Eskiden de su sorunu vardı.
Su kesintileri olur zaman zaman musluklardan su gelmezdi.
Fakat şimdiki su krizi daha farklı.
Su sorununu bizim çocuklarımız, onların çocukları eminim ki daha ağır hissedecektir.
Bu sorun her nesil için daha ağır bir yük haline geliyor.
Suyun kıymetinin musluktan akan her damlanın önemini iyi bilmeli ve kavramalıyız.
Çünkü suyu kaybettiğimizde, hiçbir şeyin anlamı kalmıyor.
Yaşadığımız kentler büyüyor her geçen gün nüfuslar kalabalıklaşıyor.
Amma su kaynaklarımız aynı oranda artmıyor.
Barajlarımızın doluluk oranları mevsimlere göre adeta kalp grafiği gibi inip çıkıyor. Bir yaz gelen kuraklık tüm dengeleri alt üst ediyor.
Bazen su faturalardaki fiyatların yüksekliğinden şikayet ediyoruz.
Oysa su bedava olsa… tüketimde artar, israf artar, bilinçsiz su kullanımı artar. Neyse ki faturaların yüksekliği bu süreci adeta dengeliyor.
Ayrıca Balıkesir olarak 4-5 fide için tonlarca su ile bahçe sulamaya, pis otomobilimiz için litrelerce su harcamaya alışkınız.
Oysa su meselesine bir devlet meselesi hassasiyeti ile yaklaşılmalı.
Suyun önemi küçük yaşlarda çocuklara aşılamalıyız.
Suyun yönetimini en iyi şekilde yapmalıyız. Yağmur suyunu toplayıp yeniden kullanmak, gri suları arıtıp geri kazandırmak gibi yöntemler gelişmiş ülkelerde standart haline gelirken biz hâlâ “yeter ki barajlar dolsun” duasındayız. Yağmur duasına çıkan bile var.
Suyu yönetimi çözümünde siyasi iradenin önemi epey fazla. Su politikaları günü kurtarma adına değil geleceğe dönük planlanmalı. Kent yöneticileri plan yaparken betona değil, yeşili, suyu nefes alındığı bir şehri planlamalılar.
Su meselesi ya da diğer bir tabirler su krizi denilen şey aslında sadece bir çevre sorunu değil; aynı zamanda sağlık, ekonomi, gıda ve hatta güvenlik sorunu. Yani “bir gün musluklar kesilirse ne olur?” sorusu sadece evimizde değil, soframızda, cebimizde ve toplum düzenimizde karşılık bulacak.
Kentlerimizin geleceğini, musluktan akan son damlaya bırakmadan aklımızı başımıza almanın zamanı bence geldi hatta geçiyor.
Unutmamakta fayda var.
Su yoksa hayat yok.
Saygılarımla.