Balıkesir’in geleceğine ışık tutacak ve stratejik planlarını belirleyecek “Balıkesir Dönüşüm Kongresi” sona erdi. Kongrenin kapanış konuşmasını yapan Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın, şehri taşımak istediği yeri tek tek anlattı ve 5 yıl içinde hepsinin yapacağının sözünü verdi. Kongrede ayrıca İstanbul Büyükşehir Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, online katılarak birer konuşma gerçekleştirdiler.

Günlerdir Balıkesir gündemini meşgul eden “Dönüşüm Kongresi”  sona erdi. İki gün süren kongrede alanında uzman isimler ve akademisyenler şehir ile ilgili düşünceleri ilettiler. Kongrede yapılan oturumlarda kamu kurum ve kuruluşları, sanayici, ticaret, esnaf odaları temsilcileri ile ziraatçılar, sivil toplum örgütü yöneticileri, yerel yöneticiler ve muhtarlar eğitim, kültür, turizm, enerji, adalet, afet ve kentsel planlama ve dönüşüm konusunda fikirlerini paylaştılar.

Kongrede Kentsel Planlama ve Kentsel Dönüşüm, Afet Riskinin Azaltılması ve Afet Yönetimi, Adalet Eşitlik ve Sosyal Kalkınma, Sürdürülebilir Ulaşım ve Balıkesir, Eğitim, İstihdam ve Kariyer Planlama, Kültürel ve Sosyal Çalışmalar, Kültürel Miras ve Balıkesir, Turizm ve Balıkesir, Tarım, Hayvancılık ve Kırsal Kalkınma, Enerji ve İklim Değişikliği konuları ön plana çıktı.

Kongrenin kapanış konuşmasını yapan Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın, Balıkesir’i 5 yılın sonunda taşımak istediği noktayı anlattı ve o noktaya getireceğinin sözünü verdi.

Başkan Akın, özetle şunları dile getirdi: “Türkiye’nin ikinci 100 yılının başında Kuvay-i Milliye ruhuna yakışan bir anlayışla milli birlik ve beraberlik ile memleketi kalkındırmaya kararlıyız. Tüm katılanlara ayrı ayrı teşekkür ediyoruz.

Planlama olamayan hiçbir işin sonunda başarı olmuyor, ya zarar ya ziyan. Balıkesir 5 yıl sonra Türkiye’nin parlayan yıldızı olacak. Bütün çalışmalarımızı akla, bilime mantığa ilkelerini benimsediğimiz ulu önder gazi mustafa Kemal Atatürk’ün ışığında aynı inanç ve kararlılıkla hatta o inanç ve kararlılık Bandırma Vapurundakilerin inanç ve kararlılığıyla aynıdır.

Burada bir siyasi olarak değil bir Balıkesirli olarak konuşuyorum. Balıkesir bugünkü ekonomik ve sosyal durumu hak etmiyor. Son derece zengin kaynaklarımız var, çok iyi durumdayız, müthiş bir konumdayız neye ihtiyacımız var yeni bir modele. Ama en çok ihtiyacımız olan kararlılığa. İşte o kararlılıkla ilerliyoruz.

Balıkesir’e dair ne yapacaksam ben ve arkadaşlarım siz Balıkesir aileme soracağım, danışacağım ve sizleri yönetim süreçlerine dair edeceğiz. Balıkesir dönüşüm kongresini de işte tam bu nedenle düzenledik.

Kentimizin geleceğini şekillendirmek için ne düşünüyorsunuz? Kentimize ve bölgemize dair sorunlarınız neler? Kentimize ve bölgemize dair ihtiyaçlarımız neler? Beklentileriniz neler? Balıkesir Dönüşüm Kongresine baktığınızda sizin de benim kadar dertli olduğunuzu ve hatta benden daha çok dertli olduğunu gördüm.

