ZAMLAR
İki yıl önce başlayan bütün dünyayı olduğu gibi ülkemizi de bunaltan, hayatı bize zehir eden bu
hastalıktan sonra insanımız şimdide geçim derdine düşmüştür. Birkaç ay önce başlayan döviz ve
doların yükselmesinin ardından akaryakıta yapılan zamlar yediden yetmişe bütün piyasaları etkilemiş
iğneden ipliğe her şeyin fiyatları almış başını gitmiştir. Sonradan dövize, dolara müdahale edilmiş
aşağı çekilmiş olmasına rağmen bu düşüş, başta akaryakıt fiyatları olmak üzere hiçbir şeyde fayda
etmemiş aksine her şeyin fiyatı düşmek yerine daha da artmaya devam etmiştir. Ben bu yaşıma
rağmen piyasaların bu kadar başıboş kaldığı, böylesine keyfi zamların yapıldığı, her şeyin fiyatının
tamamen insaf ve vicdan dairesin de şekillendiği bir dönem görmedim. Öylesine ki akşam yatarken
benzine zam yapılırken sabahleyin kalkınca da motorine zam yapılmış durum tamamen kontrolden
çıkmıştır. Akaryakıta yapılan zamlar otomatik olarak bütün piyasayı etkilemiş marketler, mağazalar,
pazarlar, bütün piyasalar kontrolsüz bir şekilde zam üstüne zam yaparak belimizi bükmüşlerdir.
İnsanımız bir taraftan bu amansız hastalıkla boğuşurken şimdi de geçim sıkıntısı çekmeye başlamış,
akşama eve ekmeği mi nasıl götüreceğim derdine düşmüştür. Üstüne üstlük bir de biraz ağır
geçirdiğimiz kış şartlarını bahane ederek suya, doğalgaza ve son olarak özellikle de elektriğe yapılan
fahiş zamlar dayanılır olmaktan çıkmış milletimiz artık isyan noktasına gelmiştir. İnsanımızın
dayanacak gücü kalmamış, artık mutfağa ateş düşmüştür.
Emekli boşta gezer derler ya ben de boş zamanım çok olduğundan ve de okuma, yazma merakım
yüzünden fırsat buldukça bazen alışveriş için bazen de fiyatları merak ettiğim için büyük marketleri ve
pazarları dolaşıyorum. Öncelikle dikkatimi çeken ve beni üzen şeyin vatandaşın alım gücünün
tamamen marketlerin ve pazarcıların insafına bırakılmış olmasıdır. Ne kadar denetim kontrol yapılsa
da yine de fiyat artışlarını durdurmak mümkün olmamaktadır. Özellikle büyük marketlerde aynı cins
malın fiyatları çok farklıdır. Aynı fiyata aldığı bir malı örneğin 10 tl ye mal ettiyse 15, 17, 18 TL ye
satan olduğu gibi 25- 30 tl ye bile satanlar vardır. Eğer biraz Allah korkusu, insaf, vicdan, acıma
duygusu varsa ona göre zam yaparak satmaktadırlar. Daha önce döviz düşünce yaptıkları gibi çok cüzi,
aldatmacı fiyat düşmelerini şimdi de KDV düşmesinde uygulamaya başlamışlardır. Ne karar alınırsa
alınsın onlar yine vatandaşı kandırmanın bir yolunu bulmakta gecikmemişlerdir. KDV ayarlaması
yapılacak diye söylenince örneğin 30 Tl olan bir malın fiyatını önce 40 Tl çıkarıp sonrada 37-38 Tl ye
indirerek güya indirim yaptık diye vatandaşı kandırmaya çalışmaktadırlar. İki gün önce büyük bir
markete girip fiyat kontrolü yaparken market elemanı eline almış makineyi rafta ki malların fiyatlarını
değiştirmeye ve artırmaya çalışıyordu. Ne yaptığını sorduğum da fiyat ayarlaması veya KDV
düşürmesini mi yaptığını sorduğumda, bir an ne diyeceğini bilemedi sonra da fiyatları artırmayıp,
eksik olan malları getirtmek için liste yaptığını söyledi. Yani gözümün içine baka baka bana yalan
söyledi.
