Balıkesir’in saklı cennetlerinden Havran, doğal yaşamı, geleneksel köy kültürünü ve eşsiz lezzetlerini keşfetmek isteyenleri ağırlıyor.
Şehir hayatının karmaşasından uzaklaşmak, doğanın kucağında huzuru bulmak isteyenler için Havran, adeta bir kaçış noktası. Balıkesir’in yeşil vadileri arasında yer alan köyler, ekolojik ve agro turizmin tüm güzelliklerini sunuyor.
Havran köyleri, organik zeytinyağından doğal sabuna, köy ekmeğinden taze süt ürünlerine kadar binbir çeşit lezzeti konuklarıyla buluşturuyor. Burada tatil yapmak, sadece doğayı izlemek değil; kültürü yaşamak, geleneksel yöntemlerle üretilen ürünleri deneyimlemek anlamına geliyor.
Ziyaretçiler, köy fırınlarında tepsi tepsi ekmek ve börek pişiren köylü kadınlarla tanışıyor, ağaçlardan erik toplayan dedelerin gülümseyen yüzünü görüyor, sokaklarda özgürce dolaşan tavukları ve bahçelerdeki asmaları keşfediyor. Çocuklar ise şehirde görmedikleri hayvanları yakından tanıma fırsatı buluyor.
Madra ve Eybek Dağları’nın eteklerinde yer alan bu köylerde yolculuk, bir doğa turu kadar keyifli. Çam ve kavak ağaçlarının arasında ilerlerken, kuzu otlatan çobanlara, yelelerini savuran atlara rastlamak mümkün. Kentin gürültüsünden uzak, sessiz ve temiz havanın cenneti olan Havran, gelenlere adeta nostaljik bir köy yaşamı sunuyor.
Havran’ın 27 köyü hem doğal yaşamı koruyor hem de kültürel mirasını yaşatıyor. Büyükdere’den Tepeoba’ya uzanan bu köyler, ziyaretçilerine hem göz hem de gönül açan bir deneyim vaat ediyor. Tarım ve turizmi dost kılan Havran, şehirde kaybolan doğallığı ve kültürü yeniden hatırlatıyor.