600 üzerinde gönüllümüz direk masalarımıza konuştular fikirlerini beyan ettiler ve bu fikirleri 10 ana başlıkta toparladılar.

Balıkesir planlama ajansımız Balıkesir’e hayırlı olsun. Bugünden itibaren ne yapacağını bilen nereye gideceğini bilen bir Balıkesir ile karşılaşacaksınız” dedi.

Başkan Ahmet Akın daha sonra kongre boyunca çalışma gruplarınca görüşülen konular içinde Kentsel Planlama ve Kentsel Dönüşüm, Afet Riskinin Azaltılması ve Afet Yönetimi, Adalet Eşitlik ve Sosyal Kalkınma, Sürdürülebilir Ulaşım ve Balıkesir, Eğitim, İstihdam ve Kariyer Planlama, Kültürel ve Sosyal Çalışmalar, Kültürel Miras ve Balıkesir, Turizm ve Balıkesir, Tarım, Hayvancılık ve Kırsal Kalkınma, Enerji ve İklim Değişikliğinin ön plana çıktığını açıkladı.

 

SÖZ VERDİ

Konuşmasının sonunda Balıkesirlilere bir söz vererek tamamlayan Akın, şunları dile getirdi: “Bütün bu farklı çalışma gruplarımızın değerli fikirlerinin harmanlanması sonucu Balıkesir vizyonumuzu da kısaca özetliyeyim. Önümüzdeki 5 yılın sonunda Balıkesir’imizi demokratik, katılımcı ve şeffaf bir şekilde yönetilen, yüksek yaşam kalitesine sahip bilimin peşinde koşan, Dünya ile rekabet eden ihracat odaklı, yüksek teknoloji ve marka değeri yüksek ürünlere yoğunlaşan, iklim değişikliği ve afetlere dirençli yenilikçi, tarım da, turizm de, teknoloji de öncü bir kent haline getirmenin sözünü siz basın mensupları ve siz değerli ailem huzurunda söz veriyoruz.

 Bu çalışmalarımız burada kalmayacak ve şunu unutmamanızı istiyorum Ahmet Akın size her zaman en yakın.”

 

İYİ BİR KENT PLANLAMASI YAPILMALI

Kongrenin bugün yapılan planlı kent örnekleri başlıklı oturumuna katılan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, plan bir kent nasıl yapılması gerektiğini anlattı. Özellikle şehrin iklim ve yaşam koşullarına göre şehirlerin geleceklerinin planlanması gerektiğine dikkat çeken Başkan Yavaş’ın kongredeki konuşması şu şekilde: “Kentlerin yeniden planlanan bölgelerinde yağışların ne kadar çok yoğun olacağına ve buna kentlerin planlanması gerekiyor. Kaldı ki 19’uncu yüzyılın başında neredeyse dünya nüfusunun sadece yüzde 2’si kentlerde yaşarken, 21’inci yüzyılın başlarında bu oran yüzde 10’a yükselmiş şu anda ise yüzde 50’sine yükselmiştir.

Dolayısıyla kentlerin bir kapasitesi var bugün dünyada geçmişi birkaç yüzyıla dayanan çok sayıda kentler bulunuyor.

Bunların birçoğu da büyük kentler bu yüzden şu an 100 yıl, 200 yıl, 300 yıl önceki kurulmuş olan kentlerin bugünkü şartlara göre alt yapıyı kaldırması mümkün olmuyor. Çok yıllar öncesinde yağışın çok fazla olduğu, son yıllarda yağmurların yoğun yağdığı yerlere gittiğiniz zaman zaten ilk kuruluşta bu yönde tedbirler alındığı için sorun olmuyor.