Pazarların da marketlerden bir farkı yok. Piyasa başıboşluğu marketlerde olduğu gibi pazarlarda da
devam etmektedir. Ben de köylü çocuğuyum ve köy de yaşamanın, köyde üretmenin, yetiştirmenin
zorluklarını çok iyi biliyorum. Mazot, gübre, ilaç ve işçilik fiyatlarının çiftçimizi nasıl bunalttığını da
biliyorum. Eğer pazarda ki bir satıcı satacağı sebze ve meyveyi halden veya bir yerden alıyor satıyorsa
zamlı satmasına bir şey diyemeyiz ama bir de bazı köylü vatandaşların kendi yetiştirdiği yani aracı
olmadan sattığı sebze ve meyvede çok aşırı fiyat artışına gitmektedirler. Birkaç gün önce pazarda
dolaşırken, fiyatları kontrol etmek istedim bir sergide Karnabahar gördüm fiyatı 23 Tl. Satıcıya
özellikle sordum başka yerden alıp satıyor musun yoksa kendi tarlanda mı yetiştirdin diye, verdiği
cevap ta kendi tarlasında yetiştirdiğini söyledi –Peki dedim madem kendin yetiştirdin, bir yerden
almadın, bütün masrafları çıkarsan yine de bu ufacık şey 23 Tl pahalı değil mi, biraz fiyatını düşük
tutsanız da herkes alsa olmaz mı dediğim de cevabı-Mevsim soğuk her şeye zam geldi artık bundan
sonra karnabahar yetişmeyecek onun için diyerek bahaneler uydurdu. Biraz ötede başka bir sergide
aynısı 10-15 Tl ama her tarafı kararmış, çürümeye yüz tutmuş, bir yemek bile olmaz, bir kişiyi bile
doyurmaz. Yine salatalık 25, ıspanak 10-15 fiyatlar böyle gidiyor.Akşama veya en geç bir gün sonra
hepsi çürüyecek çöpe atacaklar ama hiç olmazsa akşama doğru fiyatları biraz düşürün de dar gelirli
herkes alsa olmaz mı.Çöpe atmaya razılar ama ısrarla fiyatları düşürmeye yanaşmıyorlar.Tarlada 3 Tl
olan salatalık nasıl oluyor da pazarlarda 25-30 Tl yi buluyor.Öyle bir sistem düzen var ki ne üretici
kazanabiliyor ne de tüketici kazıklanmaktan kurtulamıyor..Burada en fazla mağdur olan ne yazık ki
tüketici.Kontrol, denetim, KDV indirimi hepsi hikaye, kimse bu vurgunun önüne geçemiyor.Büyük
marketler başka bir şekilde kontrol mü edilir yoksa hal yasası çıkar mı bilemem ama artık milletin
sabrı kalmamış, bıçak kemiğe dayanmış, mutfağa ateş düşmüştür.
Daha önce yazdığımız gibi yine tekrarlıyorum, ne zaman mutfağa ateş düşerse bedeli çok ağır
olabilir.2023 seçimini çantada keklik gibi görenler için sonuç hiçte ummadıkları gibi tersine dönebilir.
Büyük köprüler, otoban yollar yapmak güzel bir şey ama şu da unutulmamalı ki o köprü ve yollardan
herkes geçmeye mecbur değil ama herkes akşama evine ekmek götürmeye mecburdur. İnsanımız
artık her şeyi bir tarafa bırakmış, ekmek derdine düşmüştür. Bir şekilde buna bir çözüm bulunmalıdır
yoksa sonu hüsranla bitebilir. Bizden hatırlatması. Sağlık ve esenlik dileklerimle. Em.Sağ.Yazar Aslan
TORUN
Yorum yapın