Döne döne rahatlarız artık…

 

Balıkesir merkezde trafik artık “yoğun” değil açıkça söyleyelim kilit. Çözüm diye önümüze konulan şey ise her kavşağa aynı reçete döner kavşak. Sormak gerekiyor; “Bu şehir döne döne mi rahatlayacak?”

Döner kavşak ucuzdur, hızlıdır, fotoğrafı güzeldir. Ama büyük şehir trafiği için geçici bir pansumandır. Balıkesir gibi ana arterleri belli, yükü belli bir kentte döner kavşak, trafik yönetimi değil sadece ertelemedir.

Bugün merkezde yaşanan sorunların çoğu aynı noktadan çıkıyor. Ana yol duruyor, akış kesiliyor, sürücü kararsız kalıyor ve zincirleme tıkanma başlıyor.

Alt geçit mi, evet alt geçit. Çünkü trafik ışıkla dönerle değil akışla çözülür. Ana arter düz akar, trafik üstten dağıtılır. Bekleme biter, korna azalır ve ciddi zaman kazanılır.

Ama bu çözüm cesaret ister, kazı ister, plan ister, sabır ister.

Bir kavşakta alt geçit yapmak, on döner kavşak yapmaktan daha zordur. Ama on kat daha etkilidir.

Elbette her yere alt geçit yapılmaz. Ama Balıkesir’de 2–3 kritik nokta var ki; oraya alt geçit yapılmadıkça ne kadar döner yaparsanız yapın, sorun sadece başka sokağa taşınır.

Bugün yapılan şey şu: Trafiği çözmüyoruz, trafiği dolaştırıyoruz.

Üstelik yol kenarı parklara göz yuman, şerit disiplinini denetlemeyen, toplu taşımaya öncelik vermeyen bir anlayışla; döner kavşak sadece süs olur.

Balıkesir artık küçük şehir değil. Ama hâlâ küçük şehir refleksleriyle yönetiliyor.

Ya cesur altyapı hamleleri yapılacak, ya da biz daha çok döner, daha çok bekler, daha çok söyleniriz.

Artık bir karar verilmeli: Bu şehir dönerek mi gidecek, yoksa akarak mı?

Üstelik bu döner kavşak sevdasının bir de gizlenen bedeli var: Zaman kaybı, yakıt israfı, sinir harbi ve her gün biraz daha düşen şehir yaşam kalitesi.

Kimse hesaplamıyor bir sürücünün günde kaç dakika kaybettiğini, bir esnafın teslimatının nasıl aksadığını, bir ambulansın dönerde nasıl yavaşladığını.

Trafik sadece direksiyon başındakinin sorunu değil. Bu şehirde yaşayan herkesin meselesi.

Ama ne yapıyoruz; kolayı seçiyoruz. Kazmadan, planlamadan, bilimsel veriye bakmadan aynı şablonu alıp her kavşağa yapıştırıyoruz.

Sonra da ‘çıkıp trafik rahatlayacak biraz sabredin’ deniliyor.

Balıkesir yıllardır sabrediyor. Ama trafik rahatlamıyor. Çünkü sorun sabır değil. Sorun vizyon.

Altgeçit denince hemen itirazlar başlıyor. Maliyet yüksek deniyor, inşaat zor deniyor, şehir kilitlenir deniyor. Oysa bugün şehir zaten kilit. Hem de kalıcı olarak.

Kısa vadeli çözümlerle uzun vadeli sorunlar çözülemez. Bu kadar basit.

Eğer ana arterleri kesmeye devam edersen, eğer akışı durdurup döndürürsen, eğer toplu taşımayı hâlâ özel araçla aynı kaderde bırakırsan bu şehir dönmez. Bu şehir tıkanır.

Artık şunu kabul edelim, Balıkesir büyüdü. Ama yönetim anlayışı yerinde saydı. Ya bu şehir için gerçekten cesur adımlar atılacak, ya da biz daha çok döner kavşak açılışı izleyip, her açılıştan sonra daha uzun kuyruklarda bekleyeceğiz.

Trafik bir mühendislik işidir, vitrin işi değil ve artık kimsenin döne döne rahatlayacak hâli kalmadı.

Exit mobile version