Bizim Ankara’da binalı kentlerden aslında bir tanesi Cumhuriyetin kuruluşuyla birlikte Ankara’da çeşitli planlarda yer almış, bizzat Mustafa Kemal Atatürk’ün talimatıyla planlamış ama şehrin planı hala ana planların bir kısmı geçerliyken özellikle 1980 yılından sonra hatta daha sonra 1984-1985’te yeni çıkarılan imar yasasıyla birlikte belediye meclisine imar yasası yetkisi verilmiş ve bugün Ankara’da özellikle batı kentte bir şehircilik efsanesi varken şu anda maalesef ki neredeyse parsel bazlı, birdenbire villaların, gökdelenlerin çoğalmasıyla birbirlerinin güneşini gölgesini kapatan binalar, aslında yapılırken dahi içeriye giremeyen vatandaşlarımızın çok güzel oluyor düşüncesiyle girdikleri ama aradan zaman geçince bunların kendileri için bir şey ifade etmediği yine her tarafa asfalt yapılırken, kaldırımlar yapılırken binaların bahçelerinin asfaltla ya da betonla yapılıp toprağın suya ulaşmaması nedeniyle meydana gelen ve iklim krizini tetiklediği şehir selleriyle karşı karşıya gelmeye başladık.

Bu noktada düzenli bir kentin planlanmaması sonuçlarını 50 yıl sonra, 60 yıl sonra özellikle bozulmaya başladıktan sonra tüm Ankaralılar çekmeye başladı.

Bugün Ankara çayır kentinin ortasından geçen bütün şehirdeki atık suları dahi toplarken, ben son 3 yıldır yüzde 100 dolulukla gittiğini ama ara derelerden çok suyunda aralara karışamadığı için geri teptiğini bizzat yaşamaya başladık.

Artık bundan sonra planlanan kentlerin kendi özellikleri yanında iklim değişikliği koşullarında baz alınarak gerek ulaşım yoluyla gerek alt yapısıyla bize ilave külfet çıkarıyor. Bunların ileriye yönelik yeni planlanan alanlarda planlanması lazım.  Büyük bir çevre düzeni planlanmasının bir an önce uygulanması gerekiyor, bilimin ışığından da çıkmamak gerekiyor. Bu işi çözen başkentlerin birçoğu bilimle bunu çözüyorlar ama Ankara’ya geldiğinizde villaların yanında çok katlı binalar, gerek özel hayatı ihlal edecek şekilde, altyapısı hiç yapılmamış şekilde her taraf gökdelenlerle doluyor.

Bunu İstanbul’da da görüyorum ama altyapı yapılırken hiçbir çalışmanın yapılmadığını da görüyoruz. Büyükşehir ve imar yasası getirilirken uzak ilçelerde ki imar planları da Büyükşehrin onayına sunuldu ve o zaman dediler ki bir kentte imar bütünlüğü olması lazım. Bu amaç ve bu gerekçeyle öne sürüldü ama siz bugün 15-20 sayısını bile bilemediğimiz sayısız kuruluşa imar yetkisi verirseniz şehirlerimizin geldiği nokta bu olur.

