Yürekli kimseye, bir girişimde kendine güvenebilecek durumda olana, mert ve korkusuz adama verilen isimdir, babayiğit.
Yazılarımın sonunu; 'Gol atıp yemeyen, yediği golü çıkartan, fazlasını atan, maddi sorunlarını çözmüş, puan silme cezası almayan, transfer yasağı olmayan ve şirketleşen, Balıkesirspor görmek istiyoruz' şeklinde bitiriyorum.
Şehrimizin markası ve değeri olan Balıkesirspor’un acilen şirketleşmesi lazım. Var mı bu işi yapabilecek babayiğit başkan?
Yeni ekonomik düzen, her alanda olduğu gibi sporu ve kurumlarını etkilemiş, siyasal ve ekonomik sistemler içerisinde yer alan spor yeniden tanımlanmaya başlamıştır. Yüzyıllardır geleneksel yapılarını korumaya çalışan spor sistemleri, yeni ekonominin tanımlamış olduğu spor sektörünün avantajlarından yararlanmak ve rekabet edebilecek yapısal özelliklerini yeniden gözden geçirmek durumunda kalmışlardır. Günümüzde spor kulüpleri gelişen ekonomiye ve profesyonel yönetim anlayışına sahip olmanın yanı sıra performanslarını artırmak ve başarılı olmak amacıyla birer işletme anlayışı içerisinde şirketleşme modellerini benimsemiş durumdadırlar. Türkiye’de spor kulüpleri bir taraftan vergi avantajlarından faydalanmak için dernek statüsünde faaliyetlerine devam ederken, diğer taraftan şirketleşerek kurumsallaşma, profesyonelleşme, ticari faaliyetlerde bulunma, markalaşma, gelir kaynakları yaratma gibi çabalara yönelmişlerdir.
Günümüzde sporun değişen yüzüyle karşı karşıya kalan spor kulüpleri, değişim sürecine ayak uydurabilmek için değişmek ve yeniden yapılanmak zorunda kalmışlardır. Önceden amatör yöneticiler tarafından yönetilen spor kulüpleri, alanlarında uzman olan yöneticiler tarafından yönetilmeye başlamıştır. Bu uzman kadroların kulüpler tarafından istihdam edilmesi, spor kulüplerini profesyonel bir şekilde yönetilen birer işletme haline dönüştürmüştür. Sermaye piyasalarına yönelen kulüpler aynı zamanda endüstriyel gelişime uygun kurumsal bir yapıyı da oluşturma süreçlerini bu şekilde başlatmışlardır. Kulüpler bir yandan sermaye piyasalarından fon temin ederken, diğer yandan kurumsallaşarak, profesyonelleşmeye başlamışlardır. Rekabetçi piyasa içinde kulüplerin pastadan maksimum payı alabilme mücadelesi, kulüpleri yeni gelir kaynakları yaratma yoluna itmiştir. Bu amaçla, kulüpler daha değişik, daha uzun vadeli ve daha düşük maliyetli fonları sağlayabilmek için sermaye piyasalarına açılmışlardır. Bundan dolayı sporun endüstriyel bir süreç içine girmesiyle birlikte, spor kulüplerinin hızla şirketleşmeye başladıkları görülmektedir. Aslında bu gelişme, futbolun geçirdiği yapısal değişimin de bir göstergesidir. Çünkü futbola ilişkin tüm öğelerin nitelik ve niceliksel değişim ve gelişimi, spor kulüplerini şirketleşmeye zorlamıştır.
Şirketleşme denilince, aslında tek bir şirketin kurulması anlaşılmamalıdır, çünkü birden çok şirketin kurulması zorunluluğu ile karşı karşıya kalınacaktır. Kurulacak şirketlerden sadece birisi sporcuların giderleri ve vergi muafiyetindeki gelirlerini toplamakla uğraşması gerekmektedir. Diğer yandan kurulacak ayrı bir şirket ise ticari faaliyetlere ağırlık vermeye yönelik çalışmalıdır.
Balıkesir’de şirket çok. Bir tane de ‘Balıkesirspor Şirketi’ olsun.
Gol atıp yemeyen, yediği golü çıkartan, fazlasını atan, maddi sorunlarını çözmüş, puan silme cezası almayan, transfer yasağı olmayan ve şirketleşen, Balıkesirspor görmek istiyoruz.
Okunuyor olmak dileğiyle, saygılar.
Yorum yapın