Balıkesir Tabip Odası 6 Temmuz 2022’de çalıştığı kurumda silahlı saldırı sonrasında hayatını kaybeden Dr. Ekrem Karakaya'yı Balıkesir Atatürk Şehir Hastanesi önünde düzenlenen basın açıklamasıyla andı.
Düzenlenen basın açıklamasında konuşan Balıkesir Tabip Odası Başkanı Dr. Nejdet Uçan, şiddete yalnızca hastaneye başvuranlar tarafından değil ekranlardaki dizilerde, gazetelerdeki köşe yazılarında, politikacıların sözlerinde ve dilinde, idarecilerin baskılarında da gördüklerini belirterek, SABİM/CİMER hatları ile de tüm hekimler Sağlık Bakanlığı tarafından psikolojik şiddete, ağır duygusal yüke maruz bırakılıyor. Dr. Aynur Dağdemir, Dr. Edip Kürklü, Dr.Göksel Kalaycıoğlu, Dr. Ersin Arslan, Dr. Kamil Furtun, Dr. Hüseyin Ağır ve Dr. Fikret Hacıosman’ı da işyerlerinde uğradıkları şiddet sonrası kaybettik.
Acil asistanı olarak görev yaptığı sırada SABİM’e yapılan haksız başvurular gerekçe gösterilerek işyerinde sürekli mobbinge maruz kaldığı için canına kıyan Dr. Melike Erdem, ne yazık ki bu şiddetin en ağır göstergesi olmuştur” ifadelerini kullandı
“HEKİMLERİN %84’Ü ŞİDDETE MAĞRUZ KALDI”
Açıklamasının devamında hekimlerin % 84’ü daha önce hasta veya yakını tarafından sözel ve fiziksel şiddete uğradığını belirten Başkan Uçan sözlerini şu şekilde devam etti, “Kayıplarımızın yanı sıra meslektaşlarımız işyerlerinde bıçaklı, silahlı, sopalı, oraklı, taşlı fiziksel saldırılara uğruyor, klinikler ateşe veriliyor, her birimiz her gün sözel şiddete maruz kalıyoruz. Yalnızca 2020 yılında, 12 bine yakın beyaz kod verilmiştir. TTB tarafından yapılan ankette; hekimlerin % 84’ü daha önce hasta veya yakını tarafından sözel ve fiziksel şiddete uğradığını belirtmiştir. Kayıplarımızın yanı sıra meslektaşlarımız işyerlerinde bıçaklı, silahlı, sopalı, oraklı, taşlı fiziksel saldırılara uğruyor, klinikler ateşe veriliyor, her birimiz her gün sözel şiddete maruz kalıyoruz. Yalnızca 2020 yılında, 12 bine yakın beyaz kod verilmiştir. TTB tarafından yapılan ankette; hekimlerin % 84’ü daha önce hasta veya yakını tarafından sözel ve fiziksel şiddete uğradığını belirtmiştir. Meslektaşımızı ve sağlıkta şiddet nedeniyle kaybettiğimiz tüm meslektaşlarımızı saygıyla anıyoruz.”
“MESLEKTAŞLARIMIZIN HEPSİNİ SON 20 SENE İÇİNDE KAYBETTİK”
Biri dışında ne yazık ki sağlıkta şiddet nedenli kaybedilen sağlık çalışanlarının hepsinin son 20 yıl içinde hayatını kaybettiğini söyleyen Başkan Uçan, “Son yıllarda sağlıkta şiddet gözle görülür şekilde arttı ve artık çalışma alanlarımızın rutini haline geldi. Toplumsal şiddetteki artışın ve ayrışmanın sağlık kurumlarına da yansımasının yanında; sağlık sistemindeki değişiklikler, hekim-hasta ilişkilerinde yaşanan dönüşüm ve elbette sağlık çalışanlarının siyasiler tarafından her fırsatta hedef gösterilmesi de bu ciddi artışın nedenleri arasındadır.
