ULUS’UN ANKARA’SI

 

ULUS’UN ANKARA’SI

Bir devre ışık tutan, yeniçeri ocağı

Osmanlı’da Saltanat, Lale devri sancağı

Aşkı anlatır motif, çinideki yaprağı

Lâlezardır tarlası, Sincan’ın Ankara’sı

 

Sedir oyma bardağı, tekerleme halkası

Suyu saklar buz gibi, sözün yoktur şakası

Yeşil çuha seccade, Çamlıdere arkası

Beneklidir kirazı, Güdül’ün Ankara’sı

 

İçmelerde kum döker, derdine derman için

Kaynayan buharında, söylenir için için

Mucizedir suları, sözleri böyle geçin

Beyaz dut ve karası, Ayaş’ın Ankara’sı

 

Humuslu kum toprağı, yeşil halı örtüsü

Bahara söz kesilen, gelin kızın öyküsü

Konaklardan duyulur, sazlı sözlü türküsü

Kavunun en tatlısı, Yuva’nın Ankara’sı

 

Antik çağlardan kalma, Beypazarı evleri

Mimari harikalar, diyarı eserleri

Fırında tereyağlı, pişerken gevrekleri

Havuç ve de sodası, Dikmen’in Ankara’sı

 

Meyde mest olan Hayyam, Lâl olur söz bulamaz

Aşkın yeşil yoludur, neden nasıl sorulmaz

Şarabın şerbetini, tadanlar burada ölmez

Gözlerinin karası, Kalecik Ankara’sı

 

Bıçak sırtı kayalar, hikâyesi oyalar

Gordion’a uzanır, avuç içi yaylalar

Polatlı’nın gömleği, arka cebi sayarlar

Sivrihisar Kalesi, Solfasol Ankara’sı

 

Fidaydayla başlayan, misket oyun havası

Özel fırında pişer, tombul etli tavası

Kazan’ın koyun eti, Haymana’nın helvası

Aydos dağlan karlı, Köstence Ankara’sı

 

Her yemekte lezzeti, ararım elzem tuzu

Eymur göl eteğinde, yayılır semiz kuzu

Sazlık mogan gölünün, suya akseden yüzü

Folklorda farfarası, Koçhisar Ankara’sı

 

Atakule nöbetçi, mürtet hâkim havaya

Büyük millet meclisi, İrâdedir Çankaya

Ulaşımda metropol, hedef şimdi uzaya

Gençliğine mirası, milletin Ankara’sı

 

Eski meclis ulusta, heykelin tam karşısı

Kalenin etekleri, çıkrıkçılar çarşısı

Samanpazarı yokuş, Hacettepe yarısı

Bayraklarla süslenir, Atatürk Ankara’sı

 

Taş, tuğla, çamur değil, eski dediğim meclis

Anlamı Anadolu, mücadelede Milis

Karakterim dediği, bu kapıdan ilk giriş

Cumhuriyet mayası, Devletin Ankara’sı

 

Öz Ali YILMAZ

Exit mobile version