Ekmek Tüketmek
Gerçekten Zorunlu mu?
Soframızdan eksik etmediğimiz, bazen tek başına bile öğün olan ekmek… Peki, ekmek gerçekten bu kadar önemli mi? “Ekmek yemezsen doymazsın” düşüncesi ne kadar doğru? Bu soruların cevabı aslında beslenme uzmanlarına göre biraz farklı.
Ekmek, özellikle beyaz ekmek, karbonhidrat ağırlıklı bir gıda. Vücudumuz için enerji kaynağı olsa da, onu almak için tek seçenek değiliz.
Unutmayın ki, beslenme bir mozaik gibidir. Vücudumuzun ihtiyacı olan enerjiyi patates, bulgur, yulaf, baklagiller veya tam tahıllı diğer ürünlerden de pekala alabiliriz. Yani ekmek yemek zorunda değiliz.
Peki, ekmek yemezsek ne olur? Aç kalmayız, hatta belki de kendimizi daha hafif ve enerjik hissederiz.
Özellikle beyaz ekmeği hayatımızdan çıkardığımızda, kan şekerimizdeki ani iniş çıkışlar azalır, bu da daha uzun süre tok kalmamıza yardımcı olur.
Hangi Ekmeği Tercih Etmeli?
Ekmekten tamamen vazgeçmek istemeyenler için daha sağlıklı seçenekler mevcut. En popüler ekmekler ve etkileri şöyle:
Beyaz Ekmek: En çok tükettiğimiz tür. Ancak beyaz un, işleme sırasında lif ve besin değerlerinin çoğunu kaybeder. Bu yüzden kan şekerini hızla yükseltir ve çabuk acıkmamıza neden olur. Mümkünse en az tüketilmesi gereken ekmek türüdür.
Tam Buğday Ekmeği: Beyaz ekmeğin aksine, buğdayın tamamından yapılır. Bu sayede lif, vitamin ve mineraller açısından zengindir. Sindirimi daha yavaştır ve daha uzun süre tok tutar. En sağlıklı seçeneklerden biridir.
Çavdar Ekmeği: Koyu renkli ve yoğun bir ekmektir. Düşük glisemik indeksi sayesinde kan şekerini dengede tutmaya yardımcı olur. Ayrıca, sindirim sağlığı için faydalıdır.
Ekşi Mayalı Ekmek: Doğal fermantasyon yöntemiyle yapılır. Bu süreç, ekmeğin besin değerini artırır ve sindirimini kolaylaştırır.
Sonuç olarak, ekmek beslenmemizin vazgeçilmezi olmak zorunda değil. Ancak illa ki tüketeceksek, beyaz ekmek yerine tam buğday, çavdar veya ekşi mayalı gibi daha sağlıklı ekmekleri tercih etmek, hem sağlığımız hem de kilomuz için çok daha faydalı olacaktır.
-*-*-
İnsan Neden Bazı Şeyleri Unutmazken, Bazılarını Unutur?
Hiç düşündünüz mü? Yıllar önce başınıza gelen önemsiz bir olayı dün gibi hatırlarken, geçen hafta ne yediğinizi anımsamakta zorlanabilirsiniz. Hafıza gerçekten de garip bir şey. Bazen bizi en çok şaşırtan anıları saklar, bazen de en önemli detayları silip atar.
Bu durumun arkasında yatan birkaç basit neden var. Beynimiz, bir depolama alanı gibi her şeyi kaydetmez. Aslında, hafızamız çok seçicidir ve bu seçicilikte duygular başrol oynar.
- Duyguların Gücü
Beynimiz, duygu yüklü olayları kaydetmeye çok daha isteklidir. Aklınızda kalan olaylar genellikle sizi çok sevindiren, çok üzen, korkutan veya şaşırtan şeylerdir. Örneğin, ilk arabanızı aldığınız gün, ilk iş görüşmeniz veya kötü bir kaza anı. Bu tür olaylar, beynimizde güçlü bir iz bırakır ve kolay kolay silinmez. Bu yüzden 25 yıl önce yaşanan bir anıyı, sanki dün olmuş gibi canlı bir şekilde anlatabiliriz.
- Tekrarlama ve Anlatma
Bir olayı tekrar tekrar hatırladığı-mızda veya başkalarına anlattığımızda, o anı beynimizde pekiştirmiş oluruz. Tıpkı bir şarkıyı sık sık dinleyince ezberlememiz gibi, anıları tekrar etmek onları kalıcı hale getirir. Bu, hafızayı güçlendirir ve unutmayı zorlaştırır.
- Beynin “Çöp Kutusu”
Beyin, işine yaramayan, önemsiz bilgileri sürekli olarak siler. Bu bir nevi temizlik işlemidir. Her gün gördüğümüz yüzlerce insan, yediğimiz yemekler veya yürüdüğümüz yolların hepsi hafızaya alınsaydı, beynimiz aşırı yüklenirdi. Bu bilinçli unutma, beynimizin daha önemli bilgileri saklamasına ve gereksiz kalabalıktan kurtulmasına yardımcı olur.
Kısacası, beynimiz hayatımızdaki her detayı kaydetmek yerine, bizim için en anlamlı olanları seçip onları güçlü bir şekilde saklar. Bu sayede hem geçmişimizi canlı tutabilir hem de gereksiz detaylarla boğulmayız.