Geçtiğimiz 5 yıl içerisinde Ankara’da amaçlanan dışında bir tane bile imar planı gerçekleşmedi bizden geçmesi önemli değil orada AK Partili üyelerde bu işe karşı çıkıyordu, bizim kendi meclis üyelerimizde karşı çıkıyordu. Bu nedenle bize başvuru da gelmiyordu ama bize gelmesi önemli değil gidiyorlar TOKİ aracılığıyla, Çevre Bakanlığı aracılığıyla beraber istedikleri imar planlarını geçirip maalesef ki imar bütünlüğü olacağı kentte ya da bu amaçla çıkarılan yasanın tam tersine çeşitli kuruluşların kafalarına göre diğer kurumlara başvurmadan yaptıkları imar değişiklikleri de maalesef kenti bu hale getirmiştir. Ben şehir planlama bürolarının kurulması ve burada çeşitli kurumların, sadece Belediye üyelerinin değil meslek odalarının dahil olacağı bir şekilde en azından yeniden planlanan yerlerin az önce bahsettiğim hususlar ve 50 yıl 100 yıl sonrasında başımıza gelebilecek olayların dikkate alınarak planlanması gerektiğini düşünüyorum ve acı tecrübeler yaşayarak sonuçlarını maalesef görmüş olduk. Ben en azından dünyanın çeşitli bölgelerinden güzel kentlerin örnek alınarak bir şekilde planların bozulduğu, katledilen kentlerin yeniden düzeltilmesini istiyorum. Aynı zamanda bütün Belediye Başkanlarının seçildikten sonra iyi ve kötü örneklerinin gösterileceği şekilde mutlaka ağırlama seansları bittikten sonra bir yerde neredeyse sınav yapılır gibi, kursa tabi tutularak Belediyenin birimlerini kendisini ilgilendiren birimleri olmak üzere özellikle de şehircilik konusunda bunu planlama konusunda yasa ve gerekliliklerini görecek şekilde mutlaka eğitilmeleri gerektiğini düşünüyorum. Yoksa hem ulaşım hem altyapı konusunda, ilk başta planlanmadığı için daha sonradan düzeltilmeye kalkıldığında çok daha maliyetli olduğunun, kamu kaynaklarımızı da boşa götürdüğünü yeni seçilen Belediye Başkanlarımıza ve aynı zamanda bunun eğitimini veren üniversitelerin hepsinin de gösterilmesi gerektiğine inanıyorum. Ben sayın Başkanımızın işe geçer geçmez böyle bir bilimsel toplantı yapmasını çok hayırlı buluyorum”

 

“KENTLERİN YÜZYILINDA YAŞIYORUZ”

Kongrede daha sonra konuşan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, planlı şehirlerin gelecekteki önemine vurdu yaptı. Geçtiğimiz dönem bir şeyleri doğru yaptıkları için 31 Mart’ta seçmenin yeniden kendilerini seçtiğini söyleyen İmamoğlu, İstanbul Planlama Ajansı’nın Balıkesir’de de uygulanması gerektiğini ifade etti.

İmamoğlu, özetle şunları dile getirdi: “Dönüşüm kelimesi çok önemli bir kelime, hakkını vermek lazım. Aslında milletimiz bize çok yönlü bir dönüşümün talimatını verdi ve bizden beklentisi çok büyük. Bu şehirlerimizden, kırsala, köylerimizden, en farklı noktasına kadar memleketimizin seçmen duygusu, takdiri ve kararıyla dönüşüm talebi var. Bunu görüyoruz ve hissediyoruz. Bunun üzerinde çok çalışıyoruz.

Bugün esas olan Balıkesir’deki kentlerdeki dönüş hikayesi ve dönüşüm ile ilgili süreçlerin en nitelikli şekilde düzeltilmesi çabası. Dönüşüm denince yönetimde, sosyal hakların dağıtımında, şehirde sosyal adaletin ve sosyal demokrasiyi en üst seviyede yakalamanın ve uygulamanın yöntemlerindeki dönüşüm akla geliyor. Kentsel dönüşüm, depremle mücadele noktasında özellikle iklimle ilgili değişikliklerin hayatımıza yansımaması adına atılabilecek sürdürebilirlik adımlarındaki dönüşüm bütün bunlar yeni nesil siyasetin ve yeni nesil belediyecilik anlayışının da temel başlıkları, bu konuda yoğun çalıştığımızı bilmenizi istiyorum. Biz özellikle halkçı ve icraatçi bir belediyeciliği en adil şekliyle insanlarımızın güncel sorunlarını çözerken orta ve uzun vadeli sorunlarına çözüm ulaştıran başlıklarını sıralayıp büyün paydaşlarıyla tartışılmasını sağlayıcı mekanizmaları bulmak en önemli çabamız oldu.

