Uzman Psikolog Recep Akan; hafta sonu yapılacak üniversite sınavı öncesi ebeveynlere seslendi ve sınava girecek öğrencilere tavsiyelerde bulundu. Akan ailelere; “Çocuğunuzun başarısı ile değil varlığı ile gurur duyun” derken, sınava girecek gençlere ise “Sınav sonucunu, sınava girerken düşünmeyin” dedi.

Yoğun ve yorucu bir hazırlık sürecinin ardından 18-19 Haziran 2022 tarihlerinde düzenlenecek olan AYT ve TYT öncesinde adaylara sınav stresi ve kaygıyla başa çıkmada tavsiyelerde bulunan Uzman Psikolog Recep Akan, sınav döneminde adaylarda görülmeye başlayan stres ve kaygının artmasının normal olduğunu söylerken, ailelerin de bu dönemde dikkatli olması gerektiğini vurguladı.  

Uzman Psikolog Recep Akan, hafta sonu yapılacak Yükseköğretime Geçiş Sınavı'nda adayların anı düşünmesi gerektiğini belirterek, ailelerden çocuklarını stresten uzak tutmalarını istedi.

 

 

SINAVIN SONUCUNU

SINAVA GİRERKEN DÜŞÜNMEYİN

Bu sınavın bir başlangıç sınavı olduğunun kabul edilmesi gerektiğini vurgulayan Akan; “Bu sınavı hayatımıza etki edecek ve etkisini kabul edip hayatımızın tamamına olumlu ya da olumsuz bir anlam çıkartabilecek bir boyuttan çıkartmamız gerekiyor. Burada sınavı nasıl konumlandırdıkları ve hayata bakış açılarını nasıl sağladıkları önemli. Sonuç itibariyle bu sınav bir başlangıç. Sınava çalışabilmek için ve sınav öncesinde normal düzeydeki kaygı motive olmamızı sağlar, hiçbir kaygı duymuyorsak o ve sınava dair bir inancımız ve beklentimiz yok ise biz bu sefer o sınava çalışma isteği duymayız. Çalışmak ve başarmak isteyen bireyde kaygının olması normal. Ama bu tabi ki sınav anındaki kaygı değil. Şimdi sınav anında da şöyle bir durum var, sınavın sonucunu sınava girerken düşünmemeliyiz. Bu sınavdan ben şu başarı puanına ulaşırım bunu yaparım şu soruyu yapamam gibi bir başarı kriteri oluşturursak sınav anında başarılı olamayabiliriz. Yapamayacaklarımızı düşünmemeliyiz. Eğer düşünürsek b bu düşünce bizim yapabileceğimize inandığımız olayları zayıflatır. Bireyin kaygı ve stres yapmaması için sınav anında olumsuzlukları düşünmemesi gerektiğini öneriyor ve söylüyorum” dedi.

 

“SINAV DÖNEMİNDE KAYGI VE STRESİ

ÖN PLANDA TUTULMAMALI”

Sınav kaygısı ve stres ile başa çıkmak için adayların başarabileceklerine ve yapabileceklerine inanmasıdır” şeklinde konuşan Uzman Psikolog Recep Akan, “Sınav kaygısı ve stresi ile başa çıkmak için bizim bu sınavda yapabileceklerimizi düşünmemiz ve bu sınavda sadece odaklanmamızın gerektiği olayın bu sınavın başarı ölçen bir sınav olduğunu bilmek. Hayatın tümüne yansıyan bir sınav gibi düşünmemeliyiz. Sınava girecek olan kişinin bildiklerini aktarabileceği bir sınav, yani sonuç itibari ile bilmediğin bir soruyu zaten yapamazsın, bildiğin soruyu da yapamayacağına dair kendi içinde bir düşünce oluşturmak kişinin kafasında stres ve kaygı oluşturabilir.  Biz bu sınavı nasıl yorumluyoruz denilirse şuan adaylarımızın çoğunun kafasında, başarısız olacağım, bildiklerimi yapamayacağım, istediğim bölümlere veya okullara giremeyeceğim, gelecekteki hayalim olan işe sahip olamayacağım gibi düşünceler oluyor. Şimdi bu düşünceler olduğu için bu kaygı ve stres oluşuyor. Bu yaşanan kaygı ve stres bir hastalıktır aslında, bu rahatsızlığı da oluşturan olay, genel olarak yoğun kaygı yaşadığımız dönemlerdeki sıkıntılarımızı sınav döneminde daha da ön plana çıkarmamızdır. Ön plana almamız gereken düşüncelerin ise kişinin başarıları olmasıdır” dedi.

 

“AİLELERDEKİ STRES VE KAYGI SINAVA

GİRECEK OLAN BİREYİ OLUMSUZ ETKİLER”

Uzman Psikolog Recep Akan, sınav stresinin ailelerde olmasının gereksiz olduğunu ve ailenin stresinin sınav girecek kişiyi de etkilediğini söyledi. Akan, sözlerini şu şekilde sürdürdü; “Sınav öğrencilere yönelik bir sınav, ailelere değil. Şimdi sınav aileleri dolaylı yollarda etkiler, dolaylı etkileme nasıl olur derseniz, çocuğunun başarısını kendi başarısı olarak görmeye etkileme diyebiliriz. Bu kabul edilecek bir durum değil. Ailelerimiz, benim çocuğumun geleceği benimle alakalı diye konuşursa aday üzerindeki kaygının üzerine bir kaygı daha eklemiş olur. Bakıldığında bu gerçekçi bir durum değil. Ailelerin bu dönemde çocuklarını yalnız ve tek başına bıraktıkları görülüyor bunu yapmasınlar. Destekleyici olsunlar, destekleyici olmak için de yaparsın, başarılı olursun değil, sen başarılı da olsan benim çocuğumsun başarısız olsan da benim çocuğumsun sınav başarısının bizim aramızdaki ilişkiye hiçbir etkisi yok ve olamaz senin hayatında önemeli bir yeri var ama bunu bir başarı veya başarısızlık olarak değil, kendini gösterebileceğin bir alan olarak görmen gerekiyor diyerek yaklaşması gerekiyor.  Aileler normal vakitlerde nasıl zaman geçiriyorsa sınav döneminde de aynı vakti geçirmeye devam etsinler. Çocuğun sınavı var diye kendi hayatlarında değişim oluşturmasınlar” dedi.




KAYNAK: İHA