Çayın tadını kaçıran limon!

Duymuşsunuzdur geçtiğimiz günlerde bir işletme çayın yanına koyduğu bir dilim limondan 10 TL ücret almıştı.

Yaşanan bu gelişme sonrası ödeme yapan müşteri fişi sosyal medyada paylaşınca olanlar oldu.

Ülke olarak çay, limon üzerinden tartışmalar, atışmalar TV programlarında konuşmalar bile yapıldı.

Hal böyle olunca bakanlık devreye girdi.

Söz konusu işletmeye 37 bin lira ceza kesildi.

Ayrıca işletmenin son 3 aylık fişleri incelemeye alınmış. Büyük ihtimal oradan da ceza alacaktır.

Peki sizce düne kadar ikram olarak verilen bu limon parçasından para talep etmek doğrumu?

Sokakta vatandaşa mikrofon tutmuşlar. Çoğu doğru derken kimisi de alınmasından yana. Ekonomi ortada, limonun maliyeti malum. Hatta bir esnaf “ikram geçmişte kaldı insanlar geçim derdinde tabi ki yan ürünlerden ücret alınmalı” dedi.

Aslında söylediğinde gerçeklik payı var. Belki çayın yanına istenen ekstra limondan para alınmalı. Amma bunun bir standart bedeli olmalı. İsteyen 10 TL isteyen, 5 TL almamalı.

Daha geçen günlerde basın ve sosyal medya hesaplarında yer alan ‘İzmir’de bir seyyar boyoz satıcısının, vatandaşa 7 bin TL hesap çıkardığı’ yönündeki paylaşımlar üzerine bakanlık inceleme başlatırken seyyar satıcıya 47 bin lira idari para cezası kesilmişti.

Yahu bir insan 7 bin liralık boyozu nasıl yesin. Akıl var mantık var.

Amma içinde bulunduğumuz ekonomik süreçte bir malın ne kadar ettiğini kimse tahmin edemiyor. Kimseye kızamıyor ya da bu kaç para ki sen bunu bu fiyata satıyorsun denmiyor.

Nerdeyse her ürüne yumurta giriyor. Yumurtanın 15 kolisi 100 lirayı geçti. Bu fiyat yumurtanın iriliğine yada küçüklüğüne göre artıp, azalabiliyor.

Yağı, unu, tuzu, biberi derken…

Maliyetler ortada bir de buna işçilik ve kar payı konuyor ki kimse ürettiğini artık yüzde 100 karsız satmadığını düşünürseniz. Bunu da ev fiyatlarından pay çıkararak söylüyorum.

Artık ikramlıklar ücretli diye pek sitem etmemek gerekir sadece dün bir ürünün yanında ikram edilen ürünlerin bugün makul fiyatlandırması olması gerektiğini söylemeye çalışıyorum.

Ne oldu bu yaz Antalya, Bodrum, Kuşadası’nda hatırlayın. Turistlere yüksek fiyat, yüksek fiyat bu yaz turist gelmedi. Geldiyse bile beklenenin altında kaldı.

Yazın Kuşadası’na gittim. Ömrümde bu kadar kiralık, devren satılık, devren kiralık iş yeri görmedim. Her sokakta tabela var. İş yapan en iyi dükkanlar kokoreççiler gerisi boş, sinek avlıyor.

Hurma meselesi dün o kadar çok yersen bugün haliyle karnın ağrır.

Neyse konu sapmadan özetleyelim.

Bir ülkede ekonominin bozuk olduğunu çay ocakları ve kahvehanelerin ne kadar kalabalık olduğundan anlayabilirsin. İş, güç yoksa kahvehanede, çay ocağında oturursun. Çayı da artık diğer dışarda yediğimiz ürünler gibi kahvede değil evde içmenin zamanı sanırım geldi.  Ne de olsa çayında artık tadını yanında ücret alan limon kaçmışa benziyor.

Saygılarımla.

 

 

Exit mobile version