Son 5 yılda İstanbul’da ortaya koyduğumuz İstanbul modeli ile aslında çok değerli adımlar attığımızı ve başarılı olduğumuzu düşünüyorum zira halkımızın 31 Mart Yerel seçimlerinde bize vermiş olduğu teveccüh ve takdir oylarıyla bunu ispatlamış olduk. Önümüzdeki 5 yılı daha etkin hale getirmek istiyoruz. Tam da bu kapsamda Balıkesir’de ortaya koyulan bu değerli toplantıda sadece Balıkesir için değil bütün kentlerimiz için çok önemli başlıkların ve sonuçların ortaya çıkacağını da görebiliyorum.

Kentlerin yüzyılında yaşıyoruz Türkiye’de artık şehirler can damarı yüzde 80’lerin üstünde bir çoğunlukta insanlarımız şehirde yaşıyor. Dolayısıyla her yönlü değişimin ve dönüşümün başarıya ulaşması gereken yerler de kentlerimiz. Bu kapsamda başlıkları teker teker çıkartıp analizini yapıp çözümler bulma sorumluluğunda bize çok sağlam kurumsal bir yapı ihtiyacı söz konusu. Bu konuda özellikle son 5 yıl içerisinde İstanbul’da faaliyete geçirdiğimiz İstanbul Planlama Ajansı tam da bu yönüyle çok etkin bir kurum haline geldi. İPA; veriyi toplayan, veriyi analiz eden, insanların taleplerini tamamen teknik ve bilimsel zeminde bilgiyle tektik eden sonrasında burada çözümler oluşturan, çözümleri de paydaşlarıyla birlikte tartışan en katılımcı modeliyle kent konseyinden kurum içerisindeki bir kısım insiyatiflere ya da İstanbul’daki bütün sivil toplum kuruluşlarında, iş dünyasından başka meslek odalarına varıncaya kadar kurum ve kuruluşlar ile en üstü seviyede ilişkide  çalışmalarla raporlayarak çözüm önerilerini oluşturuyorlar. Bu çözüm önerileri İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile oluşturduğumuz o kocaman ekosisteme muazzam bir altyapı oluşturuyor ve oralardan uygulamalar çıkartıyoruz.

Anlayacağınız kent lokantası da kreşte bildiğiniz bilmediğiniz birçok konunun böylesi teknik ve alt yapısının çalışma zemini var. Biz tabi İPA’yla birlikte İstanbul’a değil İstanbul’un dışındaki birçok belediyelerimize de katkı sunmayı ihmal etmedik. Hatta görüyorum ki artık şehirlerimizin tamamı planlama ajanslarını kurarak kentinin bugünün değil yarınları da düşünme gayreti içerisinde. Biz aslında birbirine çok yakın kentleriz her alanda, çok ortak yönlerimiz var bütün konularda. Marmara bölgesi bulunduğu konum sebebiyle yükü çok bir bölge. Biz tam da buradan akılcı çözümlerle geleceği görerek Türkiye genelinde de perspektif okuyarak çalışma modelinin umuyorum yeni yapılanmasının çok yakın zamanda gerçekleştirdiğimiz Marmara Belediyeler Birliği ile daha da yukarı taşıyarak iş birliği yapıyoruz.  Türkiye’deki bütün yerel yönetimleri kapsayan bir anlayışla şehirlerin ve yerel diplomasinin en güçlü şekilde büyümesiyle ilgili çalışmaların artacağına inanıyorum. Bu yapacağımız şeylerle birlikte Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın’ın ve Balıkesirlilerin de her zaman yanında olacağım ve arkadaşım olan Ahmet Akın’ında çok başarılı olacağına inanıyorum. İstanbul ve Balıkesir çevresinde çok önemli adımlar atacağımızdan kimsenin kuşkusu olmasın. Bu kongrenin başarılara vesile olmasını, Balıkesir’e  çok değerli ışık tutmasını ve Ahmet Akın başkanımızın başarılı olmasını diliyor, hepinizi sevgiyle ve saygıyla selamlıyorum”

HABER: İLKAN TOPRAK