Zaman zaman müsailaj tehdidiyle gündeme gelen Marmara Denizi için konuşan Prof. Dr. Mustafa Sarı, tek bir gün daha kaybetmeden, mevcut evsel atıkların yüzde 51,7’sini ileri biyolojik arıtmadan geçme oranının hızlıca yüzde 100 seviyelerine çıkarılması gerektiğini söyledi.

Marmara Adaları Kültür Sanat Aksı (Marmara Aks) projesi kapsamında Avni Jale Özken Marmara Adalar Müzesi'nde “Müsilaj Ağıt mı Umut mu” etkinliği gerçekleştirildi. Etkinliğe konuşmacı olarak katılan Prof. Dr. Mustafa Sarı müsilajm sebeplerini sonuçlarını anlatıp, olası etkilerini farklı boyutlarıyla gösterip, sorunun çözümü için neler yapılması gerektiğine dair bir sunum gerçekleştirdi.

Etkinlik, projesi sorumlusu Adil Çamur’un Marmara Aks hakkında bilgilendirmesi ile başladı.Sonrasında etkinlik paydaşı Marmara Adası Su Ürünleri Kooperatifi başkanı Berk Gürsesin, balıkçılar adına yaptığı bir konuşma ile devam etti. Berk Gürses konuşmasında müsilajdan en çok zarar gören kesimin balıkçılar olduğunu gerekli önlemlerin alınması için açık çağrıda bulundu.

 

MARMARA DENİZİ İÇİN UMUT VAR

Prof. Dr. Mustafa Sarı, sunumunda müsilaja sebep olan faktörleri tek tek inceleyip, dinleyiciye çeşitli görseller ile müsilajm nasıl oluştuğunu, etkisini hangi şartlarda daha fazla arttırdığını, müsilajm kalıcı olarak çözülmesi için yapılması gereken öncelikli işlemleri, kendi dalışlarından görüntüler ile dinleyicilere anlattı. Mustafa Sarı sunumu sırasında, deniz ekosistemi için, mercanların, pinalarm ve deniz çayırların Marmara Denizi için hem müsilaj konusunda, hem denizin kendini temizlemesi konusunda iki kez değerli olduğunu, ileri biyolojik atıksu arıtma tesislerinin yapması gereken işlerin doğada deniz çayırları, pinalar, mercanlar tarafından her gün hemde hiç sıkılmadan yapıldığını ancak müsilajm hem bu canlıların işini yapmasına engel olup suyu daha fazla kirlettiğini, hemde müsilaja sebep olanın kirlilik olması bakımından kaybet kaybet sonucu doğurduğunun altını çizdi.

Prof. Dr. Mustafa Sarı, sunumunun ardından dinleyicilerin sorularını yanıtladı. Marmara Denizinin geleceği için her bir günün önemli olduğunu, müsilajm olmadığı bir marmara denizi için umudunu halen koruduğunu dile getirdi. Tek bir gün daha kaybetmeden, mevcut evsel atıkların %51,7’sini ileri biyolojik arıtmadan geçme oranının hızlıca %100 seviyelerine gitmesi gerektiğini, müsilaja sebep olan faktörlerden insan müdahalesi ile en hızlı sonuç alınabilecek kısmı olan kirliliğe müdahale edilmesinin bu umudun korunması için elzem olduğunu dile getirdi.

 

HABER: SERPİL YILDIZ