Ekim ayında yapılacak BARO seçimleri öncesi başkanlığa adaylığını açıklayan Av. Keziban Kalcı, kongre öncesi üye avukatlara birlik ve beraberlik mesajı verdi. Kalcı, kendisine ve yönetimine destek isterken avukatların sorunları için sürecin aktif bir aktörü olarak çalışacaklarının sözünü verdi.

Balıkesir Barosu seçimli olağan genel kurulu Ekim ayında yapılacak. Baro yönetiminde yer alan Avukat Keziban Kalcı Baro başkanlığına adaylığını açıkladı. 

Özellikle genç avukatların ilk yıllarda sorunlar yaşadığını bu konuda çalışmalar yapmak yanında meslektaşları arasında birlik ve beraberliği sağlamak için görev talip olduğunu söyleyen Kalcı; “Son yıllarda hukuk fakültesi sayısındaki ciddi artış, avukat sayısında da önemli bir artışı beraberinde getirdi.

Fakülte eğitiminin niteliğinden filan bahsedecek veya o konulara girecek değiliz elbet. Bunlar gerek siyaset arenasında, gerekse Türkiye Barolar Birliği’nin çalışma alanında kendine çokça yer buluyor.

Mesleki sorunlarımızın ciddi bir bölümü siyaset eliyle çözülebilecek sorunlar.

Elbette bu anlamda Birliğimizin bu çalışmalarına en büyük katkıyı sağlamak için çalışacağız.

 

GENÇ AVUKATLAR GELECEK KAYGISI YAŞIYOR

Artık karşımızda 0-5 yıl kıdeme sahip dev bir meslektaş kitlesinin olduğunun herkes farkına vardı. Bu kitleye hitap etmeden, hiçbir şeyin yapılamayacağı gerçeğini iyi okumak lazım.

Çünkü daha stajla birlikte bir anda sorunlar yumağının kucağına düşüveren büyük bir kitle bu. Hasbelkader yapılan adliye stajı, staj yapılacak avukat bulmakta çekilen zorluklar, maddi kaygılar, gelecek endişeleri söz konusu.

Ruhsatnameyi aldıktan sonrası ise daha da karmaşık. Zira açılması gereken bir büro ve tek kuruş gelir olmasa bile illaki ödenmesi gereken faturalar, sigorta primleri, kira, elektrik, internet.

Peki ya gelmesi beklenilen iş? Hele ki Balıkesir gibi sınai ve ticari portföyü düşük bir kentte.

Bu anlamda, yapılacak her seçimin mesleğin her paydaşı bakımından olduğu gibi özellikle 0-5 yıl kıdeme sahip meslektaşlarımız açısından çok önemli sonuçlar içerdiğini düşünüyorum. Çünkü onlar artık mesleğe gerçekçi bir bakış açısından bakılmasını istiyorlar. Yaşadıkları sorunlara çözüm üretilmesini istiyorlar.

Kıdemce büyük avukatlar ile ağabeylik, ablalık, kardeşlik ilişkisinden öte meslektaş statüsünde konumlanmak istiyorlar. Buna dair çalışmalar yapılmasını, mücadele edilmesini istiyorlar. Bu anlamda biz de baro siyasetinin abi-kardeş ilişkisi gibi kısır bir bakış açısından çıkması ve herkese meslektaş gözüyle bakılması noktasında çalışacağız. Bu önemli bir noktadır.

Aslında sadece genç meslektaşlar değil, tüm meslektaşları kapsayacak şekilde mesleki alanlarımızı  genişletecek çalışmalara da yoğunlaşmayı hedefliyoruz. Noterde, tapuda ve bizahiti kamu kurumlarında avukatsız iş görmeme, iş takipçileriyle ve merdiven altı hasar danışmanlık şirketleriyle mücadele, şirketlerin avukat bulundurma zorunluluğu, her türlü sözleşmenin avukat tarafından hazırlanması, hukuki işlemin avukatsız yapılmaması gibi pek çok konuda etkin olmak, yetkinin üst makamlarda olduğu noktalarda ise baskı unsuru olabilmek istiyoruz.

Aynı şekilde, CMK ve adli yardım tarifelerinin iyileştirilmesi ile bu kanallardan yapılacak ödemelerin kısa sürede ödenmesi de aynı hedefimizin içerisinde.”

 

KATILIMCI ANLAYIŞ,

GÜÇLÜ BARO

Öte yandan avukatların adliyede, resmi kurumlarda, haciz  mahallinde hatta bürolarında güvenlik sorunları yaşadığını söyleyen BARO Başkan adayı Keziban Kalcı, avukatın yargının kurucu unsuru olduğunu hatırlatarak bu sorunlara çözüm üretmek için aday var güçleriyle çalışacaklarını söyledi.

Kalcı sözlerini şu şekilde tamamladı; “Meslektaşlarımızı komisyonlarda görevlendirip sürecin bir aktörü kılarak komisyonlarımızı aktifleştirmek ve kolektif çalışmayı sağlamak amacındayız.

‘Benim barom’ demeli her avukatımız. Kendini yalnız hissetmemeli. Arkasında güçlü dağ gibi Balıkesir Barosu’nun olduğunu bilmeli. İşte bu, birlikte olacak. Sloganımız da bu zaten, birlik olmak için birlikte varız.

Tüm bunların ötesinde Balıkesir Barosu bir Kuvayi Milliye örgütü. Misyonunda vatan sevgisi ve Atatürk ilkeleri var. Bunlar Baromuzun kırmızı çizgileri. Tıpkı sosyal laik hukuk devleti ilkesi gibi, anayasa gibi, yasalar ve uluslararası sözleşmeler gibi. Kırmızı çizgilerimizin bekçisi olacağız elbette. Bu anlamda, hukuktan ve yasadan uzaklaşılmaması, bu konudaki kazanımlardan ise vazgeçilmemesi gerektiğinin altını çizmek isterim.

Hukuken yetebildiğimiz her konuda kadının, çocuğun, hayvanın ve tabiatın da avukatı olmayı önemli buluyoruz. Nitekim bu noktada yerel ve ulusal her davanın müdahili olabilmek de önceliğimiz.

Biz, aday olduğumuz gün, zor ama kutsal bir yola çıktığımızı biliyorduk. Sağ olsun, meslektaşlarımız da bu konuda teveccühlerini gösteriyorlar. Bunu önemsiyor ve sorumluluğumuzun da bu şekilde arttığını biliyoruz.

Son olarak üstünlerin hukukuna değil, hukukun üstünlüğüne; Cumhuriyetin değerlerine, demokrasiye, insan haklarına, avukatın her türlü hak ve hukukuna sahip çıkarak Baromuzu yöneteceğimizin sözünü verirken; Balıkesir Barosu’nda ayrışmanın değil birliğin, tartışmanın değil diyalogun hakim olacağı günler için çalışacağımızı belirtmek isterim.

Mücadelemiz işte bu birlikteliği sağlamak için... Baro nerede denildiğinde meslektaşımız şunu iyi bilecek ve diyecek ki Baro burada, yanımda, arkamda. Avukatımıza el vereceğiz, destek vereceğiz, güç vereceğiz. Yalnızlık hissi yaşamayacak avukatımız.”




KAYNAK: İHA