Şap hastalığı nedeniyle hayvan pazarlarının kapalı ve kısıtlı olması yanı sıra üreticilerin hastalık sebebiyle hayvanlarını erken kesime gönderdiğini açıklayan Balıkesir İli Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği (BDSYB) Başkanı Hasan Çetin, “Hayvancılık şap nedeniyle kayıp yaşıyor. Bu et ve süte yaklaşık 1,5 sonra yansıyacaktır. Ayrıca artan yem maliyetleri ve düşük çiğ süt fiyatı üreticiyi zorlamakta” dedi.
Ülke genelinde şap hastalığının olumsuz etkileri sürüyor. Bazı illerde hastalık sebebiyle hayvan sayısı yok denecek kadar azalırken, birçok ilde hayvan pazarları hastalığının yayılmasını önlemek amacıyla kapatıldı. Yine Balıkesir gibi bazı illerde ise hayvan pazarlarında kısıtlama söz konusu.
ÜRETİCİ ÇARESİZ!
Şap hastalığının etkilerinin sürdüğünü belirten Balıkesir İli Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği (BDSYB) Başkanı Hasan Çetin, hayvancılığın ciddi bir krizle karşı karşıya olduğunu söyledi.
Başkan Çetin; ülke genelinde hayvancılığın şap hastalığı nedeniyle ağır kayıplar verdiğini ifade ederek özetle şunları dile getirdi: “Yeme gelen zamların üreticiyi zorladığı şu günlerde sorunlar yetmezmiş gibi şap hastalığı ortaya çıktı. Şap sorunların hepsini bastırdı. Hayvan pazarı kapalı veya kısıtlı. Şap sebebiyle üreticinin elindeki hayvanlar kilosu gelmeden kesime gidiyor. Bu hem süt hem de et konusunda 1,5 ay sonra daha belirgin sorunlara yol açacaktır. Bazı illerde hayvan kalmadığı konuşuluyor. Balıkesir’de hangi köye gitsek şaptan kayıplar konuşuluyor. Bunun yaratacağı ekonomik kayba dikkat çekmek ve üreticilerin desteklenmesi gerektiğini söylemek istiyorum” dedi.
ÇİĞ SÜT FİYATINA YAPILAN ZAM YETERLİ DEĞİL
Öte yandan Ulusal Süt Konseyi (USK)’nin, çiğ süt referans fiyatında artış yaptığını açıklayan Başkan Çetin, 18,35 TL olan litre başı fiyatın 1 Ekim 2025’ten itibaren geçerli olmak üzere 19,60 TL olacağını açıkladı. Böylelikle çiğ süt tavsiye satış fiyatında yüzde 6,8 oranında artış gerçekleşeceğini ifade eden Çetin, bu artışın ise yeterli olmadığının altını çizdi.
BDSYB Başkanı Hasan Çetin, 21 TL’lik fiyat talebinin altında kalmasıyla dikkat çekti. Çetin, üretimin devamlılığı ve maliyetlerin karşılanması için en az 21 TL’lik bir fiyatın zorunlu olduğunu ifade ederek; “Yeme gelen zam, artan girdi maliyetleri ile birlikte yapılan artışı üretici haklı olarak yetersiz buluyor. Daha önce de söylediğimiz et ve süt arasında bir parametre var. Tüm dünya bu parametreyi kullanıyor. Üretici ancak bu şekilde zarar etmez. Çiğ sütte fiyat birden yükselirse raflardaki süt fiyatı da yükselir ve bu tüketiciye olumsuz yansır bununda farkındayız. Ama üretimden kaçış artarsa bu kez fiyatlar arz talep üzerinden zaten artacaktır. Burada dengenin sağlanması ve üreticinin zarar etmemesi konusunda artışa karar verilmesi gerekiyor” dedi.