Balıkesir Milletvekili Burak Dalgın, düzenlediği basın toplantısıyla iki önemli konuyu değerlendirdi. Dalgın; Türkiye Sanayici ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) ile haftaya TBMM Genel Kurulu'na gelmesi beklenen Siber Güvenlik Kanun Teklifi hakkındaki görüşlerini kamuoyu ile paylaştı.
Balıkesir Milletvekili Burak Dalgın, TÜSİAD’ın son açıklamalarına yönelik eleştirilerini dile getirirken, hukukun ve demokrasinin yalnızca yatırım ve ekonomik büyüme için değil, vatandaşların haysiyetli bir yaşam sürmesi için gerekli olduğunu vurguladı. “Demokrasi olmadan kalkınan ülkeler var, ama insan haklarını hiçe sayarak sadece zenginleşen ülkeler de var. Hukuku sadece ekonomik bir araç olarak görürseniz, bu örnekler karşısında sessiz kalırsınız” ifadeleriyle meseleyi salt ekonomi çerçevesinde tartışanlara karşı çıktı.
Dalgın, TÜSİAD’ın temel ilkeleri dile getirmekte geç kaldığını ve bazı kritik konularda sessiz kaldığını belirterek, iş dünyasının sivil toplum kuruluşlarının da daha etkin bir rol üstlenmesi gerektiğini söyledi. Çözüm önerisi olarak ise oda ve borsalara zorunlu üyeliğin kaldırılması gerektiğini belirtti.
Siber Güvenlik Kanunu: Güvenlik mi, Özgürlükleri Tehdit Eden Düzenlemeler mi?
Milletvekili Burak Dalgın, Meclis’e sunulan Siber Güvenlik Kanun Teklifi’ne ilişkin değerlendirmelerinde, Türkiye’de bu konuyu ilk gündeme getiren siyasetçilerden biri olduğunu belirtti. Ancak teklifin iki maddesinin ciddi sakıncalar içerdiğini vurguladı.
Bunlardan ilki, 8. Madde 5. Fıkra ile hâkim kararı olmaksızın konut ve iş yerlerinde arama ve el koyma yetkisi verilmesi. Dalgın’a göre bu madde, hukuk devleti ilkesine aykırı ve temel hak ve özgürlükleri ihlal etme riski taşıyor.
İkinci olarak, 16. Madde 5. Fıkra kapsamında “siber uzayda veri sızıntısı olmadığı halde bu yönde algı oluşturma” fiiline 2 ila 5 yıl hapis cezası öngörülmesi eleştirildi. Dalgın, bu tür muğlak tanımlamaların ifade özgürlüğüne müdahale anlamına gelebileceğini ve Türkiye’nin halihazırda hukuk, demokrasi ve internet özgürlüğü endekslerinde oldukça geride olduğunu hatırlattı.
Dalgın, iktidar grubuna çağrıda bulunarak bu iki maddenin düzeltilmesini istedi ve “Teknoloji odaklı yeni bir güvenlik paradigması lüks değil, mecburiyettir; ancak bunu hukuku zedelemeden yapmalıyız” dedi.
HABER: SERMİN ASLAN
Yorum yapın