18. Ayvalık Uluslararası Zeytin Festivali, her yıl kutlandığı gibi bu yıl da coşkuyla başladı. Festivalde açılış konuşması yapan Ayvalık Belediye Başkanı Mesut Ergin; “Zeytinyağı, bu topraklarda kuşaklar boyu, yüzlerce yıl yaşasın ki çocuklarımıza, torunlarımıza güzel bir gelecek miras bırakalım. Kutsal ağaç, mitolojide ölmez ağaç ve kültürlerarasında da bir sembol bir birleştirici köprüdür” dedi.

Ayvalık Belediyesi ve paydaşlarıyla organize edilen festivale ilgi yoğun oldu. Sabuncugil zeytinyağı ve sabun fabrikası bahçesinde toplanan protokolün daha sonra Cumhuriyet Meydanı’na kadar süren Zeytine Minnet yürüyüşü ile başlayan festival renkli görüntüleri de beraberinde getirdi.

Yürüyüş; Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı’nın yanı sıra Ayvalık Kaymakamı Hasan Yaman, Ayvalık Belediye Başkanı Mesut Ergin, Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkan Yardımcısı Birol Şahin, Ayvalık Ticaret Odası Başkanı Ali Uçar, ATOLAB Başkanı Cafer Çaylan, daire amirleri, siyasi parti ve sivil toplum kuruluşları temsilcileri, zeytin çiftçisi kadınlar, gaziler ve kalabalık bir vatandaş topluluğuyla gerçekleşti. 

 

Ayvalık Belediye Başkanı Mesut Ergin, “Zeytin ve zeytinyağı binlerce yıldır mutfağımızda, soframızda”

Törende konuşan Ayvalık Belediye Başkanı Mesut Ergin de;  Ayvalık zeytinyağının, bu topraklar için toplumla bağdaşan çok önemli bir kültürel değeri ifade ettiği ve barındırdığı için ‘sıvı altın’ diye tanımlandığını vurgulayarak, “Çünkü altın kadar değerli zeytinimiz ve zeytinyağımız. Ayvalık’ın zeytini ve zeytinyağı bu topraklarda yaşayan herkesin baş tacıdır. O nedenle; zeytin ve zeytinyağı bu topraklarda kuşaklar boyu, yüzlerce yıl yaşasın ki çocuklarımıza, torunlarımıza güzel bir gelecek miras bırakalım. Kutsal ağaç, mitolojide ölmez ağaç ve kültürlerarasında da bir sembol bir birleştirici köprü olarak zeytin ve zeytinyağı binlerce yıldır mutfağımızda, soframızda. Bazen yemekte bazen de ilaç olarak hastalıklarımıza çare olan eşi benzeri olmayan bir nimet. Ayvalık’ta bir yaşam kültürü, bir emek bir alın teri, kentin olmazsa olmazıdır” dedi.

Kuzey Ege’ye, bu bölgenin dağına taşına, köyüne huzurlu, keyifli bir atmosfer getiren, barışın habercisi zeytinin Kuzey Ege’nin zeytinle olan ilişkisinin bir başka olduğunu belirten Başkan Ergin, “Çünkü Ege’de zeytin, zeytinyağı ve yan ürünleri hem bir geçim kaynağı hem de bir yaşam biçimi olmuştur.  Zeytinle geçimini sağlayanların yaşamı kentimizde asırlık zeytin ağaçlarının toprağa uzanan gölgelerinde filizlenip, ilkbahar ile birlikte çiçeğe dönüşen koşuşturmayla başlar. Topraklarımızda iki milyondan fazla ağacı barındırıyoruz. Neredeyse Ayvalık’ın dörtte ikisini zeytin ağaçları kaplıyor. Gerçek tadını da coğrafi işaretle kanıtlayan Ayvalık zeytinyağının lezzeti, zeytinlerin elle toplandığında kalitesi bir kat daha artar; lezzetine lezzet katar. Ayvalık markasıyla, coğrafi işaretiyle, keyifli huzur dolu bir maceradır Ayvalık’ta zeytinin adı. Hedefimiz, Ayvalık markasının dünyaca ünlü kalitesini koruyup, kaliteyi daha da yukarılara çekmek.  Adalarımız, tabiat parkımız, mezelerimiz, balığımız, otlarımız, sabunumuz, zeytinimiz, zeytinyağımız ve turizmimiz, tarihi yapılarımız, tarihi kent sokaklarımız hepsi bir arada. Ayvalık adı ülke sınırlarını da aşan bir marka oldu” diye konuştu.

Zeytinyağındaki taklit ve tağşiş konusuna da değinen Ayvalık Belediye Başkanı Ergin, “Ayvalık zeytinyağının altınla yarışan altın değerinde bir marka olması nedeniyle, Ayvalık adını kullanarak taklit ve tağşiş satışlar son dönemde oldukça arttı. Göreve geldiğimiz günden beri bunlarla mücadelemizi kesintisiz sürdürüyoruz, suç duyurusunda bulunuyoruz. Tabii bu konuda bizim tek başımıza mücadeleyi sürdürmemiz mümkün değil, üreticisiyle, tüketicisiyle bu mücadeleyi topyekün sürdürmemiz gerekiyor. Coğrafi işaretle ürünün tescillenmesi tek başına çözüm değil. Tesirli hukuki ve cezai yaptırımların olması gerekiyor. Markalaşmadığımız için tağşişe maruz kalıyoruz. Kalitemize gölge düşüyor. Bu konuda mücadelemize kararlı bir şekilde sürdürmeliyiz” dedi.




KAYNAK: İHA