Balıkesir, sahip olduğu geniş tarım ara-zileri ve elverişli iklimiyle önemli bir tarım potansiyeline sahip. Ancak iklim değişikliği ve su kaynaklarının giderek azalması, çift-çileri susuz tarım veya kuru tarım uygula-malarına yöneltiyor. Susuz tarım, yağışlar-dan en iyi şekilde faydalanarak veya çok az ek sulama ile yapılan tarım modelidir. Bu yöntem, özellikle Balıkesir'in bazı iç bölgeleri ve yaz kuraklığının belirgin olduğu alanlar için büyük önem taşıyor.
Peki, Balıkesir ve ilçelerinde susuz tarıma uygun hangi ürünler ekilebilir? İşte bu konuda değerlendirilebilecek bazı seçenekler:
1. Tahıllar
Tahıllar, susuz tarımın olmazsa olmazlarıdır. Özellikle Balıkesir gibi kış yağışlarından faydalanabilen bölgelerde oldukça başarılı sonuçlar verir.
Buğday: En yaygın susuz tarım ürünlerinden biridir. Kurağa dayanıklı çeşitleri tercih edilmelidir. Özellikle ekim nöbeti içinde önemli bir yere sahiptir.
Arpa: Buğdaya göre daha az su ihtiyacı olan ve daha kurak koşullara adapte olabilen bir tahıldır. Hayvan yemi olarak da değerlidir.
Tritikale: Buğday ve çavdar melezi olan tritikale, hem yüksek verim potansiyeli hem de kuraklığa dayanıklılığı ile öne çıkar.
2. Baklagiller
Baklagiller, toprağa azot bağlayarak toprağın verimliliğini artıran ve genellikle daha az su ihtiyacı olan bitkilerdir.
Nohut: Kurak ve sıcak iklime oldukça dayanıklı bir baklagildir. Balıkesir'in özellikle iç ve yüksek bölgelerinde susuz tarım için idealdir.
Mercimek: Nohut gibi kuraklığa toleranslıdır ve ekim nöbetinde toprağı zenginleştirmek için tercih edilebilir.
Fiğ: Genellikle yem bitkisi olarak ekilir ve toprak için azot kaynağıdır. Kuru koşullara dayanıklılığı sayesinde susuz tarımda önemli bir yem bitkisi seçeneğidir.
3. Yağlı Tohumlu Bitkiler
Bazı yağlı tohumlu bitkiler de susuz tarım için uygun olabilir, ancak çeşit seçimi ve toprak koşulları önemlidir.
Aspir: Kuraklığa ve sıcağa oldukça dayanıklı bir yağ bitkisidir. Yağ sanayii ve biyodizel üretimi için önemli bir alternatiftir. Balıkesir'in kurağa eğilimli topraklarında denenebilir.
Kolza (Kanola): Bazı kuraklığa dayanıklı kolza çeşitleri, uygun toprak koşullarında susuz tarım sistemlerinde değerlendirilebilir.
4. Yem Bitkileri
Hayvancılığın yoğun olduğu Balıkesir'de, susuzluğa dayanıklı yem bitkileri büyük önem taşır.
Macar Fiğ: Kışlık ekimi yapılan ve kuraklığa dayanıklı bir fiğ türüdür.
Yonca (Kuru Koşullara Uygun Çeşitler): Yoncanın derin kök yapısı sayesinde kuraklığa bir miktar dayanıklılığı vardır. Özellikle sulama imkanının kısıtlı olduğu ancak derin toprak profiline sahip yerlerde uygun çeşitler denenebilir. Ancak tam anlamıyla susuz tarım ürünü olarak kabul edilmesi zor olabilir.
Korunga: Kurak ve kireçli topraklara iyi adapte olabilen, arılar için de önemli bir yem bitkisidir.
Susuz Tarımda Dikkat
Edilmesi Gerekenler
Balıkesir ve ilçelerinde susuz tarım yaparken dikkat edilmesi gereken bazı temel noktalar şunlardır:
Toprak İşleme: Toprakta suyun tutulmasını sağlayacak, buharlaşmayı azaltacak ve taban suyu seviyesini koruyacak uygun toprak işleme yöntemleri (örneğin azaltılmış toprak işleme) uygulanmalıdır.
Çeşit Seçimi: Mutlaka bölgenin iklim ve toprak koşullarına uygun, kuraklığa dayanıklı ve erkenci çeşitler tercih edilmelidir.
