Brezilya'da dev bir karınca yuvasını görüntülemek isteyen bilim insanları, terk edilmiş olan yuvayı ortaya çıkarmak için, yuva kanallarına 3 gün boyunca beton döktüler. 40 ton toprağı kazdıklarında, karınca şehrinin eşsiz görüntüleri ortaya çıktı. Bu görüntüler bilim insanlarını hayran bıraktı. Karınca şehri âdeta bir mimarın elinden çıkmış gibi plânlı ve organizeydi. Bu karınca yuvasında 1920 oda sayıldı. Yuvanın içini birbirine bağlayan çok sayıda yola sahip. Yuvanın içinde havalandırma, otoyollar, yan yollar, patikalar, mantar bahçeleri, birçok çöp çukurları, güvenlik odaları, sağlık odaları en kısa ulaşım yollarını sağlayacak şekilde tasarlanmıştı.

YUMURTA TOK TUTAR

Hemen hemen her alanda kullanılan yumurta tok tutan besinler sıralamasında birinci sırada yer alır. İçinde bol A, B, C vitamin kompleksleri ve mineral bulunan yumurta bazı kişilerde alerjiye sebep olabiliyor. Alerjisi olmayanlar bilhassa sahurda 2 tane yiyebilir. Vücudun baştan sona yenilenmesinde etkili bir besindir. Uzmanlar yumurtanın tam faydalarını almak için çok yahut az pişirilmemesini yâni rafadan pişirilmesini tavsiye ediyorlar. Sinir hücrelerini güçlendirerek beynin fonksiyonlarını artırır ve hücrelerinin yenilenmesini destekleyerek hafızayı güçlendirir.

° Stres, depresyon ve yorgunluk hâllerini ortadan kaldırır.

° Vücudun daha enerjik ve dinç olmasını sağlar.

° Düzenli yumurta yenirse göz sağlığını güçlendirir..

° Vücudun D vitamini emilimini artırır.

° Kas ve kemikler için lâzım olan kalsiyumca zengindir.

° Saç köklerini güçlendirir, deri sağlığını yeniler.

° Karaciğerin kendini yenilemesine yardımcı olur.

° Kalp ve damar hastalıklarının önüne geçer.

° Vücudun kolesterol seviyesini azaltır.

° Kanser riskini düşürür.

° Yaşlanmayı geciktiren besinler arasında da ilk sıradadır.

OSMANLILARDA BAZI RAMAZAN GELENEĞİ

Osmanlı Devleti zamanında toplumda Ramazan Ayında uygulanan ve bazıları günümüze de taşınan birçok güzel gelenekler vardı. Bu ayda dostluk ve kardeşlik kavramları pekiştirilir, fakirlere ve kimsesizlere en bol yardımlar yapılırdı.

– Şaban ayının sonunda, güneş batınca yeni ay gözlenirdi.

– Evlerin ve çevrenin genel temizliği yapılırdı.

– Mutfak eşyalarının hepsi özenle temizlenirdi.

– Ramazan’a özel yemek takımları kullanılırdı.

– Abdest havluları, masa örtüleri, perdeler yıkanırdı.

– Mutfak için, yağ, pirinç, pekmez gibi bol bol alış-veriş yapılırdı.

– Zengin olanlar, komşu ve yoksulların ihtiyaçlarını da karşılardı.

– Teravih namazları kılındıktan sonra şenlikler düzenlenirdi.

– Düzenlenen bu etkinlikler, sahur vaktine kadar sürerdi.

– Karagöz-Hacivat oyunları gösterilerine çocuklar da katılırlardı.

– Yaşlılar sohbet edip, menkıbeler anlatırlardı.

– Kadınlar bir araya gelip yemek hazırlar baklava açarlardı.

– Çocukların ilk defa oruç tutmalarına büyük önem verilirdi.

– Sahur vakti mahallelerde, davulcular, çeşitli maniler okurlardı.

– Bazen sahura kaldırılan çocukların orucu öğleye kadardı.

– Aileler tarafından çocuklara giyecek ve hediyeler hazırlanırdı.

– Ramazan’da peksimet, gözleme, tatlılar... fakirlere dağıtılırdı.

– İftar vakti zamanı top atılarak ve ezan okunarak ilân edilirdi.

– Zenginler iftar daveti yapar, katılanlara “Diş kirası” dağıtırlardı.

– İftara davetsiz gelen misafirin bereketi arttırdığına inanılırdı.

– Güllâç yapımına başlanırken; 3 İhlâs, 1 Fatiha okunurdu.

– Bayram namazına çocuklarla gidilir herkesle bayramlaşılırdı.

– Bayramlarda; baklava, şeker, lokum, güllâç ikram edilirdi.

– Çocuklar mahalledeki komşuları gezip el öper, hediye alırlardı.

– Bayramlarda belli meydanlarda çeşitli eğlenceler tertip edilirdi.