1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. NASIL BİR GENÇLİK?

NASIL BİR GENÇLİK?

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

 

Nasıl bir gençlik yetişiyor yada, geleceğimizi bu gençlere emanet edebilir miyiz? Bu çok önemli ve geleceğimizi şekillendirecek bir beka sorunu.

Geçtiğimiz günlerde 16 yaşında bir genç İzmir Balçova da karakol basarak 2 polisimizi şehit etti 2 polisimizi de yaraladı. Bu genç bu suçu nasıl işledi,  bu gencin bu polislerden bir alıp vereceği var mıydı yok muydu, bir diğer soru bu genç elini kolunu sallayarak bu karakol yakınına nasıl gitti, bir güvenlik zaafı var mıydı yok muydu bunarın hepsi sorulması gereken sorular. Bu genci bu suça iten birileri veya bu gencin bu suçu işlemeye götüren bir psikolojik sorunu olduğu büyük bir ihtimal dahilindedir. Öncelikle hepimizin burada durup sorması gereken soru şu bu 16 yaşında ki bir genci bu polislerle bir alıp vereceği olmayacağına göre bu genç bu hale nasıl geldi. Bu genci bu hale kimler getirdi. Yani 16 yaşında bir genç nasıl böyle bir cinayet işler.

Her geçen gün toplumsal bir kıyıma uğramaya başladık. Asırlardan beri en sağlam yapımız bizi biz yapan en güvenilir çatımız aile yapımız çökmeye başladı. Bizi geçmişten geleceğe taşıyacak yarınlarımızın garantisi geleciğimiz olan gençliğimiz elimizden gitmek üzere. Biz nasıl bu hale geldik.16 yaşında bir genç eline silahı alıyor karakol basıyor 2 polisimizi şehit ediyor ikisini de yaralıyor. Başta aile olmak okullarımız, toplumuz da böyle gençler yetişmek üzere ve bu gençlerle biz geleceğe nasıl güvenli bir şekilde bakacağız. Yarın bir gün bir savaş çıkarsa biz vatan topraklarımız bu gençlerle mi savunacağız?

Henüz hayatının baharında orta öğretim çağında ebeveynlerinin göz bebeği o zor şartlarda istikbale hazırlanan en genç kuşağımızı vurdu Çanakkale Harbi. En ufak bir askerlik eğitimi almadan cepheye sürüldü o genç kuşak. Kimisi hayatında ilk defa eline silah alıyordu. Kimininse boyu dahi tüfekten kısa kalıyordu. Öyle bir felaketti Çanakkale harbi.

Çanakkale içinde vurdular beni-Ölmeden mezara koydular beni off gençliğim eyvah. Tam 110 sene evvel yani dört kuşak bu felaketi yaşamıştı bu gençlik. Savaş yüzünden bazı okullar mezun verememişti. Bu derin yaranın sızısını halen bile hissediyoruz. Gençliğin en güzel hikayesi Çanakkale harbinde mevcuttur. Bu günkü Gençliğimize dönersek geleceğimizin en büyük teminatı gördüğümüz gençliğimiz çok daha büyük çok daha sinsi ve çok daha tehlikeli bir felaketle yüz yüze gelmiş durumda dır. Bir değil birden çok ve her biri diğerinden çok daha vahim boyutta çok yönlü açık bir saldırı altındadır gençliğimiz. Ailede iyi yetişmeyen okullarda ve toplumda yeterli manevi eğitimi alamayan fiziki ve ruhi gelişmesini henüz ikmal etmemiş dolayısıyla önemli konularda karar verme ve uygun davranış gösterme bakımından bilgisiz ve tecrübesiz çabuk heyecanlanabilen, kolaylıkla başkasının etkisi altında kalabilen yani kırılgan bir gençlikle baş başayız. Bu gençleri kullanarak onların sırtından alçakça ve aşağılık şekilde menfaat devşirmeye kalkışan malum çevreler. Bu tehlike her geçen gün artarak etrafımız bir ahtapot gibi sarmakta sosyal medya mecralarında, internette, film ve dizilerde medyada velhasıl bütün yayın kuruluşlarında her türlü kötülüğe zemin hazırlayan ve gençleri her türlü kötülüğe iten bir olguyla karşı karşıyayız.

Son zamanlarda sokaklarda giderek artan motosikletli saldırılar, niye yan baktın kavgaları, akran zorbalığı, trafikte yol verme tartışmaları ve bunların çoğunlukla çocuklar tarafından yapılması ve genç kuşak üzerinde oynanan oyunlar kesinlikle geleceğe dönük hayati bir tehlikedir. Bu tehlikenin daha büyük toplumsal bir yaraya dönüşmeden işin başında gerekli ve yeterli tedbirlerin alınması şarttır. Bu tedbirlerin başlangıç noktası hiç şüphesiz aileler ve okullardır. Ancak bu konuda yeterli eğitimin alındığını söyleyemeyiz. Aile çocuğu okula gönderirken okullar tedbiri alsın diye topu okula atıyor, okullar da önce çocuk ailede güzel yetişsin diyerek topu aileye atıyor. Yani topu herkes birbirine atıyorlar. Yalnız burada toplumun hatta pedagogların psikologların ve sosyologlarında çocukları suça teşvikten vazgeçirmek için devreye girmeleri gerekir. Bu yönde ki çalışmalar artırılarak işleme konulmalı ve tehlike büyümeden tedbirler alınmalıdır.

Şahsi intikam ve gözdağı vermek için çocukları tetikçi olarak kullanan kişilere ve örgütlere ibret olacak nitelikte cezalar verilmedikçe tehlikenin önü alınamaz. Aynı şekilde suça karışan ve yaşı 18 in altında olan yani –çocuk-hükmünde sayılanların da mutlaka bugünkü mevzuatın getirdiği cezalardan daha fazlasına çarptırılması kaçınılmazdur. Burada bir diğer tezat daha vardır. Bir kişi çocuksa nasıl katil olur, katilse nasıl çocuk olur?

Sağlık ve esenlik dileklerimle.

Aslan TORUN

 

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
sinirli
Sinirli
NASIL BİR GENÇLİK?
Yorum Yap
Giriş Yap

Balıkesir Birlik Gazetesi - Son Dakika , Güncel Haberler ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!