahatlatacak açıklamaları yapmak zorunda. Tanığın isminin açıklanmaması doğru değil. Asıl acı olan bu kişinin 6 tane suç kaydı olmasına rağmen cezaevinde olması gerekirken dışarıda gezebiliyor olması. Yargılama süreçlerine elbet ki ben karar veremem ama neden cezaevinde olmadığı da herkes için bir soru işareti” dedi.

Suçluların serbest gezmesi dolayısıyla vatandaşların tedirgin olduğunu belirten Avukat Polat, “Adalete olan güven zedeleniyor. Herkes can güvenliğinden endişeli hale geliyor. Bir hukukçu olarak Ata Emre’nin annesinin söylediği söz beni çok yaraladı. Annesi ‘ülkemizde çöken adalet sisteminin yarattığı bir katil’ dedi. Gerçekten de böyle. Yapanın yanına kar kaldığı, caydırıcı cezaların uygulanmadığı bir sistemde bu insanlar bizim aramızda geziyor. Özellikle pandemi döneminde ceza evlerindeki yoğunluğu azaltmak için birçok suçluyu serbest bıraktılar. Suçluların aramıza karışmaları hepimizi bir endişeye sürükledi. E.Ö. isimli şahıs, TCK 81 ve 82’ye göre ‘Kasten adam öldürme suçu’ ve ‘ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası’ olarak ceza alması gerekiyor. Saklanmasına yardım eden babası serbest bırakılmıştı ve tutuklandı. Hukukçular olarak inanmak istiyoruz ki mahkemeler itiraz süreçleri bittiğinde en doğru kararı verecektir. Bir hukukçu, anne, baba, kardeş, evlat olarak devletimizden üst düzey güvenlik koruması istiyoruz. Korunması gereken sanıklar ve kimlikleri değil, vatandaşların ta kendisidir. Bu konuda yetkilileri hassas olmaya davet ediyorum” diye konuştu.

HABER: GÜL ÇETİNBAĞ KANBER