Allah rızası için yapılan hiçbir amel boşa gitmez ve hiçbir iyilik karşılıksız kalmaz. Bugün bununla ilgili yazmak istiyorum.
Vakti zamanında üç kişi yola çıktılar. Geceyi geçirmek için bir mağaraya girdiler. Bir zaman sonra dağdan bir taş düştü ve mağaranın ağzını kapattı. Çıkmaları mümkün değildi. Aralarında konuşup şöyle dediler, yaptığımız iyi amellerimizle dua edelim belki kurtuluruz, yoksa bizi buradan kimse kurtaramaz.
Birisi şöyle dua etti^^Allah’ım benim çok yaşlı bir annem bir babam vardı. Onlardan evvel ne çocuklarıma ne de hayvanlarıma bir şey yedirmez içirmezdim. Bir akşam onlara süt içirecektim biraz geç kaldım yanlarına varınca onların uyuduğunu gördüm. Süt çanağı elimde olduğu halde onların uyanmalarını bekledim. Nihayet sabah oldu. Çocuklar açlıktan ağlıyorlardı derken annem babam uyandılar ve akşam sütlerini içtiler. Bana çok dua ettiler. Allah’ım bu işi sırf senin rızan için yaptım eğer bu yaptığım işi beğendiysen bu taşı bizden uzaklaştır.dedi.Taş bir parça açıldı.Ancak çıkılacak kadar değildi.
İkinci şöyle dedi: İlahi amcamın bir kızı vardı ki onu herkesten ziyade seviyordum. Onu istedim ama teklifimi kabul etmedi. Bir zaman sonra bir kıtlığa uğrayınca çaresiz bana başvurdu. Kendisini bana teslim etmek şartıyla ona yüz yirmi altın verdim. Bana Allah’tan korkda, bana haksız olarak yaklaşma dedi. Ben de sırf Allah’tan korktuğum için kadından uzaklaştım. Verdiğim altınları da almadım. Allah’ım bu işi sırf senin rızam için yaptım. Eğer bu yaptığım işten hoşnut olduysan bu taş belasını bizden uzaklaştır diye yalvardı. Mağaranın kapısı biraz daha açıldı ama yine çıkılacak kadar değildi.
Üçüncü şahısta şöyle dedi: Allah’ım bir gün ücretle amele tutmuştum çalıştırdıktan sonra ücretlerini verdim yalnız biri ücretini almadan bıraktı gitti. Ben de onun ücretini çalıştırıp ürettim. O işçinin malları onun hesabına çoğaldı, büyüdü. Bir müddet sonra adam yanıma gelerek –Ücretimi ver dedi. Ben de-Bak kardeşim şu gördüğün deve öküz koyun senin ücretinden üremiş çoğalmıştır hepsini al götür dedim. O da –Ey Allah’ ın kulu benimle alay etme dedi. Seninle alay etmiyorum doğru söylüyorum dedim. Adam büyük bir şaşkınlıkla ve sevinçle malların hepsini aldı ve götürdü. Allah’ım sırf bunu senin rızan için yaptım. Eğer bu yaptığım senin hoşuna gittiyse bu belayı başımızdan defet dedi. Nihayet taş mağaranın ağzında tamamen kaydı ve aralandı onlar da çıkıp gittiler.
Evet değerli okurlarım günümüze dönersek bu olayların hepsi ibretlik, hisse kapılacak şeyler. Ancak günümüz insanı değişti, artık evlatlar öyle sabahlara kadar elinde süt kâsesi anne babayı sabah kadar beklemeyi bırak anne babaya bağırmak, nerdeyse dövmeye kalkıyorlar. Yahutta anne babayı sokağa, huzurevine terk edip evde köpek kedi beslemeye başladılar. Diğer taraftan namus, iffet, haya kavramları yerle bir edildi ve çarpık ilişkiler, evlilik dışı nikahsız yaşamalar, birlikte olmalar normal hayat şekli halini almaya başladı. Bir diğeri ise artık insan emeğine alın terine saygı kalmadığı gibi insanlar artık para mal kazanmak için her türlü yalan, hile yaparak kazandığının haramdan mı helalden mi geliyor hiç baktıkları yok. Bu kaybettiğimiz değerlerin ve toplumsal çözülmenin sonu nereye varacak en büyük endişem budur. Allah sonumuzu hayreylesin.
Sağlık ve esenlik dileklerimle. Aslan TORUN