Sağlıkta şiddetteki artışın en büyük sorumlularından olan, hastalarla sağlık çalışanlarını birbirlerine düşman eden Sağlıkta Dönüşüm Programının yirminci yılındayız. Sağlık kurumlarında idarenin baskısı ve performansa dayalı ek ödeme sistemi gibi uygulamaların tümü ile birlikte sağlığın ticarileşmesi hızlanırken sağlıkta şiddetin kapıları da sonuna kadar açılmış oldu. Randevu alamayan, 5 dakikada bir muayene olmaya zorlanan, özel hastaneye başvurmak zorunda bırakılan, cebinden parası alınan, eczanelere muayene ücreti, katkı ve katılım payları tahsil ettirilen yurttaşlar sistemin tüm sorunlarını karşılaştığı kamu görevlilerine yansıtmaktadır. Halbuki, sistemden ne hekim ne de sağlık çalışanları sorumludur. Sağlıkta dönüşüm programı ve aynı politikalar tarafından oluşturulmuş “beyaz reform” ile geçen 20 senenin sonunda hekim ve sağlık çalışanları olarak, sağlık kurumlarını cehenneme çeviren bu sağlık sistemin değişmeden sağlıkta şiddetin azalmayacağını çok iyi biliyoruz. Sağlıkta şiddeti önlemek her şeyden önce güçlü bir politik irade gerektirir. Sürekli günü kurtarmaya çalışan eylem ve söylemlerinden anlaşıldığı üzere kamu otoritesinin sağlıkta şiddeti öneleme konusunda böyle bir iradeyi gösteremeyeceği anlaşılmaktadır” dedi.
“SİZ SORUMLUSUSUNUZ!!!”
Sözlerinin son kısmında yaşanan şiddet olaylarının sorumlusunu iktidar olduğunu belirtten Başkan Uçan, “Sağlık meslek odaları, sendikalar ve dernekler olarak sağlıkta şiddete on yıllardır dikkat çekmekteyiz. Özellikle son 15 yıldır eylemlerle ve taleplerimizle sağlıkta şiddeti bitirebilmek için yoğun derecede mücadele ettik. Yasa teklifleri oluşturduk. Ancak ne yazık ki Bakanlık ve Kamu Otoritesi gerekli düzenlemeleri yapmadı ve ancak birimiz hayatını kaybettikten sonra sağlıkta şiddetle ilgili zayıf düzenlemeler yapılarak günü kurtarmakla yetindi. Beyaz kod verilerini dahi kamuoyu ile paylaşmayı reddeden anlayış için maalesef sağlığın ticarileşmesi bizlerin yaşamı da dâhil her şeyden daha büyük bir önem arz ediyor.
Daha dün bize “giderlerse gitsinler” diyenler, sonra dönmemizi isteyenlere sesleniyoruz, meslektaşımız sonsuzluğa gitti. Kötü gidişten Siz Sorumlususunuz!
Hayatımızı kaybetmemize kadar giden ve gündelik yaşamımızın bir parçası haline gelen şiddeti uygulayanları ve buna kayıtsız kalanları asla affetmiyoruz. Her geçen gün bizler için daha tehlikeli hale gelen sağlık kurumlarının güvenliğinden kamu otoritesi sorumludur. Güvenli çalışma ortamlarında, insanca çalışma koşullarında yaşamak ve yaşatmak istiyoruz!” dedi.
Başkan Uçan sözlerinin sonunda taleplerini şu şekilde sıraladı; “Sağlıkta şiddete yol açan sağlık politikalarından derhal vazgeçilmesini, Sağlıkta şiddet için etkili yasa çıkarılmasını, Sağlık kurumlarında şiddeti önleyen fiziksel değişiklikler yapılarak, güvenli işyerleri oluşturulmasını, İş yaşamında şiddet ve tacize karşı ALO 190 Sözleşmesinin imzalanmasını talep ediyoruz”
HABER: AHMET ARZU
Yorum yapın