Yaktınız, yıktınız, binlerce hayvan, binlerce ağaç, binlerce bitki yandı bitti kül oldu. Cinslerine göre 12 veya 20 yıl süreçten sonra yetişen ağaçlara, doğanın gerçek sahibi hayvanlara nasıl kıydınız? Yitirilen canların yok ettiğiniz doğanın yaktığınız hanelerin hesabını hangi dünyada ödeyeceksiniz? Bu dünyada çektirdiğini çekmeden ölmez hiç kimse. Rabbim kimseye sadece bir kul olduğunu unutturmasın. Ciğeriniz yansın!

Cumhurbaşkanı Erdoğan, THK’nın yangın söndürme uçakları için, "THK'nın uçakları bu tür yangınları söndürecek kapasitede falan değil" dedi. Tarım ve Orman Bakanı Pakdemirli. "Biz ihale sistemi ile alım yapıyoruz yani envanterimizde yangın söndürme uçağımız yok, envanterimizde yangın söndürme helikopterimiz yok. Şu anda yangın söndürmede kullanmakta olduğumuz Beriev BE-200 tipi uçağın da tedarikçisi THK'dir" dedi THK'nın eski Denetleme Kurulu Başkanı Bayram Duman, açıklama yaptı;

"THK yangın uçakları son 3 yıldır devre dışı bırakılıyor. Ormanlar yanıyor. THK kayyum heyeti ile Tarım ve Orman Bakanlığı'nın vicdanı rahat mı? THK uçaklarımız inatla niçin bekletiliyor? THK uçaklarının su kapasitesi 4900 litre. Bakanlık ihaleye 5000 litre üzerinden çıkarak, 100 litre fark yüzünden uçaklarımızı devre dışı bıraktı."

Devamını da ben yazayım, ihaleyi adrese teslim, 3 uçağı bulunan Rus firmasına verdiler. Yangın söndürmeye katılan uçaklar da onlar. 

 

Ayrıca sayın bakanımız; “Tarım ve Orman bakanlığın envanterinde yangın söndürme uçağı ve helikopteri olmadığını, ancak Cumhurbaşkanı'nın talimatıyla bu yıl içerisinde envantere uçak alımının tamamlanacağını söyledi”

Günaydın sayın bakanım.

 

Ne acıdır ki; saraylar yapan, kilo metrelerce oto yollar yapan, iki kıtayı birleştiren köprülere imza atan, devasal şehir hastaneleri yapan devletimin, orman yangınında kullanacağı uçağı ve helikopteri yok. Ne acıdır ki; elimizde olanlar da çürümeye terkedilmiş durumda.

 

“Türk’ün Türk’ten başka dostu yoktur.” Sözü birkez daha tescillenmiş durumda. Ülkemin dört bir yanı yangın yeriyken hangi ülke yardımımımıza koştu. Yurdumun her bir köşesi mülteci kampına çevirilmiş durumda. Besledik, iş verdik, aş verdik, maaş bağladık. Sınavsız üniversitelere aldık. Düşünün; Hatay’daki Suriyeliler Hatay’da Afganları istemiyoruz diye miting bile yapıyor. Bugün ev sahipliği yaptığı 3,6 milyon civarındaki sığınmacı ile dünya birincisi Türkiye. Sığınmacıların ülkeme gerçek maliyeti 80 milyon dolar. Her milletten 3,6 milyon insana bakıyoruz ormanlarımızı kurtaracak yangın uçağı yangın helikopteri alamıyoruz. Yazık!

 

Neyzen Tevfik ne güzel özetlemiş;

"Geldikleri gibi gitmediler,

kimi itini bıraktı, kimi bitini.

Kimi de piçini bıraktı.

Yoksa bu kadar şerefsizin bizden olması mümkün değil.."

 

Sağlıcakla…

Gazete Damga’dan alıntıdır.