Antik Roma mühendisliğinin dehası, Gönen Çayı üzerindeki Güvercin Köprüsü’nü binlerce yıldır ayakta tutuyor. “Hava bölmeli sistem”i ve gelişmiş “oluk” sistemiyle tarihe ışık tutan bu yapı, Büyük İskender’in seferlerine tanıklık etmiş ve Osmanlı’ya kadar kullanılmış.
Gönen Çayı üzerinde, zamana meydan okuyan bir yapı duruyor: Güvercin Köprüsü. Geç Antik Roma döneminde, yaklaşık 2000 yıl önce inşa edilen bu köprü, günümüzde harap halde olsa da ayakta kalma sırrını koruyor.
Misya eyaletinde (bugünkü Ulukır) yer alan köprü, Roma mühendisliğinin zirvesini temsil ediyor. Yapımında kullanılan “hava bölmeli sistem” sayesinde köprü ayakları, yüzyıllardır Gönen Çayı’nın sularına karşı direniyor.
Köprüyü özel kılan bir diğer özellik ise bugün bile gelişmiş sayılan “oluk” sistemi. Bu ileri teknoloji, Güvercin Köprüsü’nün Makestos Köprüsü gibi bölgedeki diğer Roma köprüleri arasında öne çıkmasını sağlıyor.
İskender’den Osmanlı’ya Uzanan Miras
Tarihin önemli anlarına tanıklık eden Güvercin Köprüsü, Büyük İskender’in İran seferi sırasında askerleriyle birlikte geçtiği köprülerden biri olarak biliniyor. Köprü, Karesi Beyliği döneminde yenilenmiş, Osmanlılar zamanında da aktif olarak kullanılmış. Moloz taştan inşa edilen ve üzerine granit tozu sıva yapılan köprü, dört yuvarlak gözden oluşuyor.
Bugün yıkık durumda olmasına rağmen nehir yatağındaki iskele taslakları hala varlığını koruyor. Güvercin Köprüsü, taşlarında taşıdığı sırlar ve tarihin izleriyle Gönen’in sessiz ama güçlü bir tanığı olarak durmaya devam ediyor.