Ekim Zamanı ve Derinliği: Ekim zamanı, yağış rejimine göre ayarlanmalı ve tohumlar uygun derinliğe ekilerek nemden maksimum fayda sağlanmalıdır.
Ekim Nöbeti: Toprak verimliliğini korumak ve hastalık-zararlı baskısını azaltmak için uygun ekim nöbeti programları uygulanmalıdır.
Yabancı Ot Kontrolü: Yabancı otlar, topraktaki suyu ciddi oranda tükettiği için etkin bir yabancı ot mücadelesi hayati önem taşır.
Gübreleme: Aşırı gübreleme, bitkinin su ihtiyacını artırabileceğinden, toprak analizine dayalı ve dengeli bir gübreleme yapılmalıdır.
Susuz tarım, geleceğin tarım modeli olup, Balıkesir'in sürdürülebilir tarımına önemli katkılar sağlayabilir. Doğru ürün ve yöntem seçimi ile kısıtlı su kaynaklarına rağmen verimli üretim yapmak mümkündür.
-*-*-
60 Yaşına Kadar Kazanılan Bilgiler ve Deneyimler
60 yaşına kadar bir insan hayatın birçok farklı alanında derinlemesine bilgi ve deneyim kazanabilir. Bu süreçte öğrenilenler kişiden kişiye büyük farklılıklar gösterse de, genel olarak aşağıdaki başlıklar altında toplanabilir:
KİŞİSEL GELİŞİM VE
ÖZ FARKINDALIK
Hayat Dersleri: Yaşamın getirdiği zorluklar ve başarılar aracılığıyla empati, sabır, dayanıklılık ve minnettarlık gibi değerleri öğrenir.
Öz Farkındalık: Kendi güçlü ve zayıf yönlerini, neyin kendisini mutlu ettiğini ve neyin huzurunu bozduğunu daha iyi anlar.
Duygusal Zeka: Kendi duygularını ve başkalarının duygularını daha iyi yönetmeyi ve anlamayı öğrenir.
Değerler ve İnançlar: Hayata bakış açısını şekillendiren temel değerlerini ve inançlarını netleştirir.
SOSYAL VE İLİŞKİSEL
BECERİLER
İletişim: Farklı insanlarla etkili iletişim kurma, dinleme ve kendini ifade etme becerilerini geliştirir.
İnsan İlişkileri: Aile, arkadaşlık ve romantik ilişkilerde dengeyi bulmayı, affetmeyi, uzlaşmayı ve sevgiyi deneyimler.
Toplumsal Bilinç: Farklı kültürleri, bakış açılarını ve toplumsal dinamikleri anlamaya başlar.
PROFESYONEL VE
FİNANSAL BİLGİLER
Kariyer Deneyimi: Seçtiği alanda uzmanlaşır, problem çözme, liderlik ve ekip çalışması gibi becerileri geliştirir.
Finansal Yönetim: Para biriktirme, yatırım yapma, bütçeleme ve finansal planlama konularında deneyim kazanır.
Sorumluluk Bilinci: İş ve özel yaşamda sorumluluk almanın ve yerine getirmenin önemini kavrar.
GENEL KÜLTÜR VE
HOBİ ALANLARI
Geniş Bilgi Birikimi: Seyahatler, okunan kitaplar, izlenen belgeseller ve yapılan sohbetler aracılığıyla genel kültürünü zenginleştirir.
Hobiler ve Tutkular: Hayatına anlam ve neşe katan hobiler ve ilgi alanları geliştirir. Bu, sanat, spor, müzik, bahçecilik veya herhangi bir yaratıcı aktivite olabilir.
Teknolojik Adaptasyon: Hayatın ilerleyen dönemlerinde ortaya çıkan yeni teknolojilere uyum sağlamayı öğrenir.
SAĞLIK VE İYİ YAŞAM
Sağlık Bilinci: Kendi bedenini dinlemeyi, sağlıklı beslenmenin ve fiziksel aktivitenin önemini kavrar.
Stres Yönetimi: Hayatın getirdiği stresi yönetmek için farklı yöntemler geliştirir.
Esneklik: Yaşlanmanın getirdiği fiziksel ve zihinsel değişimlere uyum sağlamayı öğrenir.
Sonuç olarak, 60 yaşına gelindiğinde, bir insan hayatın iniş ve çıkışlarında edindiği bilgi, bilgelik ve tecrübelerle dolu, zengin bir iç dünyaya sahip olabilir. Bu, sadece "ne öğrendiği" değil, aynı zamanda "nasıl bir insan haline geldiği" ile de ilgilidir.
Yorum yapın