Keskin, Lösemili Çocuklar Haftası kapsamında yapılan farkındalık çalışmalarının önemini vurgulayarak, "Her bir farkındalık, bir umut demektir. Erken tanı ve tedavi ile lösemi tedavi edilebilir bir hastalık olmuştur. Farkındalık artırmak, lösemiyle mücadelede atılacak ilk adımdır" dedi.
Balıkesir İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Serkan Kadir Keskin, 2-8 Kasım 2024 tarihleri arasında kutlanan Lösemili Çocuklar Haftası nedeniyle yaptığı basın açıklamasında, çocukluk çağı lösemisi hakkında önemli bilgiler verdi. Keskin, löseminin çocukluk döneminde en sık görülen kanser türlerinden biri olduğunu ve tedavi alanındaki gelişmelerin hastaların yaşam kalitesini artırdığını belirtti.
SON 20 YILDA LÖSEMİ TEDAVİSİNDE ÖNEMLİ GELİŞMELER YAŞANDI
Uzm. Dr. Serkan Kadir Keskin, lösemi tedavisinde son yirmi yılda yaşanan yenilikleri vurgulayarak, tedavi yöntemlerinin önemli ölçüde geliştiğini söyledi. Akut lösemi tedavisinde uygulanan yenilikçi tedavi yaklaşımlarının, hastaya özgü tedavi planları oluşturulmasına olanak sağladığını belirten Keskin, bu gelişmelerin çocukların daha uzun süre sağlıklı yaşam şansı elde etmelerini sağladığını ifade etti. Ayrıca, destek tedavilerindeki ilerlemeler ve daha etkili ilaç kombinasyonları sayesinde, tedavi süreçlerinin daha az kemoterapi toksisitesiyle gerçekleştirilmesinin mümkün olduğunu söyledi.
Keskin, bazı lösemi türlerinde tedavi edilen çocukların yüzde 80-90'ının, 5 yıl boyunca tekrar etmeyen bir iyileşme süreci geçirdiğini ve bu hastaların tamamen iyileşmesinin mümkün olduğunu aktardı.
ERKEN TANI ÖNEMLİ
Uzm. Dr. Keskin, çocukluk çağındaki löseminin bazen belirgin belirtiler göstermediğini, bu nedenle hastalığın erken teşhisinin zor olabileceğini belirtti. Ancak löseminin en yaygın belirtilerini şu şekilde sıraladı: Kansızlık (anemi), Enfeksiyonlara yatkınlık, sık hastalanma, yüksek ateş, Kanamalar (burun kanaması, diş eti kanamaları, cilt altı kanamaları), ciltte morluklar, yaraların geç iyileşmesi, İştahsızlık ve kilo kaybı, Dalak ve/veya karaciğer büyümesi, Lenf düğümlerinde şişlikler (ciltte ele gelen yumrular), Halsizlik, solukluk, çabuk yorulma, çarpıntı, Kemik ve eklemlerde ağrılar, şişlik ve hareket kısıtlılığı
Bu belirtilerin, lösemi gibi kanser türlerinin erken dönemde tanı almasına yardımcı olabileceğini belirten Keskin, ebeveynlerin bu tür belirtilere karşı dikkatli olmalarının ve farkındalıklarını artırmalarının hayat kurtarıcı olabileceğini vurguladı.
Balıkesir İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Serkan Kadir Keskin, çocukluk çağı lösemilerinin çoğu durumda çevresel faktörler ya da yaşam tarzı ile doğrudan bağlantılı olmadığını belirterek, hastalığı önlemenin en etkili yolunun erken teşhis ve doğru tedavi olduğuna dikkat çekti. Keskin, ebeveynlerin ve toplumun, löseminin belirtilerine karşı duyarlı olmalarını ve sağlık profesyonelleriyle iş birliği içinde hareket etmelerinin önemli olduğunu ifade etti.
FARKINDALIK ARTIŞI, BİR UMUT KAYNAĞIDIR
Müdür Keskin, Lösemili Çocuklar Haftası kapsamında yapılan farkındalık çalışmalarının önemini vurgulayarak, "Her bir farkındalık, bir umut demektir. Erken tanı ve tedavi ile lösemi tedavi edilebilir bir hastalık olmuştur. Farkındalık artırmak, lösemiyle mücadelede atılacak ilk adımdır" dedi.
EBEVEYNLERİN ROLÜ KRİTİK
Balıkesir İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Serkan Kadir Keskin, ebeveynlerin çocuklarında görülebilecek herhangi bir sağlık sorununu zamanında fark etmelerinin, löseminin erken evrede tedavi edilmesine katkı sağlayabileceğini belirtti. Ebeveynlerin çocuklarının sağlık durumlarına karşı duyarlı olmaları ve düzenli doktor kontrolleri yapmaları gerektiğini ifade etti.
Lösemili Çocuklar Haftası boyunca yapılan etkinliklerin, hem kamuoyunda hem de sağlık profesyonelleri arasında lösemi konusunda daha fazla bilgi ve farkındalık oluşturacağına inandığını belirten Keskin, bu tür haftaların önemine değindi. Keskin, toplumda lösemi ve kanser farkındalığının artırılması gerektiğini, erken teşhisin ise hayati bir öneme sahip olduğunu vurguladı.
Balıkesir İl Sağlık Müdürü, "Lösemi ve diğer kanser hastalıklarında erken tanı ve tedavi için hep birlikte el birliğiyle mücadele etmeliyiz. Farkındalık, sadece tedavi sürecinde değil, hastalığın önlenmesi ve erken tanı konulması açısından da en önemli adımdır" diyerek açıklamalarını sonlandırdı.
HABER: GÜL ÇETİNBAĞ KANBER
Yorum yapın