Çelik çomak oynarken o telaşla terledim
Topaç çeviren çocuk, gülümserdim gülümserdi
Teneke kutulardan, tren yapar oynardım
Tozlu sokaklarında, bazen güler ağlardım
Çıplak ayaklarımda, dizlerim yara bere
Doğaldı oyuncaklar, yaşadım buna göre
Çavuş köyü ilkokul, bir köy öte ıraktım
Okul yollarım çamur, izlerimi bıraktım.
Azıklar yağlı dürüm, heybenin bu gözünde
Hoplayan kuzularım, ilkbaharın yazında
Koçkatım bağbozumu, sararan yapraklarda
Kangallar güvencesi, huzurlu topraklarda
Düven üstünde yorgun, hasta dönerken başım
Umudum askerlikte, keşke yaklaşsa yaşım
Ufalanıp ezilen, sapta samanda gözüm
Savrulur arpa tozu, harmanda kalan yüzüm
Bostanlar salatalık, bolluk bereket taze
Çörtük armut dalları, eğilir sanki bize
Serçe serenadında, mutluluk yansır yüze
Kumrular sevişirken, örnektir hepimize
Anadolu toprağı, düz ovanın adıdır
Kavun karpuz tarlası, tarıma dayalıdır
Pembe yanaklarının, penceresinden baktım
Çocukluk günlerimi, bahçelerde bıraktım
Vagonların ardında, uzunca kara tren
Yamaçlara yaslanmış, tepede duran evler
Pervazda çiçekleri, saksı dolusu renkler
Meskun hamal kutuda, tablo gibi eserler
Heybetli siloları, koşturan memurları
Atlı arabalarda, otel olur hanları
Lezzetle lokantayı, yemeklerinde tattım
Şehir hecanlarını, Şefatlı’ da bıraktım
Güneşin ışıkları, kırılırken derede
Çakıl taşları altın, suda gümüş yörede
Değirmende son bulur, oynasan balıkları
Serpmeler şöyle dursun dalyandaki ağları
Melodi tıkırtılar, senfoniyi besteler
Yankılanır kayıptan, gelen sesler
Değirmenci verirdi iş sonrası molayı
Kör ocakta kaynayan, isli demlikte çayı
Delikanlı olmuştum, o gün aynaya baktım
Kirli bardakları ben, değirmende bıraktım
Az ilerde ırmakta, pikeli daldığımız
Irmak serinliğinde, süresiz kaldığımız
Hayta arkadaşlarım, hayalimde kaldılar
Çiçek gibi serpilip, göçe kurban oldular
Gezginci aşıkların omuzunda sazları
Atışmalar kördüğüm sır dolusu sözleri
Köy odası minderler, anılarda kaldılar
Köroğlu destanları, dinleyerek öldüler
Kız göçüren büyükler, erkek evlendirenler
Söz kesen ataları, ses vermeyen köydeler
Göçenler göçmüş ıssız, boşalmış köyler sessiz
Çocukluk günlerimi, ben Sorgun’ da bıraktım