“Yazıyooor, yazıyooor..”
Tevellüttü yeten herkes koltuğunun altında bir deste gazete ile bir çocuğu bağırırken gösteren o fotoğrafı iyi hatırlar. Basın tarihinin unutulmaz simgelerinden birisidir.
Takvimler bugün 27 Aralık 2025’i gösteriyor.
İşte o koltukaltındaki gazetelerden biri olan BİRLİK Gazetesi bugün 34 yaşında genç bir delikanlı..
Bundan tam 34 yıl önce bugün büyük umutlarla Şeremetli ailesinin kurduğu BİRLİK, 2018 yılından buyana gazeteciler Hilmi Aykut Konya ve Arzu Güler’in ortaklığında yayın hayatına sürdürmekte.
Çalıştığım gazeteleri hiçbir zaman sıradan bir işyeri olarak görmedim.
Bulunduğum gazeteler her zaman bir yanıyla yetiştirdiği stajyerleri ve mesleğe kazandırdığı meslektaşlarımla bir okul, okuyuculara sunduğu haberleri ile üretim yapılan bacasız bir fabrika, sıcak samimi ve dürüst ortamıyla toplumun en küçük birimi olan aileye benzetmişimdir.
Bende bu ailenin bir bireyi olarak bugün bu yazıyı yazma sorumluluğunu kendimde görüyorum ve sizler için birkaç satır kaleme almak istedim.
Biz bu yola çıkarken çok okunmak gibi büyük iddialarımız vardı elbette amma daha büyüğü şuydu. GÜVENİLMEK..
Sizde takdir edersiniz ki tarafsız olmak hele hele günümüz Türkiye’sinde pekte kolay değil.
Basın ahlak yasasına sadık kalmak, kimi zaman yalnız kalmayı göze almak kimi zaman ise ekonomik zorluklar çekmenize sebep oluyor.
Gelişen ve büyüyen teknolojiyle evrim geçiren medya yeni bir dönemin içinde.
Artık okurlar Dünyanın herhangi bir yerinde tek bir “tık” ile yeni ve güncel haberlere saniyeler içinde elindeki ulaşabiliyor. Parmağınız kaydırmanızla benzer haberler art arda önünüze düşüyor.
Medya; bugün hızın, tıklanmanın hatta ve hatta sansasyonun peşinde koşarken, biz hala “doğru mu?” diye sormayı tercih ediyoruz.
Çünkü biliyoruz ki gazetecilik aceleye gelmez, vicdan ister.
Bu gazetede değişmeyen bir gerçek var ve bunu bütün mesai arkadaşlarım iyi bilir..
Bu gazetenin okuyucusuna karşı bir sorumluluğu var.
Her çalışan arkadaşım adına şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki; her gün başa sararak, bitmeyen bu sarmalın içinde hazırladığımız manşetlerin ağırlığını omuzlarımızda hissettiğimiz de oldu, yazdığımız bir haberin bir insanın hayatına dokunduğunu görüp sessizce gururlandığımız da..
Gazetecilik, gücün değil; gerçeğin yanında durma mesleğidir.
Bugün geldiğimiz tarih itibariyle Balıkesir’de siyasetçiler değişti, makamlar el değiştirdi, gündemler hızla tükendi.
Amma değişmeyen bir şey oldu.
Bu gazetenin okuyucusuna karşı sorumluluğu..
Bu gazete de sadece basılı kağıt sayfalarından ibaret değil.
Sayfalarımızda sadece haber yok.
Kentin sevinci var, öfkesi var, itirazı var.
Bu gazete sayesinde çok insan tanıdım.
Çok hikaye dinledim..
Bazılarına ayna tuttuk, bazılarına da ‘buradayız’ dedik.
Belki herkes bizi sevmedi amma kimse neyi neden yaptığımızı bilmediğini söyleyemez.
Burada olduğum mesaiye geldiğim her gün BİRLİK gazetesini, bildiğim doğrulardan bir adım geri atmadan büyütmeye çalıştım.
Bence okurla aramızdaki bağ tam da burada.
Samimi.
Gösterişsiz.
Amma gerçek.
Bugün gururluyuz.
Çünkü geriye dönüp baktığımızda utanacağımız bir manşet, pişman olacağımız bir duruş yok.
Bu yolculukta emeği geçen herkese bir borcumuz var.
İşverenlerimize, muhabirlerimize, sayfa sekreterimize, grafikerimize, internet editörümüze, dağıtımcımıza, matbaada mürekkep kokusunu içine çeken emekçiye…
Ve elbette bizi ayakta tutan okuyucuya..
Hepsi bu iyi hikayenin birer parçası..
İyi ki varsınız.
Nice yıllara…
Ama aynı inatla, aynı cesaretle, aynı gazetecilik ahlakıyla.
Nice nice yıllara…






