Kemal Yazıcıoğlu’nun makamındaki dinleme cihazı meselesi

 

Türkiye’de yakın dönemde Kemal Yazıcıoğlu’nu tanımayan kalmamıştır sanıyorum.
Kendisi Türkiye’nin “efsane vali”, “süper vali” diye bilinen merhum Vali Recep Yazıcıoğlu’nun oğludur.
31 Mart yerel seçimlerinde yanlış bilmiyorsam MHP’den Tokat Belediye Başkanı seçildi.
Kemal Yazıcıoğlu’nu sık sık sosyal medyada görmüşsünüzdür.
Adını soyadını sosyal medyaya yazın zaten kimden bahsettiğimi anlayacaksınız.
Tok sesi, halkla olan iç içe durumu, hizmet noktasında yaptığı çalışmalar ve net sözleriyle bilinir.
Siyaseten kaygısı olmayan sözleri ile tanınır.
Örneğin; bir programda esnaf ve vatandaşlara söyledi şu sözler “Ben bir şiye tamam derim, bir şeye de olmaz derim. Bakarız, hallederiz, yok öyle bir şey. Halledilecek şeyler halledilir. Halledilemeyecek şeyler için kusura bakmayın… Ben gerçeği size söylemekle mükellefim. Olmazsa olmaz, olursa olur. Net insanları Araf’ta bırakmayacaksın… Siz emredeceksiniz, biz yapacağız. Siz Emir makamısınız, biz hizmet makamıyız” hala kulaklarımda.
Gerçek manada tam olarak babasının oğlu.
Merhum Vali Yazıoğlu’da tam bir devlet adamı ve aynı zamanda insan sevgisiyle yoğurulmuş bir insandı. Ölümünden sonra kaç vali için dizi, film hatta kitap yazılmıştır ki.
Amma Recep Yazıcıoğlu için yazıldı.
Oğlu da babasının yolunda. Devlet terbiyesi ile Tokat Belediye Başkanlığı yaparken hizmet aşkıyla dolu.. En azından sosyal medyadan gördüğümüz, duyduğumuz kadarıyla böyle birisi.
Geçtiğimiz gün bir haber sitesinde okudum.
Belediye Başkanı Mehmet Yazıcıoğlu’nun Tokat Belediyesi başkanlık binası olarak kullanılan Canikli Konağı’nda vatandaşları kabul ettiği makam odasında dinleme cihazı bulunmuş.
Yine aynı haberde Tokat Cumhuriyet Başsavcılığı ve İl Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü koordinesinde gerekli adli ve teknik süreçlerin başlatıldığı ifade ediliyor.
Üzüldüm. Amma gerçekten üzüldüm.
Bir belediye başkanı olarak değil mevzu kim ne amaçla birini dinler ki.
Bence bu olay kenara atılacak veya pas geçilecek bir konu değil.
İlgililer bunu araştırmalı ve sonucu kamuoyu ile paylaşmalı.
Belediyeler kamu görevi görülen önemli alanlar.
Belediye Başkanları ise halkın seçmiş olduğu şehr-i emin yani o şehrin en güvenilir insanlarıdır.
Kim ne amaçla şehrin en güvenilir insanını dinler ki?
Yazıoğlu’nun yaşadığı bu olay Türkiye’deki diğer belediye başkanı olan meslektaşlarını tedirgin edecektir.
Balıkesir’de de bir dönem böyle olaylar olduğunu hatırlar gibiyim.
Yapılaması gereken belli. Önce bu suçu işleyenler tespit edilmeli, ardından amaçları öğrenilip ibretlik cezaya çarptırılmalı.
Hatta yine yapılması gereken ilk işlerden biri Türkiye’deki tüm belediye başkanlarının ister devlet eliyle isterlerse özel firmalar üzerinden makam odalarını benzer böcek aramaları için bir temizlik işlemi yaptırmaları gerekli.
Bu sadece belediye başkanlarıyla da sınırlı olmamalı bence.
Devletin önemli kademelerindeki birçok kişinin odasında benzer temizlik çalışması yapılmalı.
Devlete hizmet edenler, millete hizmet edenleri kim ne amaçla dinliyor bulunup cezalandırılmalı.
Saygılarımla.

Exit mobile version