Şimdi size herkesin cebinde, cüzdanında bulunan küçücük, masun duran yeri geldiğinde hızır gibi yetişen paraa yerine geçen o minik plastik karttan bahsetmek isterim.
Kredi kartı…
Küçük olduğuna aldanmayın yeri geldiğinde dağlar kadar borç biriktirebiliyor.
Aslında kötü niyetli değil.
Ekonomik anlamda ay sonunu getiremeyen yurttaşa idare amacıyla üretilmiş sisteme konmuş bir yapının parçası.
Kullanmasını bilene büyük nimet.
Kredi kartı tek parçada alamayacağın beyaz eşyadan otomobile, yiyecekten giyeceğe kadar birçok ürünü taksit yaparak size alma imkanı sunuyor. Özünde kullanmasını bilen için hayat kolaylaştırıcı bir araç. Fakat hatırlatmakta fayda var kullanmasını bilene..
Günümüzde bu kartı kullanmakta sorun yaşayan iki ayrı grup görüyorum.
İlk grup her zamanki gibi ihtiyaçtan kullanıyor. Fakat yaşam standartları içerisinde kart ödemesi sona kaldığı için bankalara borçlanan grup bir diğeri ise kullanmayı bilmiyor ve nakit bile taşımadığı için kartın kullanım amacına uygun kullanmadığı (keyfi kullanım) için yüksek borç yükü nedeniyle bankaya ödeme yapamayıp yine icraya düşen bir diğer grup.
Sonuçta iki grupta bir gün geldiğinde kazandığı maaşı değil karta ödemesi gereken asgari ücreti konuşuyor.
Haciz kelimesi bile kulağa korku filmi gibi geliyor.
Artık eskisi gibi eve gelip haciz işlemi de yapılmadığı için bir bakmışsınız maaşınızın bilmem kaçta bilmem kaçı kart borcunuz yüzünden haczedilmiş.
O harika elbisenin o mükemmel ayakkabının o harika tatilin yani o anda tatlı tatlı yapılan harcamaların daha sonra belki de yıllar sürecek acı acı acı ödemesi oluyor.
Kredi kartı borçları ayrıca sadece ekonomik değil insana psikolojik yük de getiriyor.
İnsan borcunu düşündükçe huzursuz oluyor, evinde tartışmalar başlıyor, işte verim düşüyor.
O yüzden kredi kartına “ek gelir” gibi bakmamak gerekiyor.
Karttan ne kadar harcarsanız harcayın sizin maaşınızdan fazlasını yaratmıyor, sadece harcama tarihini erteliyor. Yani gelecekte kazanacağınız paranızı bugünden harcıyorsunuz.
Peki bu kadar şeyi bili yorsun oldu olacak çözümünü de söyle diyenleriniz olabilir.
Aslında çözüm var gibi görünse de bahsettiğim ikinci grup için pek de çözüm yok.
Belki minik birkaç tavsiye olabilir.
Mesela asgari ödeme tuzağına düşmemek, ihtiyaç mı yoksa heves mi buna karar vermek olabilir.
Ez cümle.
Kredi kartı bilinçli kullanıldığında dost; ama yanlış ellerde düşman olabiliyor.
Unutmayın küçük harcamalar adamı borçlu büyük borç ise adamı düşman yapar.
Saygılarımla.
